Gündem
  • 7.5.2012 15:11

Hükümet dilediğine cevap veriyor, dilediğine vermiyor

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, ''Darbelerle bu kadar müdahaleye uğrayan, bu kadar hırpalanan bir kurum (TBMM) kuvvetli bir denetim yapamaz'' dedi.
     AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil'in başkanlık yaptığı ilk bölümde AK Parti adına konuşan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üstün, Genel Kurul kararına bağlı denetim yollarının, sorunu çözme odaklı değil iktidarı sıkıştırmak amaçlı ortaya çıktığını ifade etti.
      Komisyonların ise belli somut olaylar üzerinden denetim yaptığını belirten Üstün, komisyonların yaptığı denetimlerin vatandaşların talep ettiği konuları içerdiğini söyledi.
      TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Üstün, ''Komisyonlarda yürütülen denetim çalışmalarının daha etkili, çözüm odaklı olduğu düşüncesindeyiz'' diye konuştu.
      Parlamenter sistemin denetimi ikinci plana attığını belirten Üstün, ''Hem yasamaya hem denetime cevap verecek en yakın sistem Başkanlık sistemidir ancak buna ciddi itirazlar var'' görüşünü ifade etti.
      Darbelerle bu kadar müdahaleye uğrayan, bu kadar hırpalanan bir kurumun ''kuvvetli bir denetim yapamayacağını'' savunan Üstün, ''Denetime vakit ayrılmak isteniyorsa, Genel Kurul'daki vakit kaybını en aza indirmek lazım'' diye konuştu.
      Anayasa Mahkemesi'nin bu zamana kadar yasamanın üzerinde ''vesayetçi bir makam gibi durduğunu'' dile getiren Üstün, ''Anayasa Mahkemesi diğer toplumlarda demokrasilerin, özgürlüklerin teminatı olarak kurulmuştur ama süreç bizde tersine işlemiştir'' dedi.
     
     -''dilediğine cevap veriyor''-
    
    
     CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, gerçek bir demokrasi için parlamentonun yürütme üzerinde etkin bir denetiminin olması gerektiğini söyledi.
      Soru önergeleriyle denetim yolunun iktidar partisine mensup milletvekilleri tarafından kullanılmadığını ifade eden Hamzaçebi, 23. Dönemde toplam 19 bin 298 soru önergesi verildiğini, bunlardan 16 bin 245'inin cevaplandığını, kalanların ise cevaplanmadığını anlattı.
      Hamzaçebi, ''Hükümet dilediği soruya cevap veriyor dilediğine cevap vermiyor. Soru hoşuna gitmemişse cevap vermiyor, öyle bir sistem öngörülmüş. Sözlü soru önergeleri ise tamamen ilgili bakanların kendi faaliyetlerini anlatma yöntemine dönüşmüştür'' diye konuştu.
      Gensoru taleplerinin TBMM Başkanlığı tarafından değerlendirilirken ''yanlışlıklar yapıldığını'' öne süren Hamzaçebi, ''CHP'nin bir gensoru önergesi Anayasa'nın 138. maddesi gerekçe gösterilerek iade edilmiştir. Bu ilkenin amacı, yasama organı yargı üzerinde herhangi bir baskıda bulunmaması içindir ama parlamentonun yürütme üzerinde denetim yetkisi de var. O konuda bir gensoru verilmiş olması mutlaka yargı yetkisini kullanılmasına yönelik olarak bir baskı yaratacağı, orada beyanda bulunulacağı anlamına gelmez'' dedi.
      Hamzaçebi, soru önergelerinin geç cevaplanması ya da cevaplanmamasına yönelik hiç bir müeyyide olmadığını anımsatarak, ''Soruların amacına uygun olması ve zamanında cevaplanması için müeyyide net bir şekilde ortaya konulmalı'' diye konuştu.
     
     -''Bu sistemi iyileştireceğiz''-
    
     MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, parlamenter sistemde denetim sorunun bir demokrasi sorunu olduğunu söyledi.
      Toplantıda AK Parti'den grup başkanvekili bulunmamasını eleştiren Şandır, ''Burada hukuk kurarken yapmamız gereken şey hukuka uymaktır'' dedi.
      Üstün'ün başkanlık sitemiyle ilgili sözlerini anımsatan Şandır, ''Sistemin sorunları var diye milli mücadeleyle ortaya koyulan iradeyi ortadan kaldırmaya kimsenin hakkı yok. Parlamenter demokratik sistem içerisinde sorunlarımıza çözüm bulacağız, bu sistemi iyileştireceğiz'' açıklamasında bulundu. TBMM Başkanlığı'nı milletvekillerin soru sormasının engellendiğini öne süren Şandır, şunları söyledi:
      ''Bir milletvekili gitmiş vatandaşların kendine sorduğu soruları, beklentileri, dertleri soru önergelerine dönüştürmüş ve 52 tane önerge hazırlamış. TBMM Başkanlığı tarafından bu önergeler birleştirilsin diye iade edilmiş. Bu ne İçtüzük ne de demokraside var.''
      Şandır, İçtüzük'ün denetim yetkisini boşlukta bıraktığını belirtti.
    
     -''cevaplar onur kırıcı, incitici''-
    
     BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da yeni anayasa ile birlikte yeni İçtüzük konusunun da hareketlenmesi gerektiğini söyledi.
      İçtüzük komisyonunun tekrar canlandırılması çağrısında bulunan Kaplan, ''TBMM'de bütün komisyonların başkanı iktidar partisinden. İsrail dostluk grubunu bile bize kaptırmadılar'' dedi.
      Milletvekillerinin soru önergelerine verilen yanıtların ''onur kırıcı, incitici'' olduğunu ''dalga geçildiğini'' öne süren Kaplan, ''Bu sistemi kaldırsak daha iyi'' diye konuştu.
      Kaplan, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun Uludere araştırmasının ''Meclis'in namusu'' olduğunu ve tüm partilerin buna destek vermesi gerektiğini söyledi.
 

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 18:09

İLGİLİ HABERLER