Spor
  • 8.4.2004 00:09

ALİ AYDIN : "SADECE KÖTÜ MAÇ YÖNETTİM, SADECE BU; YOK MU BUNA HAKKIMIZ?"

SELAHADDİN KOYUNCU-MAHMUT PORTAKAL İSTANBUL - Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Haluk Ulusoy, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Bülent Yavuz ve hakem Ali Aydın, düzenledikleri basın toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. TFF Başkanı Ulusoy, Ali Aydın'ın hakemliği bıraktığını açıkladı. TFF Başkanı Haluk Ulusoy, MHK Başkanı Bülent Yavuz ve hakem Ali Aydın, Futbol Federasyonu'nda yaptıkları toplantının ardından bir basın toplantısı düzenlediler. Haluk Ulusoy, Galatasaray-Beşiktaş maçından sonra basında çeşitli yorumlar yer aldığını belirterek, "Bir kere daha tekrarlamak istiyorum ki Ali Aydın o maçla ilgili verdiği kararlarla değil, vermediği kararlarla eleştirilmeli. Konuşmamdan sonra Ali Aydın kardeşimiz beni gecenin bir saati aradı ve bana 'Sevgili başkanım, sevgili abim, ben hakemliğe son noktayı koymak istiyorum, istifa etmek istiyorum' sözlerini söylediğinde kendisine bir iki gün düşünmesini ve kendisini toparlamasını, bir iki gün sonra İstanbul'a gelmesini, yüzyüze beraberce konuşmamız gerektiğini söyledim. Türk hakemleri ve sporuna çok önemli hizmetler veren MHK Başkanı Bülent Yavuz'u da davet ettim. Ali Aydın görüşmemizde, 'Hakemliği bırakmak istiyorum. Beyin, beden ve fizik olarak bu işi yapamayacağım. Ali Aydın'lar kolay yetişmiyor. Böyle bir hakemi yetiştirmek, böyle bir insana yatırım yapmak ve geçmişte Türkiye Futbol Federasyonuna Türk sporuna verdiği hizmetin tartışılması mümkün değil" dedi. "ALİ AYDIN HAKEMLİĞİ NOKTALADI" Ali Aydın'ın çeşitli yarışmalarda 'Altın Hakem' unvanını aldığını ve hakemlik serüvenini bırakmasını istemediğini ifade eden Ulusoy, "Kendisine bir daha düşünelim. Bu kararı zamana yayalım. Kötü yönetilen bir maçtan sonra disiplin kurulu gereği zaten haftalarca ceza alacaksın. 'Daha sonra görüşelim' dememize rağmen büyük bir olgunlukla, baskı altında kalmadan ve sözleri kaale almadan kendi öz iradesiyle karar verdi. Bizleri yeniden hatalı maç yönetirse vebal altında bırakacağını ve zor durumda bırakmamak istediğini düşünerek, öz iradesiyle bu işi artık yapamayacağını bizlere bildirdi. Hakemliği bugünden itibaren noktalamış oldu. Geçmişteki hizmetlerinden dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Namuslu, şerefli, haysiyetli ve dürüstlüğüyle bana göre mükemmel bir insan. Hakemliği bir kenara bırakalım, O'na güvenim her zaman sonsuz olmuştur" diye konuştu. Ali Aydın'dan hakemliğin dışında Türk sporuna hizmet vermeye devam etmesi gerektiği yönündeki isteklerini de ilettiğini kaydeden Ulusoy, şunları söyledi: "Sakın yanlış anlaşılmasın. Hatalı maç yöneten hakemler hakemliği bırakacak anlamını taşımamalı bu. Her zaman bu camianın saygınlığını ve korunması gerektiğini savundum. Bugün de yarında aynı görüşteyim. Federasyon başkanlığını bırakınca da kaybetmeyeceğim." Türkiye'de göklere çıkarılan bir insanın bir anda yere vurulabilecek bir yapısı olduğunu belirten Ulusoy, "Üç beş insanın yazması, konuşmasıyla bir anda yerden yere vurmaya maalesef bu ülke bunları yaşadı ve yaşayacak. Beyinler temiz olmadıktan sonra, kalpler iyi olmadıktan, niyet iyi olmadıktan sonra ülke futbolunda çok şeylerin iyiye gideceğine, güzele gideceğine inanmıyorum ben" şeklinde konuştu. Ulusoy'dan sonra söz alan Ali Aydın, bugün itibariyle hakemliği bıraktığını ifade ederek, şunları söyledi: "Ancak hemen altını çiziyorum. Hakemliği bırakma nedenim; birileri istemediği, mesaj gönderdiği için değil. Hoş olmayan yayınlar sonucu değildir. Ben zaten FB-Rize maçından sonra sayın başkanıma da bu konuya söylemiştim. Ancak kendileri daha erken olduğunu söylediler. Ancak bir hakemin bir sezon içinde iki defa hem Türkiye Futbol Federasyonu'nu, hem de başkanı, MHK'yi bu kadar masaya yatırmaya, gazete sayfalarına ve ekranlara getirmeye hakkım olmadığını düşündüm. Geçen gün de maçtan sonra eşimle bu konuyu tartıştık. Sayın başkanıma da eşimle aldığımız kararı söyledim. Hem insani, hem ahlaki gelenek ve göreneklerden dolayı hakemliğe zarar verdiğime inandım. Hakemlik sektörüne, TFF'ye ve MHK'ye hiç hakları olmadığı halde benim yüzümden bazı eleştiriler olduğunu gördüm. Oysa ki sahada biz varız. Ülkenin en üstteki hakemlerinden biri olarak beklentileri 2 defa masaya yatırmaya hakkım yoktu. Hakemliği bitmesine 3 sene olmasına rağmen bu görüşlerimi başkana açtım. Sağ olsunlar önceden karşı gelmelerine rağmen sonradan benim yaşadığım duygular içinde bana hak verdiler ve son noktayı koyduk. Ama yine altını çiziyorum; birileri istediği için değil, kendim için değil, eşimle birlikte arkamda durarak aldığımız karardı. Herkese teşekkür ediyorum." "SADECE KÖTÜ MAÇ YÖNETTİM" Aydın, Galatasaray-Beşiktaş maçı sonrası televizyon izlemediğini ve gazete okumadığını kaydederek, "Bu maçta kötü maç yönettim. Dostlarıma da söyledim. Yazılanların çoğu haklı yorum. Ancak en çok zoruma giden iki şey oldu. Bir gazetenin çıkıp da federasyon başkanımın Azerbaycan'da çekilmiş bir fotoğrafa kafalarımızı monte edip saz söz ekibi gibi bir fotoğrafla anlamsız tavrını gördüm. Bir gazete yazarı da hayali ihracat yaptığımı yazmış. Sadece bunlara alındım. Ama kimseyi dava etmeyeceğim" şeklinde konuştu. Fenerbahçe-Çaykur Rizespor maçı sonrasında yer alan haberleri de hatırlatan Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ben MHK'nın verdiği hakem kuralları gereği devre arası kimseyle telefonla konuşmadım, tehdit almadım, artı veya eksi yönde çıkar amaçlı konuşmam olmadı. Biz Karadenizli'yiz. Şunu herkes bilsin ki ölümden ötesi yoktur. Öyle bir tehdit gelse de ben gereğini kendim yaparım. Ayrıca ne devre arası, ne maç öncesi, ne sonrası bana hiçbir telkinde bulunulmamıştır. Birşey söylemeye çalışmamıştır. Sadece kötü bir maç yönettim. Sadece bu. Yok mu buna hakkımız. Bir maç kötü olmaya hakkım yok mu?" Aydın bir basın mensubunun maçla ilgili ısrarlı sorusu üzerine, "Türkiye'de sorun burada. Ben diyorum ki kötü bir maç yönettim. Her zaman iyi olma şansınız yok. Siz hala birşey arıyorsunuz, böyle yapmayın. Kötü bir maç yönettim. Bunun iyisi kötüsü olur mu?" dedi. "KİMSEDEN FORMA İSTEMEDİM" Ali Aydın, Federasyon Başkanı Ulusoy ve MHK Başkanı Yavuz'a sağladıkları imkanlardan dolayı teşekkür ederek "Bir yanlış anlaşılma var herhalde. Ben bu zamana kadar hiçbir takımdan, kişiden forma istedim. Ne de benim evimde renkler var. Herhalde yanlış bilgilendirme, yanlış anlatmadan olsa gerek diye kabul ediyorum. İlk defa burada söylemek istiyorum. Ne forma aldım, ne bir forma istettim. Veya a, b rengini evime sokmadım" şeklinde konuştu. Aydın, Türk hakemlerinin Avrupa'da görev alamamasına ilişkin bir soruda ise, "Çarşamba günü oynanan Portekiz-İtalya maçı önemli bir maçtı. Oraya bir Türk hakemi gidiyor, ismen çağırılıyor. Maç bittikten sonra daha uçaktayken maalesef bazıları maçı gebertmişiz, öldürmüşüz gibi yayınlar yapıyor. 'Bu maçı nasıl yönetecek?' deniyor. Türk hakemliğine sahip çıkmazsanız bunu sormaya hakkınız yok. Uluslararası alanda görev altığımızda da siz gebertip öldürüyorsunuz" ifadelerini kullandı. "HİÇBİR HAKEM YANLIŞLIK YAPMAK İÇİN SAHAYA ÇIKMAZ" MHK Başkanı Bülent Yavuz da çok üzgün olduğunu ifade ederek, Ali Aydın'ın ruhen, benden ve manen artık bu yükü kaldıramayacağı yönündeki söylemleri dolayısıyla istifasını kabul ettiklerini belirtti. Yavuz, Ali Aydın'ın başarılı bir geçmişi olduğunu ve Türk hakemliğine büyük hizmetler verdiğini vurgulayarak, "Çok yakın bir zamana kadar böyle erdemli bir davranışı pek göremedik, alışamadığımız bir durum. Ali Aydın Türk hakemliğine gerçekten çok ama çok hizmetler yaptı. İki yıl yılın hakemi oldu. Çok ödüller aldı. Çeşitli kurumların, TV'lerin programlarında ödüllendirildi. Kayan bir yıldız, çok büyük bir insan olduğunu, bir abide olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu kelimeler gerçekten zor seçilerek ve düşünülerek söyleniyor. Bu arada elbette ki bu erdemli davranışların başka şahıslar tarafından da yapılması düşünülebilir ve istenebilir. Ben çünkü bunun bundan sonraki aşamasında neler olabileceğini çok iyi düşünüyor ve tahmin edebiliyorum. Ligimizin önemli ve en tehlikeli virajlarının olduğu dönemde, sağlıklı bir şekilde tamamlanması için tasarrufun federasyon başkanıma ait olduğunu söyledim. Gerekirse biz de Ali gibi her an görevi bırakabiliriz. Tasarruf sayın başkanıma aittir. Bu işi yapmaya çalışıyoruz 4 senedir. Gerek hakem camiası, gerekse futbol kamuoyu bizi yakından takip ediyor. Türk hakemliğinin saygınlığını zedelerseniz, bu işin sonu kaosa gider demiştim. Benim söylemlerime bakın. Saygınlığı herkes muhafaza etmek zorundadır. Yoksa sonu kaostur. Hayali senaryolar ve komplo teorileri hakem camiasına zarar vermektedir" dedi. Yavuz, eğitimlerini televizyonlardan canlı yayınlamalarına rağmen, "MHK açık değil, hakemleri kaçırıyor, çağdaş değil" gibi yorumlarla karşılaştıklarını dile getirerek şöyle devam etti: "Elbette ki futbol çok süratli bir oyun. Bu oyun içine adapte olmak çok zor. Hiçbir hakem yanlışlık yapmak için sahaya çıkmaz. Hiç bir yönetici performansı düşük hakemi göndermez. Bunun dışında bir düşünce olamaz. İnsan olarak, yönetici olarak eksiklerimiz var. Bunları sizinle paylaştık. Eleştirilerden de paye çıkardık. Ama sonunda hayali senaryolar ve komplo teorilerinden bir türlü kendimizi kurtaramadık. Türk hakemliği Türkiye'ye futbola lazım." Bülent Yavuz, Ali Aydın'ın istifasıyla Türk hakemliğinin miladi bir gün yaşadığını ve hakemliğin televizyondan göründüğü kadar kolay olmadığını ifade etti. Yavuz, Ali Aydın'ın Portekiz-İtalya arasında oynanan özel maçı yönettikten sonra derbi maça atanmasına ilişkin eleştirilerin yanlış olduğunu vurgulayarak dünya futbolunda bu tür uygulamaların sıkça görüldüğünü söyledi. Yavuz, Türk hakemlerinin Avrupa futbolcunda görev alamaması ile ilgili UEFA'da spekülasyonlar yapıldığını ve Ali Aydın'a haksızlık yapılmaması gerektiğini belirtti. ULUSOY'DAN AZİZ YILDIRIM'A TEPKİ TFF Başkanı Haluk Ulusoy, basın mensuplarının Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın açıklamalarıyla ilgili sorusu üzerine başladığı konuşmasında ise ilginç açıklamalarda bulundu. Türk futbolunda 'şaibe' sözünü kesinlikle kabul etmediklerini vurgulayan Ulusoy, "Şaibe kelimesini kesinlikle kabul etmiyorum. Her kim söylemişse bundan sonra da söyleyecekse bana göre çirkin ve yakışıksız bir sözdür. Bizim federasyonumuzun olduğu yerde asla şaibe olmaz. Hakemlerimizden maçlarda en az hatayla maç yönetmelerini istiyorsak ve yöneteceklerine güveniyorsak aynı şekilde bu haftadan sonra da güveneceğiz. Hakemlerimizin hatasız maçlar yönetip bu ligi bitirmeleri için elimizden gelen her türlü gayreti sarf edeceğiz. Hakem camiamıza güveniyoruz. Hakemler hata yapacaktır, hata yapıyor. Şaibe veya çirkin söz sarf eden başka hiçbir ülke yoktur. Adam elle gol atıyor Real Sociedad maçında. Bir tek Allah'ın kulu da hakem şaibeden dolayı bu maçı verdi dememiştir kimse orada. Hiç kimse kapısının önüne bakmıyor. İnsanlar önce kendi kapısının önüne bakacaklar. Fazla birşey söylemeyeceğim. Biz de böyle birşeyin olması mümkün değildir. Benim federasyon başkanlığım döneminde, bunu ne kadar yaparım bilmiyorum ama yabancı hakemin y'si ağıza alınmayacaktır. Hiçbir kimsenin bu işe gücü yetmeyecektir. Avrupalı hakem benim hakemimden daha iyi değildir. Daha dürüst, daha mert, daha namuslu değil. Türk hakemime başka şeyler kondurmak isteyen insanlar namussuzdur. Türk hakemine kötü şeyler konuşup, kötü şeyler yakıştırmak isteyenler kendine bakacak. İnsanlar ağzından çıkan kelimeleri ağzından duyacak. yöneticilik insanlıktan nasibini alacak" dedi. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun yarın TFF'de teftiş yapacağını doğrulayan Başkan Ulusoy, "Benden önceki federasyonlarda teftiş geçirdi. Özel sektörleri dahi teftiş ediyor. Onun için bizim başımız dik. Hiçbir şeyden çekindiğimiz, korktuğumuz yok. Normaldir. Benim üzüntüm şu. 2 ay kala seçimlere kala karalama kampanyası infial var. Haluk Ulusoy'u gönderemediler. Haluk Ulusoy'un başarılı ve güvenilir olduğunu herkes biliyor. 1923'den beri en büyük başarılara imza atan olduğunu herkes biliyor. Şimdi nasıl yıpratalım da gönderelim diye düşünüyorlar. Üç beş kendini bilmez, Türk futboluna hiçbir şey vermemiş olan ve Türk futbolunda kaosları oluşturan, nifak tohumları sokan, iyilikleri söyleyemeyen örümcek kafalılar var Türk futbolunda. Onların yazılarıyla teftiş geliyor bana göre. Başka bir sebebi olduğuna inanmıyorum. Böyle olmamalı. Benim için değil, benden sonra gelecek insanlar için de geçerdi. Daha sağduyulu, daha iyi niyetli olmak gerekiyor. Teftiş Kurulu da gelecek ve görevini yapacaktır. Daha sonrasında da kamuoyu bilgilendirilecektir" şeklinde konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:58

İLGİLİ HABERLER