
AHMET HAKAN - KANALTÜRK SAVAŞI TÜM HIZ SÜRÜYOR...
Ahmet HakanBir Kanaltürk çalışanına yanıt
SAYIN "tertemiz gazeteci" Adnan Bulut...
Tuncay Özkan hakkında sorduğum soruların ardından, "Tuncay’ı bırak! Erkeksen benim karşıma çık" edasıyla yazdığınız yazıyı okudum.
Bana "Arazi kapattın mı? Şirketlerin var mı? Mal varlığın nedir?" falan diye sorular sormuş, ardından da "Cevap ver Ahmet Hakan! Yoksa ben açıklarım" demişsiniz.
Sayın "tertemiz gazeteci" dostum...
Yaptığınızın "Bizim tencere karaysa senin tencere de kara" şeklinde özetleyeceğimiz bir avamlık içerdiğinin altını çizmeye gerek yok...
Olsun, bu topraklar bu stile hayli alışkındır.
Ama benim merak ettiğim şudur:
Madem elinizde benimle ilgili "haber değeri taşıyan" belgeler var, bir gazeteci olarak bunları ortaya koymak için, neden benim Tuncay Özkan’a soru sormamı beklediniz ki?
Sizin gazetecilik tarzınız bu mu?
Birtakım belge ve bilgileri elinizde tutup, Tuncay Özkan’a herhangi bir "yamuk" yapıldığında devreye mi sokuyorsunuz? Ne ayıp!
Ayrıca "temiz" bir gazeteci, "Eğer şöyle yapmazsan açıklarım ha!" diyerek dişini gösterir mi?
* * *
Hem "sevgili temiz gazeteci", ben patronunuz Tuncay Özkan’a, kafa karıştırmak, imaj yıkmak, sorun çıkarmak için sorular sormadım ki...
Öyle olsa...
"Söyle bakalım Tuncay Özkan! Kumarhaneler kralı Sudi Özkan’dan para istedin mi?" diye sorardım.
Öyle olsa...
"Söyle bakalım Tuncay Özkan! Senin Mesut Yılmaz ile nasıl bir ilişkin var? 3 milyon dolarlık transferi Mesut Yılmaz mı organize etti?" diye sorardım...
Öyle olsa...
"Söyle bakalım Tuncay Özkan! 10 yıl önce mal varlığın neydi?
Bugün nedir?" diye sorardım.
Öyle olsa...
"Söyle bakalım Tuncay Özkan! Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde kendisiyle ilişki kurmak için neler yaptın? İlişki kuramadığın için mi ulusalcı oldun?" diye sorardım...
Öyle olsa...
"Söyle bakalım Tuncay Özkan! Reklam almak için Ülker Grubu’na şantaj yaptın mı?" diye sorardım.
Ama benim ne "imalı dedikodular" ile ne de "Bak açıklarım ha" şeklinde tehditlerle işim olur...
Ben sadece "3 milyon dolara bir televizyon kurulamayacağı" fikrinden yola çıkarak, iyi niyetli bir şekilde, "Baba! Bu mucizeyi nasıl gerçekleştirdin?" diye soru sordum.
Ne yani? Soramaz mıyım?
Siz Atatürkçüsünüz, ulusalcısınız, emekli generallerle yan yanasınız diye size böyle sorular sorulamaz mı?
Siz dokunulmaz mısınız? Denetimden muaf mısınız?
* * *
Sorduğunuz sorularla neyi ima ettiğinizi biliyorum.
İma ettiğiniz konularla ilgili hem sizinle, hem de patronunuz Tuncay Özkan’la her zaman, her yerde masaya oturmaya hazırım.
Ancak...
Bundan önce...
Gelin sizinle birlikte "mukayeseli bir mal varlığı araştırması" yapalım.
Bir araba ve mütevazı bir apartman dairesinden ibaret olan benim malvarlığım ile patronunuz Tuncay Özkan’ın mal varlığını kıyaslayalım.
İddia ediyorum:
Benim mal varlığım "kulak" ise, patronunuz Tuncay Özkan’ın mal varlığı "deve"dir.
Mahcubiyet duygunuzun gelişip gelişmediğini bilemediğimden, aradaki muazzam farkın sizi utandırıp utandıramayacağını kestiremiyorum...
KANALTÜRK HABER KOORDİNATÖRÜ ADNAN BULUT'UN YAZISI
Ahmet Hakan'a açık çağrı
Kanaltürk'ten, Tuncay Özkan'dan hesap vermesini istiyorsun Ahmet Hakan. Benim hem Kanaltürk adına, hem de Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'teki varlığıyla ilgili yanıt hakkım var. Çünkü ben Kanaltürk'ün kurucusuyum. 19 yıllık gazeteciyim. Geceli, gündüzlü 7 yıl polis muhabirliği yaptım. 12 yıldır da haber merkezlerinde yöneticilik yapıyorum. Bizim piyasada kimin ne olduğunu, nereden nasıl geldiğini de çok iyi bilirim. Milliyet, Hürriyet, Günaydın gazetelerinde muhabirlik, İHA'da Kanal D'de, Show TV'de editörlük, haber müdürlüğü, Skyturk'te genel yayın yönetmenliği yaptım. Kanaltürk'ün ise neferiyim. Dekorunu da taşırım, bültenini de hazırlarım, yayına çıkıp arsızlara, hırsızlara, döneklere, yağdanlıklara, sahibinin sesi olanlara meydan okumayı da bilirim.
Kendimi niye anlattım? Kimin sana "hodri meydan" dediğini bil Ahmet Hakan. Hatta birkaç yeri telefonla ara, sor soruştur. Kariyer mücadelesine varım eğer böyle bir iddian varsa. Kaçma diye söylüyorum Ahmet Hakan. "Benim muhatabım Tuncay Özkan'dır.
Ben onunla hesaplaşmak istiyorum" diye kaçma sakın. Çünkü ben bu kanalın kurucusuyum, ben bu kanalın ortağıyım. Gazetecilik geçmişi tertemiz bir insanım. Kanaltürk'ün kuruluşuyla ilgili verilemeyecek bir hesabımız yok. İstediğin platformda ben sana bu kanalın nasıl özveriyle kurulduğunu anlatırım Ahmet Hakan.
Şimdi ben sana bazı sorular sormak istiyorum. Bu soruların yanıtını umarım en kısa sürede verirsin. Dilersen Kanaltürk ekranı açık, gel bizim ekranımızda ver. Dilersen, ben senin programına geleyim, orada ikimiz de hesaplarımızı verelim. Nasıl istiyorsan öyle olsun.
Sana hodri meydan diyorum Ahmet Hakan. Şimdi gelelim benim sorularıma?
1- Gazetecilik veya başka kaynaklardan edindiğin kişisel servetin ne kadar? Tüm servetinin kaynağını kuruş kuruş verebilecek misin? ( Ben vermeye hazırım)
2- Şu ana kadar hangi şirketlerde, hangi oranlarda ortaklıkların var? Bu şirketler hangi alanlarda faaliyet gösterirler, hangi kamu kurumlarıyla iş yaparlar?
3- Belediyelerden arazi, konut veya kooperatif hissesi edindin mi? Bunlarla ilgili ödeme dökümünü açıklayabilir misin?
4- Medya gücünü, belediyelerle ve siyasal iktidarlarla yakınlığını kullanarak edindiğin arazi var mıdır? Bu araziler nerelerdedir, ne zaman edinilmiştir, karşılığında yapılan ödemeler ne kadardır?
5- Edindiğin arazilerle ilgili plan tadilatı yapılarak değerine değer katılmış mıdır?
Hadi Ahmet Hakan bu sorularıma yanıt ver. Söylediğim gibi istersen Kanaltürk'te, istersen CNNTÜRK'te senin programında gel hesaplaşalım. Bizim veremeyecek hesabımız yok. Senin de yüreğin varsa, korkmadan, sakınmadan, büyük ağabeylerinin eteğinin altına sığınmadan gel hesaplaşalım Ahmet Hakan.
Ya sen gel, ya ben geleyim…Bekliyorum Ahmet Hakan…
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 21:25