Gündem
  • 7.5.2012 15:06

AK Parti'nin yeni gündemi 'başkanlık sistemi'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'de mevcut anayasada kuvvetler ayrılığından değil, işbirliğinden bahsedildiğini, denetimin etkin bir şekilde yapılmasına izin vermediğini belirterek, ''Mevcut sistemler arasında denetimin en etkin yapılmasına izin veren sistem, başkanlık sistemidir. Gerçek anlamda yasama ve yürütmenin birbirine karşı bağımsız olduğu başkanlık sistemini müzakere etmek lazım'' dedi.
      Meclis'te düzenlenen Parlamenter Denetim Sempozyumu'nda konuşan Bozdağ, denetimin faydasına inandıklarını, Hükümetin denetim yollarının açık olmasından, sağlıklı işlemesinden yana durduğunu söyledi. Sadece parlamentoda değil parlamento dışında da denetimi artırdıklarına işaret eden Bozdağ, bu kapsamda bilgi edinme yasası ile milletin denetim yapma konusunda önünü açtıklarını anlattı. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının önemli denetim yollarından biri olduğunu bildiren Bozdağ, kamu denetçiliğinin kurulmasına ilişkin düzenlemenin Parlamento'ya yeniden sevk edileceğini, bunun da yeni bir denetim yolu açacağını söyledi.
      Meclis'teki denetim çalışmalarına değinen Bozdağ, özellikle Meclis Araştırması ve Genel Görüşmelerde, iktidar ve muhalefet gruplarının birlikte etkin bir çalışma yapmalarına imkan tanıdığını ifade etti. Bozdağ, komisyon raporlarının pek çoğunda iktidar ve muhalefetin ortak görüşünün yansıdığını anlattı.
      Meclis Araştırma komisyonlarının daha etkin hale getirilmesi için adım atılması gerektiğine dikkati çeken Bozdağ, özellikle çalışma süresinin uzatılmasına ihtiyaç olduğunu sövyledi. Darbelere ilişkin araştırma komisyonunu örnek gösteren Bozdağ, konunun içeriğine bakıldığında, bu komisyonun kısa bir süre içinde çalışmalarını tamamlayıp sonuç almasının güç olduğunu vurguladı.
      Bunun yanında araştırma komisyonlarında bilgisine başvurulmak üzere çağrılan kişilerin, millet adına çağrıldığına işaret eden Bozdağ, ''Bu konuda da düzenlemeye ihtiyaç var. Çağrılan kişinin, 'ben gelmem, bilgi vermem' deme hakkı olmamalıdır'' dedi.
     
     -''Siyasi sıkıştırma metodu''-
    
     Meclis'teki denetim yollarından biri olan gensorulara değinen Bozdağ, gensoru işleminin denetimden öte artık ''siyasi sıkıştırma metodu'' olarak kullanıldığını söyledi. Bozdağ, ''İsterdim ki böyle olmasın. Denetimi hak eden biri için milletin doğru bilgilenmesini sağlamak amacıyla gensoru isteminin faydası var. Gensoruların pek çoğu afaki, siyasi görüşler üzerine kurgulanmış metinler. Gensoru, siyasal sıkıştırma amaçlı, siyasi beklentilerle değil, gerçekten denetim amacıyla gündeme gelmeli'' diye konuştu.
      Milletvekillerinin soru önergeleri ile ilgili kendisinin de bazı eleştirileri bulunduğunu belirten Bozdağ, Anayasa'da göre ''sorulacak ve sorulamayacak sorular''ın ayırt edildiğini, soru önergeleri hazırlanırken buna dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:
      ''Sorular gerekçesiz olmalı ama bazı soru önergelerinde bir sayfadan fazla yorum ve tahlil var. Kişisel görüş ileri sürülmemeli ancak kişisel değerlendirmeler yer alıyor. Hakaret içeren kelime ve cümleler içeren soru önergeleri var. Soru sorma yöntemi ile yürütülen denetim işleminin etkin olması için bu ölçülerin dikkate alınması gerekiyor. Bu konuda Meclis Başkanlığı'nın üzerine de görevler düşüyor. İçtüzük bu konuda aslında Meclis Başkanı'na yetki veriyor. Şartlara uygun değilse bunu iade edebilir. Meclis Başkanlığımızın uygulamalarına baktığımızda bu soru önergesi konusunda süzgecin epeyce genişlediğini görüyoruz. Soru olmayacak pek çok konu maalesef soru olarak geliyor.''
     
     -''Başkanlık sistemi müzakere edilmeli''-
    
     Konuşmasında, sistem sorununa değinmek istediğini, ancak bu konudaki düşüncelerinin Hükümet adına değil kendi şahsi görüşleri olduğunu belirten Bozdağ, çünkü bunların Hükümet'te istişare edilmiş, görüş birliğine varılmış konular olmadığını söyledi.
      Türkiye'de Anayasa'ya ''parlamenter sistem'' denildiğini, ancak aslında hiçbir anayasa hukukçusunun buna ''parlamenter sistem'' denilemeyeceğini belirten Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
      ''Çünkü, parlamenter sistemin özellikleri belli. Bizim anayasamızdaki sistem, bu özelliklerin büyük bir kısmını maalesef taşımıyor. Buna karma sistem de yarı başkanlık sistemi de başkanlık sistemi de meclis hükümeti sistemi de denilemez. Esasında adı olmayan bir sisteme biz 'parlamenter sistem' diyoruz. Bunun için bunun adını doğru koymak lazım. Bizim anayasamızda kuvvetler ayrılığından bahsetmiyor. Kuvvetlerin işbirliğinden, dayanışmasından bahsediyor. Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı ayırmış ama mekanizmanın kuruluşuna baktığınızda, mevcut anayasada kuvvetlerin tam ayrılığını görme şansınız yok.
      Parlamenter sistemin Türkiye uygulanmasına bakıyorsunuz; millet oy veriyor, sonra milletvekilleri oluşuyor ve hükümet de milletin seçtiklerinin arasından çıkıyor. Milletin seçtiğinden doğrudan çıkmıyor. Hükümet parlamentodan güven oyu alıyor. Kimden güven oyu alacak, çoğunluktan. Komisyonlar çoğunluk esaslı, araştırma komisyonları çoğunluk esaslı, diğer denetim mekanizmalarını işlettiğinizde yine çoğunluğun onları denetlemesi gerekiyor.
      'Bizim sistemimizde yasama ve yürütme ne kadar ayrı-' sorusuna 'Yasama ve yürütme Türkiye'de birbirinden ayrıdır' diyebilir miyiz- Kanun tasarısı geliyor Hükümetten, Hükümet parlamentonun içinden geliyor, onun güvenine dayanıyor. Parlamento güvensizlik verdiği zaman Hükümet düşüyor. Çoğunluk hükümet oluyor. O zaman o çoğunluğun hükümeti denetimi ne kadar sağlıklı oluyor- Bunlara hepimizin kafa yorması lazım.''
     
     -Başkanlık sistemi-
    
     ''Bizim sistemimiz denetimin etkin bir şekilde yapılmasına maalesef izin vermiyor'' görüşünü ifade eden Bozdağ, ''Bana göre, mevcut sistemler arasında denetimin en etkin yapılmasına izin veren sistem, başkanlık sistemidir. Çünkü, başkanlık sisteminde, parlamentoyla yani yasama ile yürütme birbirinden tam anlamıyla ayrıdır ve birbirine karşı kesin olarak bağımsızdır. Birbirini frenleyen, kontrol eden denge mekanizmalarını kendi içinde barındırıyor'' diye konuştu.
      Parlamenter sistemde böyle bir yapının bulunmadığını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:
      ''Halk seçim yapıyor. Orada başkanın kim olacağı, yürütmeyi kimin yürüteceği belli. Türkiye'de farz edin ki tek başına iktidar çıkmadı. Milletin oyu ile başbakan seçilecek mi belli değil. Millet hangi programı öneriyor, A partisine veren A programını, B partisine veren B programını... Koalisyon olduğu zaman partiler bir araya geliyorlar, başka bir program üzerinden mutabakata varıyorlar. Ondan sonra başka birisi Başbakan olarak çıkıyor. Yürütmesi koalisyon olduğu zaman, belli olmayan bir sistem çıkıyor karşımıza. Halbuki yürütme doğruda halk tarafından belirlense hesap vermek daha kolay olur.
      Hesap verilebilirlik, hesap sorulabilirlik ve öngörürlük açısından baktığınızda Türkiye'deki parlamenter sistemin uygulamasının, hepimizin arzu ettiği anlamda etkin bir denetimi güçlü bir şekilde hayata geçirdiğini söylemek mümkün değil. Bizim sistemimize baktığımızda, parlamenter sistemde yasama, yürütme birbirinden tam ayrı mı- Ayrı diyemeyiz. O zaman 'yasama mı yürütmenin üzerinde, yürütme mi yasamanın üzerinde daha etkili' tartışmasına baktığınızda, orada da yine çoğunluğa dayanan hükümet olduğu için... Bizim esasında etkili denetim yollarını konuşurken bu sistem tartışmasını yapmamızda büyük fayda vardır.
      Bizim Türkiye'mizde uygulanan sistem, parlamenter sistem değil. Meclis Başkanımız'ın başkanlığında devam eden bir süreç var. Yeni anayasa tartışırken bunun tartışılmasında da ben fevkalade yarar görüyorum. Ya parlamenter sistemin özellikleri neyse yeni anayasaya o özelliklere göre bir yapı ikame edilebilir ya da gerçek anlamda yasama ve yürütmenin birbirine karşı bağımsız olduğu ve kesin ayrılığın olduğu başka bir bir sistemi, başkanlık sistemini müzakere etmek lazım.''
 

TBMM Başkanı Çiçek

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, başkanlık sistemi önerilerinin yeni anayasa çalışmalarında gündeme gelirse, orada tartışılacağını söyledi.
      Çiçek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
     ''Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın Başkanlık sistemine yönelik önerilerini nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusuna Çiçek, ''Söyler, orası Meclis'in kürsüsü, herkes düşüncesini söylüyor'' dedi.
      Bir gazetecinin ''Yeni Anayasa çerçevesinde nasıl bakarsınız-'' sorusuna Çiçek, ''AK Parti'nin de temsilcileri var. Eğer gündeme gelirse orada tartışılır, bir şey demem, siz de dinlediniz'' karşılığını verdi.
      Çiçek, Bekir Bozdağ'ın ''Başkanlık sistemi yeni Anayasa'da tartışılmalı'' önerisine ilişkin bir soru üzerine, ''Tartışmak üzere bir araya geliyoruz, değilse, mektup yazar gibi birimiz oturur yazarız. Her konu tartışılacak, onu her defasında ifade ettik. Herkes kendi düşüncesini, görüşünü gündeme getirecek, hangi konuları getirecek onu bilemem'' dedi.
      Çiçek, tutuklu vekillerle ilgili bir gelişme olup olmadığı yönündeki soruya ''Bana gelen bir bilgi yok'' karşılığını verdi.
      Bir gazetecinin, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Meclis'te Cemevi kurulmasını talebine ilişkin soruya da Çiçek ''Bilmiyorum, daha gelmedi'' cevabını verdi.
 

 


 

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 18:09

İLGİLİ HABERLER