Gündem
  • 22.11.2002 02:53

ABDULLAH GÜL'DEN TÜRBANLI UĞURLAMA ELEŞTİRİLERİNE FARKLI BİR YORUM : " SAYIN SEZER'İN GÜLÜMSEMESİNİ GÖRMEDİNİZ Mİ ? "

KAYNAK : Haber Vitrini "Uğurlamada Sayın Cumhurbaşkanı'nın eşinin, Arınç'ın eşine karşı o sıcak, samimi alakasını gördüm. Ben orada Türkiye'nin gerçeğini gördüm. Bunlar da herhalde Türkiye'deki pek çok şeyi çözer." Başbakan Abdullah Gül, Hürriyet'e verdiği özel mülakatta, şeffaflığa önem verdiklerini ve yolsuzluğa göz yummayacaklarını söyledi. Gül, ‘‘Bütün iş gruplarına, çevrelerine eşit mesafede duracağız. Kimseye ayrım yapmayacağız. Gerekirse beni de soruştursunlar’’ dedi. Kabinenizdeki 3 bakanınız muhtelif yolsuzluk iddialarından soruşturma altındalar. Bu isimler kamuoyunda hassasiyet yarattı. Örneğin, BDDK, yeni Maliye Bakanı hakkında İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Kabinede bu konuda gereken özenin gösterilmediği yolundaki eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz? Ben arkadaşların hepsinden eminim. Siyasilerle belli işadamlarının çok içli dışlı oldukları dönemlerde siyasi amaçlı olarak partimizi, başta genel başkanı yıpratmaya dönük olarak açılan soruşturmalar vardır. Bunu herkes biliyor. Bunlar tek bir elden, tek bir merkezden yapılmıştır. Maliye Bakanı'nınki aynı çerçevede mi? Bütün bu çerçeve içinde yapılmıştır bunlar. Objektif mahkeme kararları karşısında kim olursa olsun, içimizdeki en yakın arkadaşımız bile olsa, yanlışı varsa hoşgörmeyiz açık söyleyeyim. Ama ben bu arkadaşlarımın başarılı işler yaptıklarını ve başarılarından dolayı ve genel başkanımızı yıpratmaya dönük, yıpratma faaliyetleri neticesinde onların da hisselerini aldıklarını biliyorum. HORTUMCULAR BEDEL ÖDEYECEK BDDK ve savcılığın soruşturma yürüttükleri kişi bir bakan, bu durum bürokrasiyi zorlamayacak mı? Bir BDDK görevlisi dosyayı açtığında karşısında Maliye Bakanı’nı bulacak. Bu bürokratı ürkekliğe sevketmez mi? Biz şeffaflığa önem veriyoruz. Bu konularda çok açığız. Herkesin görevini objektif kriterler içerisinde yapmasını teminat altına alırız. Soruşturulan kişi bakanınız olsa bile... Ben de olsam bile... Yeter ki, objektif kriterlere göre yapılsın. Ama geçen dönemde Türkiye'de nelerin olduğunu da çok iyi biliyoruz. Hortumcular için ne yapacaksınız? Bu meydanlarda hepimizin halka sözüydü. Hortumcuların hortumlarını keseceğiz. Hortumlamış olanlar da muhakkak ki bunun karşılığını ödeyeceklerdir. Kanunlar neyi gerektiriyorsa yapacağız. Hiç kimseye ayrımcılık yapamayız. Bizim şimdiye kadar eğer itibarımız varsa, bundan dolayı olmuştur. Bizler ne yolsuzluklara karışmışızdır, ne de yolsuzluk yapanlarla işbirliği yapmışızdır. Hortumcular tabii ki bedelini ödeyeceklerdir. Yanlarına kar mı bırakacağımızı zannediyorsunuz? Geçmişte kamuoyunda rahatsızlık yaratan konulardan biri, ahbap-çavuş kapitalizmiydi. Siz bütün iş gruplarına, çevrelerine eşit mesafede duracak mısınız? Kesinlikle öyledir. Biz hükümet olarak bütün iş gruplarına, çevrelerine eşit mesafede duracağız, kesinlikle. Çünkü, niye diğer partiler seçimi kaybetmiştir de biz seçimi kazanmışızdır? Bundan dolayıdır. Bir zamanlar siyaset, işadamları ve yazık ki basın, bir zaman hep böyle elele, kolkola olmuşlardır. Halbuki doğrusu nedir? Bütün işadamlarına, bütün basına da eşit mesafede olmamız gerekir. Biz bunu gerçekleştireceğiz. Sezer'in tavrı türbanı çözer TBMM Başkanı Sayın Arınç'ın dün Sayın Cumhurbaşkanını uğurlamaya giderken eşinin türbanlı olmasının yol açtığı tartışmayı nasıl karşılıyorsunuz? Benim bu konudaki görüşlerim gayet açıktır. Bu konularda biz bir zafer kazanıyoruz, bu işi biz çözdük, bu işi biz hallettik edasıyla bu işlere yaklaşırsak, bunlar daha problemli hale gelir. Ama Türkiye'nin bu probleminin de çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Halkın da kanaati budur. Seçimler de bunu göstermiştir. Ama bunlar uzlaşmayla olursa ülkenin yararına olur. Ben dün şuna dikkat ettim, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Meclis Başkanı'nın eşiyle tokalaşırken yüzündeki tebessüme dikkat ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşinin, Sayın Meclis Başkanı'nın eşine karşı o sıcak, samimi alakasını gördüm. Benim hemen dikkatimi çeken şeyler bunlardır. Dolayısıyla, biz gelin gerçek problemlerle uğraşalım; işsizlikle, enflasyonla, gelir dağılımındaki adaletsizlikle... Bütün gücümüzü bunlara verelim, bunlar karın doyuracaktır. Öbürleri ne karın doyurur, ne bir şey olur. Dün televizyonda, havaaalanındaki sahneyi görünce, ben doğrusu Türkiye'nin gerçeğini gördüm. Ama bir kez daha altını çizmek isterim, Sayın Cumhurbaşkanımızın yüzündeki tebessümü, sayın eşlerinin o sıcak ifadelerini gördüm. Bunlar da herhalde Türkiye'deki pek çok şeyi çözer. Dünkü görüntü bu sorunun çözümünde uzlaşının sağlanması ve yumuşamaya dönük bir adım olarak görülebilir mi? Olabilir tabii ki, görülebilir... Sayın Arınç ne yapacaktı? Eşini götürmese saygısızlık olacaktı. Bir tarafta da eşinin kişisel tercihleri vardı... Gayet medeni bir davranış içinde her şey olmuştur. Cumhurbaşkanı'nın gerekçesi makuldü Kabine için Köşk'e çıktınız. Listede yapılan değişikliklerle ilgili çok haber çıktı. Ne oldu Köşk'te? Herhalde ender başbakanlardan biriyim ki, Sayın Cumhurbaşkanı'na götürdüğü listeden hiçbir isim silinmesin. Benim götürdüğüm isimlerden hiçbiri silinmedi. Tüm arkadaşlar durdu. Benim bir kez daha teşekkür etmem gereken bir husus varsa Sayın Cumhurbaşkanı'na, o da hiç kimsenin listeden çıkmamış olmasıdır. SEZER'İN YETKİSİ Sayın Cumhurbaşkanı'nın bizim götürdüğümüzü hemen onaylayacak diye bir şey sözkonusu değil. Çünkü tabii ki, yetki onundur. İsimler üzerinde durup, iştişare edip, bilgiler alma hakkı vardır. Nitekim zamanında 9. Cumhurbaşkanı Demirel de Sayın Yılmaz'ın getirdiği listede Sayın Gürel'in Dışişleri Bakanlığı'na karşı çıkmış, yerine Kültür Bakanlığı'nda olan Sayın Cem'in getirilmesini telkin etmişti. İçişleri bakanlarında da benzer bir durum yaşanmıştı. YER DEĞİŞTİRDİK Bazı arkadaşlarımız yeni olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da tanınmıyorlardı. Onlarla ilgili bilgiler sordu. İki bakanlık üzerinde yer değiştirme yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı'nın gerekçeleri makuldu. Benim listemde Sayın Yaşar Yakış Milli Savunma Bakanlığı'ndaydı, Dışişleri'nde ise Sayın Vecdi Gönül vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız, yer değiştirmelerin daha faydalı olacağını düşündüler. Şu anda dış politika konuları gündemde ve acil. O nedenle olsa gerek. BEŞİR BEY'E GÜVENİ VAR Diğer taraftan Milli Eğitim ve Turizm Bakanı olan arkadaşlarımızda değişiklik oldu. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak Beşir Bey’i öngörmüştüm. Köşk'e çıkarken kendisine haber verdiğimde, kendisinin tercihi Devlet Bakanı olarak Başbakanlıkta bulunmaktı. Sonra, Cumhurbaşkanımızla birlikte baktık, o da uygun buldular. Ben Milli Eğitim Bakanı olmasını arzu ediyordum. Ama sayın Cumhurbaşkanımızın da Beşir beye karşı bir güveni var, onu da söyleyeyim. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:43

İLGİLİ HABERLER