Türkiye’nin “huzur bozucu” olmakla suçlandığı makalede, ABD Başkanı Joe Biden’in Türkiye’nin “gerçek hedeflerinin farkında olduğu” belirtildi. Haberde yer verilen ifadelerde “Türkiye, tüm Ortadoğu’da söz sahibi olmak istiyor” denildi.

Diğer taraftan Türkiye’nin Suriye, Irak ve Libya iç savaşlarına müdahale ettiği dile getirilirken, PKK/YPG terör örgütü ile mücadelesi için “Türkiye, ABD’nin müttefiki olan Suriyeli Kürtler ile savaşıyor” denildi. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri ve S-400 alımı da eleştirilen konular arasında.

Bu noktada “Türkiye’ye tepki gösterilmeli” diyen makale, bunun kolay olmadığını, NATO ve ABD’nin Türkiye’ye ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. Haberde Türkiye’nin 'Mavi Vatan' stratejisine de değiniliyor ve “Ankara’nın siyasetinin tek sorumlusu Erdoğan değil, sorumlulardan biri, 'Mavi Vatan', yani Akdeniz’e hükmeden bir Türkiye stratejisini oluşturan bir amiral” deniliyor.

Makalede Türkiye’nin “akıllıca bir 'yumuşak güç' siyaseti yürüttüğü” ve Osmanlı köklerini koruduğu dile getiriliyor. Bu bağlamda Türk dizilerinin Ortadoğu’daki başarısı ifade ediliyor ve “Türk dizileri Ortadoğu oturma odalarında izlenme rekorları kırıyor” deniliyor.

Süddeutsche Zeitung son olarak “Türkiye’ye karşı ABD ve Avrupa’dan hissedilebilir tepkiler” talep ediyor.

"ABD ve Avrupa'dan tepkiler gelecek"

Türkiye hiçbir zaman kolay bir ortak olmadı, ancak Soğuk Savaş güvenli bir şekilde güvenlik yollarını belirlemişti. Ülke, SSCB'ye karşı bir NATO tamponuydu, Amerikan ve Avrupa silahları satın aldı. Ankara siyasi İslam'a hayır dedi ve AB adayıydı. 2021'de ve daha sonra kaybedilen birkaç kesinlik artık geçerli olmayacak.

Ortadoğu'daki kalıcı kaos Türkiye'yi tehdit ediyor, Rusya bölgede saldırgan politika izliyor ve yeni Arap diktatörlerin "karşı devrimlerine" rağmen İslamcılık Ankara için tehlikeli olduğu kadar çekici de. Ve Türkiye'nin AB'ye katılmasına dair herhangi bir umut kalmadı.

Bu ortamda Türkiye'nin kendisini yeniden konumlandırması gerekiyor. Ankara diplomasiye ve kendini kanıtlamış ittifaklara pek bel bağlamıyor, değişen ittifaklar ve askeri güç arıyor. Bu sadece idare edilebilir bir ölçüde kabul edilebilir. Türkiye bir NATO devleti olduğu sürece Yunanistan gibi bir müttefiki tehdit etmemeli veya Rus silahlarıyla denemeler yapmamalıdır. Bu kadar basit, Ankara bunu kabul etmezse ABD ve Avrupa'dan dikkat çekici tepkiler gelecektir.