
AK PARTİ'DEN SAMAST GÖRÜNTÜLERİNE İMALI YORUM
DEVLET ARIK
ANKARA - AK Parti'nin Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, gazeteci Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın dün yayınlanan ve nerede çekildiği tartışma konusu olan görüntüleriyle ilgili olarak, "Bu nereye kadar giderse, o noktaya kadar götürülecektir" dedi.
Soruşturmanın derinliğine gidildikçe birçok enteresan noktalara varılacağının hasıl olduğuna işaret eden Fırat, bazı kamu görevlilerinin de kendilerine göre nedenlerle hukuk dışı faaliyetler içerisine girdiğini, bir hukuk devletinde bunu kabullenmenin mümkün olmadığını söyledi.
Fırat, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan'ı gazeteci Hrant Dink cinayetinin 'azmettiricisi' olmakla suçlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye sert bir dille cevap verdi. Bahçeli'nin asgari nezaket kurallarının dışında bir dille Başbakan'a saldırdığını belirten Fırat, MHP liderini kınadıklarını açıkladı. AK Parti hükümetinin cinayetin arka planına yaklaşmasından bazı çevrelerin rahatsız olduğunu ifade eden Fırat, "Devlet anlayışları ülkeyi kamplara bölmek ve toplumun kutsalları üzerinde ve hatta kan üzerinden politika yapmayı şiar edinenlerin, Türkiye'yi huzursuz etmek için karanlık güçlerin düzenledikleri hain saldırıların arka planları ve düzenleyenlerin ortaya çıkarılması yönünde AK Parti hükümetinin yapmış olduğu ciddi çalışmalar sonucu, bu düzenleyicilere ve arka planlarına yaklaşılmasından bazı mahfillerin rahatsız olduğunu görüyoruz. Türkiye'yi huzursuz etmek, Türkiye'deki istikrar ortamını bozan ve bir kısım kamu görevlilerinin kendince kutsal saydığı değerler için hukukun dışına çıkması ve çeteleşmesi hadisesinin derinlerine inildikçe bunu savunanların kendilerini ortaya çıkarması inanıyorum ki Türk milletinin ibretle seyredeceği bir tablo oluşturmaktadır" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu bütün işlemlerinin hukukun esaslarına tabi olduğuna vurgu yapan Fırat, hangi sebeple olursa olsan, hangi neden ileri sürülürse sürülsün hukukun dışına çıkan her türlü eylem ve işlemin hukukun duvarına mutlaka çarpacağını, gerekli ceza ve teziyenin verileceğini kaydetti. Fırat, "Hiçbir kişi veya kuruluş vatan, millet, milliyet gibi kutsal değerleri uhdesinde tutabilme imkanına sahip değildir. Geçmişleri ve yaptıkları bu milletçe bilinenlerin AK Parti'yi sorgulayıp, kendilerini unutturma imkanına sahip olmadıkları gibi AK Parti'ye en basit nezaket kurallarını bile hiçe sayarak muhatap alınma istek ve oyunlarının da tarafı olmayacağımızı bir kez daha beyan etmek istiyoruz" dedi.
'CHP'NİN SUÇ DUYURUSU, SUÇLULUK PSİKOLOJİSİNDEN KAYNAKLANIYOR'
Fırat, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ile CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Suudi işadamı Yasin El Kadı ile ilgili açıklamalarının 'suç ve suçluyu övme' suçunu oluşturduğu iddiasıyla Başbakan Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunma kararına da sert tepki gösterdi. Suç duyurusunda bulunma kararının 'suçluluk duygusunun itirafı' olarak nitelendiren Fırat, şöyle konuştu: "Özellikle Maliye Bakanlığı'nda ortaya çıkarılmış olan, kişilerin ve kuruluşların hesaplarının sorgulanması ve bunun el altından belli yerlere servis yapılmasının belki muhatapları olacak kişilerin yine bir suçluluk duygusu içerisinde sayın Başbakan hakkında suç duyurusunda bulunmalarını bir suçluluk psikozunun sonucu olarak niteliyoruz. Ancak şuna emin olmaları gerekir ki, bu konuda kesinlikle hiçbir geri kalmaya matuf hareket yapılmadan tüm suçlular ve bu suçlulara aracılık yapanlar ortaya çıkarılacaktır. Millet bunu görecektir. Bizim tavsiyemiz değerli arkadaşlara fazla heyecana kapılmamalarıdır. Heyecana kapılmaları da zaten bu suçun ortaklığını ortadan kaldırmayacaktır. AK Parti hükümetini de bu nevi yolsuzlukların üzerine gitmekten alıkoymayacaktır".
MHP'YE 'FAZLA HEYECANLANMAYIN, UCU NEREYE GİDERSE ORAYA KADAR GİDECEK' MESAJI
AK Parti'li Fırat, gazeteci Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'ın dün güvenlik görevlileriyle birlikte çekilmiş görüntülerini de değerlendirdi. Olay karşısında gerek Emniyet içerisinde bu konuyla ilgili kişilerin görevden alındığını, jandarmada da ilgili kişilerin yerlerinin değiştirildiğini anlatan Fırat, tahkikatın ciddiyetle takip edildiğini, soruşturmanın derinliğine gidildikçe birçok enterasan noktalara varılacağı kanısının hasıl olduğunu vurguladı.
Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Fırat, 'Hrant Dink olayında da kamunun içerisinde bir çeteleşme olduğunu düşünüyor musunuz?' yönündeki bir soru üzerine, "Yalnız orada değil, bundan önceki çeteleşme davalarında, Ankara'da yakalanan çeteleşme olaylarını gördüğümüzde, bunların içerisinde kamu görevlilerinin olduğunu hep beraber izledik. Tabii maalesef bazı kamu görevlileri kendilerine göre nedenlerle hukuk dışı faaliyetlerin içerisine girmişlerdir ve girebiliyorlar. Bunu kabullenebilmek demokratik bir ülkede, bir hukuk devletinde kabullenebilmek mümkün değildir. Bununla her türlü mücadele bütün korucuyucularına rağmen mutlaka yapılacaktır" değerlendirmesini yaptı. Fırat, 'Kamu görevlilerinin bu olayda parmağı var mı?' yönündeki bir soruya da, "Yaşıyoruz. Bir zanlı, bir suçluyu, bir katili bir şekilde toplumun gözünde aklamak isteyen birilerinin olduğu ortada. Bunu dünden beri televizyonlarda da izliyoruz. Sayın Başbakan da bu konudaki düşüncelerini çok açık olarak açıklamıştır. Kimsenin uyarmasına, heyecanlanmasına lüzum yok. Bu nereye kadar giderse, o noktaya kadar götürülecektir. Kimsenin heyecana kapılmasına lüzum yok. Ucu oraya da dayansa, oraya kadar gidecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" diye cevap verdi.
AK Parti'li Fırat, sivil toplum kuruluşlarının 301. madde konusunda topu hükümete atmasıyla ilgili olarak görüşlerinin sorulması üzerine de, şunları söyledi: "Hükümet gereğini yapar. O ayrı mesele ama iddia eden birileri varsa, bu iddialarının ne olduğunu kapsamlı olarak açıklamak onlara ait bir olay olması gerekir. Ama bir mutabakat sağlayamıyorlar. Daha önce de bu olay bu şekilde cereyan etmişti. Ümit ediyorum ki bu nevi kuruluşlar bir şeyi iddia ettikleri zaman, neyi iddia ettiklerini ve ne gibi değişiklik yapılmasını talep ettiklerini açık ve net olarak topluma iletmelerinde fayda vardır. 301'in değiştirilmesi talebi bizden gelmemiştir. Bunu biz yaparız. Bunu onların hatırlatmasına lüzum yok. Tabiki bu sonuç da çok enterasan".