
Ahmet Davutoğlu Diyarbakır'ı da, Sur'u da salladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün, operasyonların tamamlandığı, 5 mahallede sokağa çıkma yasağının sürdüğü Diyarbakır'ın Sur ilçesini ziyaret ediyor.
Başbakan Davutoğlu, dün Bağlar ilçesinde bomba yüklü araçla yapılan terör saldırısında şehit düşen polisler için yapılan cenaze töreninin ardından, tarihi Ulu Cami’de Cuma namazını kılmak için Sur ilçesine geldi. Beraberindeki Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ile ilçeye gelen Davutoğlu, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla tokalaştıktan sonra, namaz kılmak üzere camiye girdi.
'HOŞGELDİN SEROK AHMET'
Davutoğlu’nu Ulucami’nin önünde ise bazı partililer ’Hoş geldin serok Ahmet, surlar gibi dimdik ayaktayız’ pankartı ve ’Dünya beşten Sur hendekten büyüktür’ dövizi ile karşıladı.
VATANDAŞLARA SESLENDİ
Başbakan Davutoğlu Cuma namazının ardından Diyarbakır ulu camii önünde toplanan vatandaşlara seslendi.
Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:
Bugün buraya sizinle buluşmaya gelirken gönlümde yüreğimde Diyarbekir aşkı vardı, ama bu buluşmayı bize çok gördüler. Dün 7 canımızı 7 yüreğimizi bizden aldılar.
Diyarbekır ses veriyor, şehitler ölmez, şehitler ölmez. 7 canımızı Anadolumuzun diğer köşelerine gönderdik.
Diyarbekirliler sizin için gelmişti. O kardeşleriniz bu albayrak inmesin diye gelmişti. Diyarbekir, Şam gibi Halep gibi olmasın diye canını feda etiler.
Bu şehitlerin emanetine sahip çıkacak mısınız? O hainlere bu ezan sesini dindirmek isteyenlere gür bir sesle biz buradayız burada olacağız, Diyarbekir bu medeniyetin şehri diyecek misiniz?
“BİZİ BÖLEMEYECEKLER. BİZİ AYIRAMAYACAKLAR”
Bilin ki Diyarbekirli Ahmet burada. Bizi bölemeyecekler. Bizi ayıramayacaklar. 1 Kasım akşamı muhteşem bir zaferle kazandığımda Hz. Mevlana’nın huzurundaydın. Şimdi de Diyarbekir’in huzurundayım.
Biz kardeşlik derken sevgi muhabbet derken onlar nefret tohumu ekmek istediler. Biz size güveniyoruz.
Onlar Ankara'da otobüs durağında mazlumları, İstanbul'da insanlarımızı şehit ettiler, korkacağımızı zannettiler.
"ZANNETTİLER Kİ BAŞBAKAN BU SALDIRILARDAN KORKAR"
Dün o saldırıları yaparken hesapları şuydu: Diyarbekirli Ahmet korkar gelmekten çekinir. Biz bu alçaklardan korkar mıyız?
Biz sizi tanıdık siz bizi tanıdınız. Korkmuyoruz, korkmayacağız.
Allah'a burada dua ediyorum, canımı alacaksa burada, Diyarbakır'da alsın, ama bize geri adım attıramayacaklar.
Bacılarım Allah sizden razı olsun. Öyle evlat yetiştirin ki sevgi desinler kardeşlik desinler hep barış deyin, kardeşlik deyin, birlik deyin.
İnşallah Diyarbekir’e tekrar tekrar geleceğiz. Beni kardeşinizi misafir edecek misiniz? Bizi ailenizden bir fert olarak görecek misiniz?
Söz verdiğimiz gibi onların yıktıkları her taşı ihya edeceğiz, zarar verdiği esnafın zararını karşılayacağız.
Onlar yıkarsa biz yapacağız, onlar yakarsa biz daha güzelini inşa edeceğiz. Diyarbekir sana teşekkür ederim. Onlara itibar etmediğin için teşekkür ederim. Biz dik duracağı Diyarbekirliler siz de dik duracak mısınız?
Bunların tuzaklarına fırsat vermediniz. Ama bakın sadece selam verdim binlerce Diyarbekirli göğsünü açtı, onlar sizinle buluşamazlar, biz ise daima sizlerleyiz.
Bunlar diyorlar ki kentsel imar adı altında buradaki yapı değişecek, hayır hepsi kalacak. Eksiklerini gediklerini tümüyle saracağız. Daha güzel evlerde oturacaklar.
Diyarbekir anneleri bir daha ağlamayacak.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI
Davutoğlu’nun gelişi öncesinde kentte çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Suriçi bölgesinde bulunan Gazi Caddesi üzerinde polis bariyerleri ile güvenlik koridoru oluşturuldu. Vatandaşların tek tek aranarak alındığı Suriç’inde güvenlik koridonunun içine ise kimse bırakılmadı. Başbakanın gelişi nedeniyle tarihi Ulucami’nin etrafında bulunan tarihi yapılar ile binaların üzerinde de tam teçhizatlı keskin nişancılar yerleştirildi. Suriçinde yasağın bulunmadığı sokakların girişleri de polis bariyerleriyle kapatıldı.
Davutoğlu Sur'u planını açıkladı
Başbakan Davutoğlu, "Her şeyi sizlerle konuşarak, sizlerle birlikte yapacağız. İstişare ederek, konuşarak yapacağız ama Sur’u da bu haliyle, teröristlerin yıktığı bu haliyle bırakmayacağız. En güzel şekilde inşa edeceğiz, yangın yerinde Allah'ın izniyle gül yetiştireceğiz. Hiç kimse tereddüt etmesin" dedi.
Diyarbakır'da tarihi Hasanpaşa Hanı'nda sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle buluşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sur planını açıkladı.
Davutoğlu'nun konuşmadan satırbaşları:
Bugün sizinle paylaşacağımız düşüncelerimzi insanlığa saygımızın eseridir. Diyarbakırlılara saygımızın eseridir. Biz, bu perspektifle 2013'te yüreğimden gelen sesle Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde yaptığım konuşmada 'Paris ne ki' demiştim. Diyarbakır şehir iken Paris bir köy değildi. Bir Dört Ayaklı Minare'yi düşünün bir Eyfel Kulesi'ni... Eyfel Kulesi'nde ne bulurlar bilmem ama Dört Ayaklı Minare'de herkse kendisini bulur. Her an Diyarbakır'dayız. Her şekliyle burayı tahayyül ediyoruz. Bütün mescitler güzeldir. Bursa Ulu Camii, Diyarbakır Ulu Camii bambaşka...
Sayın Cumhurbaşkanımızın 2005'teki konuşmasından itibaren başlattığımız Çözüm Süreci aslında yeni bir inşa süreciydi. Bizi parçalayanlara karşı bir inşa hareketiydi.
2016 kritik bir yıl. Bir tarafta Sykes Picot bir tarafta Kuddül Amara... Aynen Çanakkele'nin İstanbul'u koruması gibi Kuddül Amara da Bağdat içindi. Bağdat'ı kaybettik... Şimdi 100 yıl sonra Diyarbakır'ın bu güzel ortamından sesleniyorum. Bütün ideallerimiz birleşecek ya da bizi lime lime parçalamaya çalışacaklar. 2005'ten bu yana hep birleştirmeye çalıştık.
"BÖLGE HALKI YANLARINDA OLACAK SANDILAR"
7 Haziran'dan sonra kaosa düşüleceğini hesap edenler içeride ve dışarıda harekete geçtiler. Silahlı isyan çağrısında bulundular. Şehirleri tarumar etmek içni bütün güçleriyle harekete geçtiler. Zannettiler ki bu ülkenin değerlerini parçalayabilecekler. Onlar yakmaya yıkmaya çalışırken biz kamu düzenini hakim kılmaya çalıştık. 1 Kasım'dan sonra bu gayretimizi sürdürdük. Onlar bütün eylemlerle, barikatlarla şehirlerimizi parçalamaya çalıştılar. Zannettiler ki bu devlet acizdir. Onlarla mücadele etme kararlılığını göstermeyecek. Ve zannettiler ki bölge halkı yanlarında olacak. Ben teşekkür etmeye geldim aynı zamanda bu tahriklere karşı dimdik durdukları için.
Devletimizin şefkat elini de, kudret elini de birlikte kullandık. Devletimiz dediğimizde bu hepimizin. Vatandaşların herhangi bir kesimini dışlamaya kimsenin hakkı yoktur. Biz, bütün bu hesapları bozma amacıyla en kararlı şekilde terörün üzerine gittik. Bir kez daha ilan ediyorum. Sur'un, Cizre'nin, Mardin'in bütün sokakları, bu ülkenin dağları ovaları huzur bulana kadar gece gündüz uyumayacağız. Bir tarafta bu kararlılığımız varken şefkat elimizle de bütün halkımızın yanında olacağız.
"SÖZÜMÜZÜN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞTIK"
Terörle mücadele devam ederken Mardin'de iki ay önce Birlik Huzur Demokrasi Eylem Planı ile vatandaşlarımızın yanında olmak üzere harekete geçtik. Söz vermiştim, 'Bundan sonra her Cuma bir ilde olacağım' Gücümüz yettikçe bunun gereğini yaptım.
Hiçbir vatandaşımızın mağdur olmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye, 80'lerin, 90'ların Türkiyesi değil. Biz bize oy versin, vermesin her vatandaşımızı temsil ediyoruz. Bu mesajları Batıda da verdik.
"SARE HANIM'A SÖYLEDİM, SUR'DA EVİM OLSUN İSTİYORUM"
Bizi son derece güçlü bir mesajla ağırladınız. Biz de bütün imkanlarımızla gereğini yapacağız. Her zaman Diyarbakır'da olacağız. Biz bu topraklara sevgi tohumları ekmeye geldik. Bir idealimden de bahsedeyim. Sare Hanım'a söyledim. Sur'da bir evim olsun istiyorum.
Her bir ilçe için ayrı ayrı çalışıyoruz. Amacımız insanı korumak, mekanı korumak. Zamanın dokusuna uygun şekilde hayatı normalleştirmek. İnsanı korumayan, insana hitap etmeyen hiçbir proje karşılığını bulamaz. Sur'u barikatlarla yaşanmaz hale getiren... Hastanelere girişi engelleyenler karşılarında çok kararlı bir irade görünce burada barınamadılar. Başka bir hesabın içine girdiler. Sur'u da ihya ve inşa edeceğimizi duyurduğumuzda birtakım dedikodularla vatandaşlarımızın kafasını bulandırmaya çalıştılar. Sur'u insansızlaştırmak istiyorlar dediler. Sur'u kentsel dönüşüm ile rant alanı haline getirmek istiyorlar dediler.
"VATANDAŞIN RIZASI OLMADAN ADIM ATILMAYACAK"
Siz bizim zihnimizdeki Diyarbakır sevgisini bilseniz aynaya bakmaya utanırsınız. Vatandaşlarımızın rızası dılında hiçbir adım atılmayacaktır. Sizinle istişare ederek yapacağız. Sur'u bu haliyle bırakmayacağız. En güzel şeklilde inşa edeceğiz. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz.
Mülkiyet hakkına riayet edilecek. Mimari doku kesinlikle korunacak. Kimse tereddüt etmesin. Burada mülkü olanlar eldeki imkanlarla neler yapılacaksa yapma hakkına sahip olacaklar. Kirada olanlar kira öder gibi ev sahibi olacak şekilde düzenleme yapıyoruz.
"ACELE KAMULAŞTIRMA MÜLKİYET HAKKININ TEMİNATI"
Vatandaşlarımız hangi siyasi görüşte olursa olsun her birini en iyi şartlarda konut imkanına kavuşturacağız. Valimizi sürekli takip ettim. Sur'dan çıkan hiçbir vatandaşımız açıkta kalmayacak dedim. Diyarbakır uyuyamıyorsa biz de uyuyamayız. Acele kamulaştırma gibi tamamen hukuki adım onların mülkiyet haklarını kesinlikle tehlikeye sokmayacağı gibi teminat altına alacaktır.
"UNESCO VE KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI ESAS ALINACAK"
Sur'un rant alanı haline dönüştürüleceğini iddia edenler... Hiçbir bina dışarıdan bakıldığında Ulu Camii'nin minaresinden yüksek olmayacak. Bu size tahaadümüzdür.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı danışma ofisleri kuracak. Rıza dışında bir şey yapmayacağız. Bu çerçevede Sur'un mekanının korunması iki ana temele dayanacak. Birisi UNESCO kültürel mirası ilan edilmişti... Bir kere bu miras çerçeve dışında tek bir adım atılmayacak. İkincisi de 2012 yılında koruma amaçlı ilan planı esas alınacak. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesi tarafından da onaylanmış plandır. Onlar neye karşı çıkıyorlar? devlet ile milletin bütünleşmesine karşı çıkıyorlar. Kaygıları kendilerinin istismar edeceği bir alanın yok olmasıdır. Toledo dediğimde farklı yere çektiler. Bunlar medeniyet cahili. Toledo'nun her bir kulesinin birbirine benzediğini bilmez. Çünkü zihinleri ya Franco'ya ya da Stalin'e çalışır. UNESCO gibi kültür mirasına alındığını da bilmezler. Öyle bir biblo şehir kuracağız ki herkes buraya akacak.
Surların eksik kalan yerlerini de aslına uygun olarak inşa edeceğiz. DemirtaşKılıçdaroğlu'nu bölgeye davet ediyor. Zihinleri aynı. Birisi Türk Baas'ı, diğeri Kürt Baas'ı. Arap Baas'ı Esad'a da destek veriyorlar. Burçları her geldiğimde gezmeye çalıştım. Oraları kültür mekanına dönüştüreceğiz.
Hevsel Bahçeleri'ni koruyacağız.
Ve Ulu Camii... Gözümüzün nuru gibi koruyacağız. Restorasyonunu yaptık. Meydanı da bir inanç turizmi alanı olarak hizmete açacağız.
Sur ve içkale vardır. Burada Hz. Süleyman ile şereflenmiştir. İçkaleyi koruyacağız.
Ali Paşa ve Lale Bey mahalleleri... Diyarbakır aslına uygun şekilde ihya sürecini gerçekleştirecek. Bu olaylar olmasa da uygulamaya koymak istediğimiz plandı.
"EKONOMİK HAYAT CANLANACAK"
Gazi Caddesi üzerinde sosyal ve ekonomik hayat canlanacak. Esnaflarımızın vergi ve prim borçlarını erteledik. Kredi borçları ile ilgili de çalışma yapıyoruz. Özellikle terörden mağdur olmuş vatandaşlarımız için faizsiz kredi dahil her türlü kolaylığı devreye sokacağız.
Mesken alanlarında özgün Diyarbakır taşının ve mimarisinin olmasına özen göstereceğiz.
Kültürel hayatımızı canlandıracak adımlar atmayı da düşünüyoruz. Diyarbakır'a en güzel kütüphanelerden birini inşa edeceğiz.