Medya
  • 15.1.2005 15:48

ABDURRAHMAN DİLİPAK UĞUR DÜNDAR''A CEVAP VERDİ

BİR TARTIŞMA ÜZERİNE.. Geçen günki yazıma Dündardan cevap geldi. Uğur Dündarın yazdıkları, bir Uğur Dündar klasiği. Bu uslub onun kimliğini yansıtıyor.. “Müfteri” suçlaması tipik bir yargısız infaz mantığı. Malum medyanın kalemşörleri zaten bunu hep yapıyor. Medya kendini muhbir, yargıç, savcı ve aynı zamanda infaz memuru gibi görmemeli.. Herkesin geçmişten ders alması gerek.. Ben sudan, sıradan olayların abartılarak büyük vurgunların nasıl gizlendiğini hep yazdım. Medya, Mafya, Sermaye ve siyaset, bürokrasi arasındaki karanlık ve kanlı ilişkileri ilk yazan da ben değilim.. Medya patronlarının da işin içinde olduğu dev hortum, yağma olaylarını gizlemek için medyanın merkezlerini nasıl ayrıntıdaki bir takım yolsuzluklara yönelttiğini, göze fazla yaklaştıran bir kibrit çöpünün nasıl arkasında bir ormanı sakladığını da bilirim. Bu kişi diyor ki “!..Bunun gibiler ortamı müsait buldular mı, Cumhuriyetin tüm değerlerine ve onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk”e saldırmakta sınır tanımazlar...Her türlü iftirayı attıkları gibi, namusuna bile dil uzatmaktan çekinmezler. Ama gel gelelim iş yargı önünde söylediklerinin hesabını vermeye gelince ‘Aman efendim, ben öyle demek istemedim ama montaj yapılmış, o ses bana ait değil, şu yapılmış, bu yapılmış!’ diyerek kıvırırlar. “ Hemen sözü nereden nereye getiriyor gördünüz mü? Bu adam benim savunmalarımdan habersiz. “Benim başkalarından derlediğim iddiaları, sanki benim görüşüm gibi yansıtamazsın” diyorum. Sözün kaynağını belirten bölümleri çıkartınca montajlamış olmuyor musun? Atatürk, rejim, laiklik, irtica.. “Namus” müdafası bazılarına çok da yakışıyor.. Yargı önünde aksini söylediğimi söylüyor.. Benim o kasetteki sözlerim kitaplarımda da var. Ama o sözlerin kaynakları belli. Kimi Bozdağ’ın kitabından, kimi Safiye Ayla’nın. Çalıştığı kurumun yayınından yapılan alıntının bile hesabını benden sormaya kalktılar. Öyle bir terör estirdiler ki, Bozdağ kendi kitabından alıntılanan cümleleri bile canlı yayında inkar etmek zorunda kaldı.. Kendi tahriflerini gerçek gibi sundular.. Hala kaset montaj değil diyor. Bal gibi montaj, sözlerin önü sonu kesilip, kaynakları örtülerek, araya kendi sözleri ve spotları eklenerek yeni bir yayın bantı üretilmiş.. İki ayrı zaman ve mekandaki iki ayrı çalışma harmanlanıp, tek bir kaset üretilmiş.. Benim davalarıma girenler benim neyi nasıl savunduğumu bilirler. Hapis cezasına çarpıtıldığım gerçek dışı. Bu bir. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduk reddedildi, ağır cezaya itiraz ettik , o iş orada kaldı.. Çok öfkelenmişe benziyor. Onun içinde kendini kontrol edemiyor anlaşılan.. Sözü yine başka taraflara çekerek meydan okumasını sürdürüyor.. Herkes herşeyi biliyor.. Bu uslubla tartışmak, polemiğe girmeyi kendime yakıştırmam.. Derdim, şu bu da değil, Genel anlamda mesleği ayağa düşürenlerden söz ediyorum. Yerel medyaya kadar uzamadı mı bu işler.. Kiralık kalemler olduğu, gazeteciliği 2. iş olarak yaptıklarını bilmiyor muyuz? Bu olay ve benzeri yargıda karşılaştığım ilginç olaylar da yakında kitap olarak yayınlanacak. Ve en kısa zamanda hakkımda açılan tüm davaların iddianamelerini ve orada ki savunmalarımı, olayın safahatını ve sonucunu da ilgilenenlerin bilgisine sunacağım. O zaman kimin neyi nasıl yaptığı daha iyi anlaşılacak. “Çamur at izi kalsın” anlayışı ile iş tutanların, gece baskını yapar gibi insanların yatak odalarını kameralarla dalanların, kişilerin özel hayatlarına girip onları kimlerin nasıl intihara sürüklediklerini ve kimi dokunulmaz hortumcuların nasıl Atatürkçü kesildiklerini biz ve herkes bilir.. Kimlerin ellerinde şantaj kasetleri olduğunu, bu kasetlerin kimlerin kasalarından çıktığını ve bunların geçmişte nasıl kullanıldığını bilmeyen var mı? O bir dönemdi geçti. “Andıç”layanlar bu gün artık köşelerini çekildiler.. Neyse elbet bir gün bütün gerçekler tek tek ortaya çıkacak. Aslında bu kadar konu varken bu konuya bir günümü ayırmak değmezdi, ama bir söz cevapsız kalmasın diye.. Ben halkın ferasetine güveniyorum.. Her işin sonu gelip ilahi adalete dayanmıyor mu? Ne gam.. Bazı gerçeklerin ortaya çıkması için bazan bu tür olaylar bir vesile oluyor işte. Selam ve dua ile. Abdurrahman Dilipak Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:38

İLGİLİ HABERLER