MEHMET CÖMERT
BRÜKSEL- İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin AB Konseyi Dönem Başkanı sıfatıyla daha ilk konuşmasında yol açtığı skandal, önümüzdeki 6 ayın AB için zorlu bir dönem olacağını gösteriyor. Berlusconi'nin yanlış çıkışı, İtalya'nın Dönem Başkanlığı görevini daha da zorlaştırıyor.
Böyle bir davranışı herhalde Berlusconi'yi en ağır şekilde eleştirenler bile beklemiyordu. Zaten hakkında çeşitli iddialar bulunan ve tartışmalı bir politikacı olan İtalya Başbakanı, Avrupa Parlamentosu üyesi Martin Schulz'a yönelik ''Nazi subayı'' benzetmesiyle, kendisine karşı duyulan bir parça saygının da tümüyle yitirilmesine neden oldu.
Strasburg'daki parlamenterlerin, Berlusconi'yi güleryüzle karşılayıp bağırlarına basmalarını kimse beklemiyordu zaten. Karanlık iş bağlantıları ve kendi çıkarları doğrultusunda yasalar çıkarması gibi konularla ünü İtalya sınırlarını çoktan aşmış olan Silvio Berlusconi, bu özelliklerine bir de iktidar hırsını eklemiş, İtalya Dışişleri Bakanı görevini bırakmak zorunda kalınca, birkaç aylığına da olsa dışişlerinde de dümenin başına kendi geçmişti.
Tabii İtalyan medyasının büyük bir bölümünü kontrolü altında bulundurması ve bu durumu, özellikle seçim dönemlerinde kendi çıkarı için kullanması da cabası. İşte Avrupa Parlamentosu'nun Alman Sosyaldemokrat üyesi Martin Schulz ve diğer parlamenterler de bu durumu eleştirdiler. İtalya Başbakanı'nın aslında buna hazırlıklı olması gerekirdi.
Silvio Berlusconi, Martin Schulz'un, toplama kampındaki Nazi subayı rolü için ideal olduğunu belirtmekle, İtalya'nın AB Konsey Dönem Başkanlığı'nın başarılı geçmesi yönündeki son umut ışığını da söndürmüş oldu.
AVRUPA BİRLİĞİ'NDE GÜVEN BUNALIMI
Konuşmasından sonra, dilinin ucuyla ve samimiyetten uzak bir şekilde özür dilemesi, belki onu bugüne kadar hoşgören çevrelerce kabul görebilir. Ancak onu eleştirenler için Berlusconi, AB Konsey Dönem Başkanlığı görevine kesinlikle uygun bir lider olmadığını bir kez daha kanıtladı.
Bu görev, Silvio Berlusconi'nin savunduğu gibi, kişisel egoları tatmin etmeye hizmet etmiyor. AB Dönem Başkanlığı, büyük ölçüde diplomatik maharet gerektiren son derece zor bir iş. Üye ülkelerin ulusal çıkarları ile Birlik çıkarlarını ortak bir paydada buluşturmak ve Avrupa Birliği'ni dışarıda temsil etmek gibi önemli görevleri hakkıyla yerine getirmek pek de kolay olmasa gerek.
Berlusconi, Starsburg'da 6 aylık dönemdeki hedeflerini sıralarken, Avrupa Birliği'nin dışarıya karşı, gerçek anlamda ''birlik'' içinde olduğunu göstermesi gerektiğini ifade etti. Ama daha ilk günden yaptığı icraatla, birlik kelimesinden aslında ne anladığını açıkça gösterdi: Her kim ona karşı gelirse, okkalı bir şamara hazırlıklı olmalı.
Silvio Berlusconi, Avrupa Birliği içinde, kendisi ve hükümeti ile ilgili derin bir güven bunalımına neden oldu. Programında sıraladığı hedeflerin ne kadarını hayata geçirebileceğini zaman gösterecek. Ancak, İtalya Başbakanı'nın önümüzdeki haftalara yönelik tek bir önceliği olmalı:
''İtalya'nın bozulan AB Konsey Dönem Başkanlığı imajını bir an önce tamir etmek.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:16
