
AĞCA TAM KONUŞACAĞI GÜN CEZAEVİNE GİRDİ
Mehmet Ali Ağca'nın 12 Ocak'ta başlayan ve sadece 8 gün süren özgürlük günleri önceki akşam sona erdi. Ağca Kartal'daki Uğur Mumcu Mahallesi'nde Nazım-Yıldız Altan çiftine ait evde polislere teslim oldu. Özgür olduğu 8 günü avukatı Mustafa Demirbağ ve kardeşi Adnan Ağca'dan dinledik...
* Ağca tahliyesinden sonra ilk gününü nasıl geçirdi?
Yakın bir arkadaşının evine gittik. Bir aile ortamıydı ve ilk isteği Yasin-i Şerif okunmasıydı. Yasin okundu ve o da dinledi. Zaten zamanının büyük kısmını Kuran okuyarak ve dini sohbetler yaparak geçiriyordu.
İlk kez porselen tabakta yiyorum
Kurufasulyeyi çok seviyor diye o yemek yapıldı. Masaya oturduğumuzda ilk sözleri "26 yıl sonra ilk kez aile ortamında porselen tabakta ve plastik olmayan çatal bıçakla yemek yiyorum" oldu. Dünya ve Türkiye meseleleri hatta kuş gribi hakkında uzun uzun sohbetler etti.
Sebataistleri anlatan Tekelistan'ı okudu
Yalçın Küçük'ün Tekelistan adlı kitabını okudu.
* Görmek isteyen oldu mu?
Binlerce insan aradı, mektup yazdı, görüşmek istedi. Ama kimseyle görüştürmedik. Hazır olmadığını düşündük. Belirsizlik sürüyordu. Annesiyle bile görmedi.
Dinlenir diye annesiyle konuşmadı
* Telefonla görüştü mü?
Telefonlar dinlenir diye annesiyle bile konuşmadı. Annesiyle 2 yıldır görüşmüyordu.
* Hakkındaki haberleri izlediğinde tepkisi ne oldu?
Bir çok televizyon kanalı olmasına şaşırdı. Bu haberlerin bir linç kampanyasına dönüşmesinden büyük rahatsızlık duydu. "Neden kan davası güdüyorlor" diye yakındı.
* Dışarıya çıktı mı?
Evet çıkıp geziyordu zaman zaman. Ama çoğunlukla evde vakit geçiriyordu. İstanbul'un çok değiştiğini söyledi.
* Neden çıkıp konuşmadı, neden gizlendi?
Susmak erdemdir, şereftir dedi. Gizlenmedi ama kendisini sergilemek istemediği için ortalıklarda görünmedi. Kendisini önemli görmediği için, bu ülkenin gündemini meşgul etmek istemediği için gözlerden uzak olmak istedi.
* Hiç konuşmayacak mıydı?
Hayır konuşacaktı. Tam da Yargıtay'ın kararı verdiği gün yani Cuma akşamı bir basın toplantısı düzenlemeyi planlıyorduk. Çıkıp kameralar karşısında ne söylemek istiyorsa anlatacaktı. Ama gelin görün ki çok ilginç bir tesadüfle o gün sürpriz bir şekilde Yargıtay kararını açıkladı. Jet hızıyla işlemler yapıldı ve Ağca yeniden cezaevine girdi. Bu tesadüf mü bilmem ama çok şaşırtıcı.
* Gözaltına alınma süreci çok hızlı oldu, bu sizi şaşırttı mı?
Hem de çok şaşırttı. Hepimiz şok geçirdik, en çok da Ağca.
* Neden itiraz etmediniz?
Elbette itiraz ettik ama derdimizi anlatacak kimse yoktu. Karakol karakol müvekkilimi aradım. Bu usulsüz işlemler hakkında şikayetçi olacağız ve suç duyurusunda bulunacağız.
* Ağca ne durumdaydı?
Büyük bir şok ve yıkım yaşadı. Dışarda planları vardı. Bize hep "Özgürlüğün kıymetini bilin, özgürlük çok kıymetli" diyordu.
* Polis çok kolay buldu sizi?
Bu da usulsüzlüklerden biri işte. İzlenmediğimizi düşünüyorduk ama izleniyormuşuz..
(vatan)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:12