Gündem
  • 9.7.2005 10:39

ADAPAZARI'NDA DEPREMİ YAŞAYAN TÜRK GENCİ, LONDRA METROSUNDAN DA SAĞ ÇIKTI...

Türklerin yoğun yaşadığı Londra’nın Hackney semtinde Adapazarılı anne ve babasıyla oturan Türk grafiker Mustafa Kurtuldu (24), Aldgate’de bombalı saldırıya uğrayan trenden nasıl kurtulduğunu anlattı. Kurtuldu, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, ‘1999 yılında Türkiye’deki büyük deprem sırasında Adapazarı’ndaydım. Trendeki bomba yaşadığım ikinci deprem oldu’ dedi.

1999 yılında Adapazarı depremini atlattıktan sonra önceki günde Londra metrosunda ‘7/7 dehşeti’ne tanık olan Türk grafiker Mustafa Kurtuldu, nasıl kurtulduğunu Hürriyet’e anlattı.

30 yıl önce terzi olan babasının Londra’ya yerleştiğini belirten Kurtuldu, olay günü İçişleri Bakanlığı’nda gönüllü çalışmayla ilgili bir konferans vermek için Liverpool Street metro istasyonundan Aldgate’e gitmek üzere trene bindiğini belirterek şunları anlattı:

‘Gençlerin gönüllü işlerinde çalışmalarına ışık tutmak için konferansa gidiyordum. Liverpool Street’den trene bindim. Ben ayakta seyahat ediyordum. Saat tam 08.51’de şiddetle sarsılıp durduk. Sanki tren hızla bir kayaya çarpmıştı. Sarsıntı Adapazarı’nda yaşadığım depremden farksızdı. Bomba kimsenin aklına gelmediğinden paniğe kapılmadık. Bir süre sonra vagonumuza duman dolmaya başladı. Trenin kapıları kapalı olduğundan tünele çıkamıyorduk. 45 dakika sonra kurtarma ekibi gelip bizi kurtardı. Bombanın patladığı vagondaki yaralılar, aramızdan geçirilerek arka kapıdan çıkarıldı. 10 kişi kadardılar. Yaralılar arasında bir kişi gördüm. Her tarafı simsiyahtı. Kadın mı, erkek mi, belli değildi. Yürüyerek trenden çıktık.

Trenden çıkar çıkmaz çoğumuz ağlamaya başladı. Trendeki bir kadının yanına oturdum. Polisler yanıma gelip ismimi sordular. İsmimin Mustafa olduğunu duyunca çantamı aradılar. Ölümden dönen birine bu muamele yapılır mı? Şoke oldum. Sonra otobüsle hastaneye götürdüler. Whitechapel Hastanesi ana baba günüydü. 200’den fazla yaralı vardı. Doktorlar koşup duruyorlardı. Bazıları sadece duman yutmuştu, benim gibi ciddi durumları yoktu. Bazıları ise patlayan cam parçalarıyla yaralanmışlardı. Hastanede birinin daha Türkçe konuştuğunu duydum. Saldırıda yaralanan biri olup olmadığını bilmiyorum. Türkçe konuşuyordu. Sonra eve geldim. Tüm televizyoncular peşimdeydi.’

YAYINDANSONRA KAYIPLARAKARIŞTI

Elinde patlama anında metroda cep telefonuyla çektiği görüntüler olduğunu iddia eden Kurtuldu, BBC televizyonuna ve radyosuna çıkarak, Irak’a asker gönderenm Başbakan Tony Blair’i sert bir dille eleştirerek istifasını istedi. Hürriyet’e tüm ayrıntıları anlatmak üzere söz veren Kurtuldu’nun, tam 6 saat boyunca randevusuna gelmeyerek kayıplara karışması ise soru işaretleri yarattı.

Zeynep diri diri yanacaktı

BARCLAYS Bank’ta çalışan 21 yaşındaki Zeynep Başcı, Picadilly hattında yolculuk ederken trende meydana gelen büyük patlamanın sesiyle sarsıldıkları belirterek, ‘Hepimizin orada öleceğini düşündüm’ dedi.

Zeynep Başcı’nın da içinde bulunduğu kalabalık metro treni King’s Cross istasyonundan Russel Meydanı’na doğru ilerlerken büyük bir patlama duyuldu. Trenin ön vagonunda bulunan Başcı, sarsıntının şiddetiyle camların patladığı vagondaki korku dolu anları gazeteye şöyle anlattı: ‘Her tarafta kan vardı. Yolcuların üzerine cam parçaları yağmıştı. Bir kadın, bilinci kapalı vaziyette yerde yatıyordu. Yüzü feci şekilde kesilmişti. Gördüğünüz tek şey et ve kandı. İnsanlar panik halinde çığlıklar atıyordu. Her taraf zifiri karanlıktı ve duman vardı. Vagonda yangın çıkacak sandık. Gerçekten de diri diri yanacağımı düşündüm. Sonra bütün elektrikler kesildi. Tam bir panik havası hakimdi.’

Türk öğrenci yaralı

LONDRA’daki bombalı saldırılar sırasında, King’s Cross Metro İstasyonu yakınındaki bir trende yolculuk etmekte olan 26 yaşındaki Türk öğrenci Okan Burak, patlamanın ardından yaralandı. Yüzünden yaralanan Burak, Royal London Hastanesi’ne kaldırıldı. Hürriyet’in sorularını yanıtlayan bir hastane yetkilisi, 4.5 saatlik bir ameliyat geçiren Burak’ın durumunun ‘istikrarlı’ olduğunu söyledi. İngiltere’de dil eğitimi alan Burak’ın Samsun’da bulunan aile üyeleri, Okan’ın durumunu Büyükelçilik yoluyla takip ettiklerini ve ablasının yakında Londra’ya hareket edeceğini söylediler.

Umutlar kayboluyor

ÖNCEKİ gün Londra’da dört ayrı noktada patlayan bombalar, kurbanları sevdiklerinden sonsuza dek ayırırken, sürekli artan ölü sayısı ve ulaşılamayan birçok ceset olduğu haberleri üzerine kayıplarını arayan aileler de umudunu yitirmeye başladı. İki gündür erkek arkadaşı Jamie Gordon’u arayan 30 yaşındaki Londralı Yvonne Nash buna trajik bir örnek.

Elinde fotoğraflar, hastane hastane, karakol karakol dolaşarak Gordon’u arayan Nash, erkek arkadaşının son olarak bir iş arkadaşıyla telefonda görüştüğünü ve ona ‘Otobüsle ofise gidiyorum’ dediğini öğrendi. Cep telefonu şirketine ulaşarak, Gordon’un son görüşmesini otobüs patlamasının gerçekleştiği Tavistock Square yakınlarında yaptığını öğrenen Nash umudunu yitirmedi. Genç kadın, Gordon’un iş arkadaşlarıyla beraber olay yerine posterler asarak aramasını sürdürdü. Ancak genç kadın ve arkadaşları, Gordon’un telefonunun, havaya uçan otobüste bulunmasıyla yıkıldı. Nash’in şimdiki son umudu, erkek arkadaşının ölmediğini, bir hastanede yaralı olduğunu öğrenmek.

HÜRRİYET

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:31

İLGİLİ HABERLER