Asayiş
  • 12.7.2006 01:07

ALTIN VURUŞ YAPIP ÖLEN KIZIN OLAYINDA ŞAŞIRTAN İFADELER

İstanbul Fatih'te bir evde baygın halde bulunduktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Melis A.'nın eşyalarında uyuşturucu izi bulunamadı.


Fatih'te bir evde baygın halde bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Melis A'nın ölümüne ilişkin "bilgilerine başvurulmak üzere emniyette tutulan" 4 kişi hakkında, savcılığın talimatı doğrultusunda işlem yapılacağı kaydedildi.


Melis A'nın, Fatih'te bir evde 8 Temmuz 2006 akşamı fenalaşması ve kaldırıldığı hastanede bir gün sonra ölümü olayıyla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Emniyet kayıtlarında, arkadaşları E.U ve Ö.A'nın da aralarında bulunduğu bir grupla Taksim'e giden Melis A'nın, gezdikleri değişik eğlence merkezlerinde alkol aldığı belirtiliyor.


Gecenin ilerleyen saatlerinde E.U ve Ö.A'nın diğer arkadaşlarından ayrıldığı, Melis A'nın, gruptakilerden müteahhid M.H.A'nın bir akrabasının Fatih Akdeniz Caddesi'nde bulunan evine geldiği ifade edilen kayıtlarda, burada fenalaşan genç kızın, M.H.A ve onun telefonla eve çağırdığı E.U, Ö.A ve diğer 3 kişiyle birlikte önce Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı anlatılıyor.


Kayıtlarda, daha sonra Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi'ne sevk edilen Melis A'nın, olayın polise intikal ettirilmesinin ardından çantasında yapılan aramada votka şişesi, Fatih'teki evde yapılan incelemede de çok sayıda boş enerji içeceği kutusu bulunduğu kaydediliyor.

ÖLÜMÜ OTOPSİ AYDINLATACAK
Emniyet yetkilileri, hastanede ölen genç kızın, kesin ölüm sebebinin otopsi sonuçlarının alınmasından sonra belirleneceğini bildirdiler. Evde ve genç kızın çantasında, uyuşturucu aldığına dair bulguya rastlanmadığını kaydeden polis yetkilileri, Melis A'nın, aşırı alkole bağlı zehirlenme sonucu ölmüş olabileceğini belirttiler.


Bu arada, olay gecesi Melis A'nın yanında oldukları belirlenen M.A ile yaşları 18'den küçük olan E.U ve Ö.C.Y. ve M.A.A.'nın Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu, bu 4 kişi için savcılıktan ek gözetim süresi alındığı öğrenildi.


M.A.'nın, Fatih'teki evinde baygın halde bulunduğu M.H.A. ile talihsiz kızın arkadaşları E.U., Ö.C.Y. ve M.A.A.'nın Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Araştırma Büro Amirliği'ndeki sorgularının bugün tamamlanarak adliyeye gönderilmesi bekleniyordu. Savcılığa mürâcaat doğrultusunda zanlılar için 1 günlük ek gözaltı süresi alındı. 4 kişi, gözetim süresinin tamamlanmasının ardından Fatih Adliyesi'ne sevk edilecek.

KIZIN BAYGIN HALDE BULUNDUĞU EVİN SAHİBİ MÜTEAHHİT AKINAY'IN AVUKATI:
"MÜVEKKİLİM, HAYATINDA HİÇ UYUŞTURUCU KULLANMADI VE İÇKİYİ BİLE KOLAY KOLAY İÇMİYOR"

Öte yandan, 16 yaşındaki M.A.'nın, baygın halde bulunduğu evin sahibi müteahhit M.H.A.'ın avukatı, müvekkilini savundu.


Gözaltındaki M.H.A. ile M.A.'nın arkadaşları E.U., Ö.C.Y. ve M.A.A.'nın polisteki sorgusu sürerken, E.U., sağlık kontrolünden geçirildikten sonra, Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Araştırma Büro Amirliği'ne geri getirildi.


Bu sırada M.H.A.'ın avukatı Hasan Turgut, olayla ilgili basın mensuplarına bilgiler verdi. Müvekkilinin suçsuz olduğunu ifade eden Avukat Turgut, "Müvekkilimin uyuşturucuyla bir ilgisi yoktur. Kendisi inşaat mühendisidir. İşleri için zaman zaman İstanbul'a gelir. Burada, 22 yaşında bir kız arkadaşı var. Onunla o gece buluşma planları yapmışlar. Müvekkilim, gözaltındaki diğer şahısları tanımıyor. Sadece kız arkadaşından dolayı M.A. ile tanışıyordu. O gün M.A, müvekkilimi aramış. 'Ağabey bir programın yoksa bu akşam bizi eğlenmeye götürür müsün?' demiş. Müvekkilime 'ağabey' diye hitap ediyordu. M.H.A.'nın kız arkadaşının işi çıkınca, o da M.A.'yı arayarak teklifini kabul ediyor.

 Buluşuyorlar. Buluşmaya E.U. ve Ö.C.Y de geliyor. Taksim'de bir bara gidiyorlar. Burada otururken M.A. ve E.U 'işimiz var' diyerek kalkmışlar. Yaklaşık 45 dakika ortadan kaybolmuşlar. Bunun üzerine müvekkilim M.A.'i cebinden arıyor. M.A. ve E.U. daha sonra bara geri dönmüş.

Ö.C.Y ve E.U'nun bildiği başka bir bara gitmişler" dedi. Avukat Hasan Turgut, gençlerin burada alkol aldığını belirterek, "Müvekkilim daha sonra onları Alp'in Merter'deki evine kadar bırakmış. O gün Ö.C.Y, M.A.A. ve M.A. birlikte Antalya'ya gideceklermiş. Eşyaları da o evdeymiş. M.A.A., M.H.A'yı ısrarla eve davet etmiş. Müvekkilim de kabul etmiş ve birlikte yukarıya çıkmışlar. Evde 2'si bayan 3 kişi daha varmış. Biri uyuyormuş. Bu sırada müvekkilim E.U ve M.A.'nın, kredi kartı gibi bir şeyin üzerine döktükleri tozu burunlarına çektiklerini görünce uyuşturucu kullandıklarını anlamış. Ö.C.Y ve M.A.A. da kollarına uyuşturucu enjekte ediyorlarmış. Müvekkilim gitmek isteyince de M.A.A. kendisine engel olmuş" diye konuştu.


M.A'nın bu sırada fenalaştığını ifade eden Turgut, şunları söyledi:
"Arkadaşları ona tuzlu su içirmeye çalışmış. İçmeyince de kolundan tuzlu su enjekte etmişler. İyi geliyormuş. Daha sonra arkadaşları, 'aramızda en ayık sensin, M.A'yı biraz hava almaya çıkar' diye ricada bulunmuş. M.H.A onları kırmamış. E.U., M.A. ve M.H.A dışarıya çıkmışlar. Bir süre yürümüşler. Bu sırada E.U eve geri dönmüş.

Müvekkilimin de önünde 2 seçenek kalmış. Ya sokakta bırakacak, ya da sahip çıkacak. O, sahip çıkmayı tercih etmiş. M.A'yı, kardeşine ait Fatih'teki eve götürmüş. M.A burada fenalaşmış. Sabah saatlerinde E.U, müvekkilimi aramış, M.A'nın annesinin meraklandığını söylemiş. Bunun üzerine 'M.A. fenalaştı, gelin alın' demiş. Arkadaşları, beraber gelip M.A.yı hastaneye götürmüşler. Müvekkilim de bu sırada lazım olur diye borç para aramaya çıkmış. Bir arkadaşından para almış ancak daha sonra olay nasıl olsa 'benimle alakalı değil' diyerek bir daha hastaneye dönmemiş. Pazar günü polisler Fatih'teki evi basmışlar. Pazartesi günü de beni aradı. Birlikte polise gittik. Müvekkilimin uyuşturucu ile hiç alakası yok. Kendisi evli ve bir çocuk babası. Polis ifadelerdeki çelişkileri görünce M.A.'nın arkadaşlarını tekrar gözaltına aldı. Müvekkilim, hayatında hiç uyuşturucu kullanmadı ve içkiyi bile kolay kolay içmiyor.".

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:24

İLGİLİ HABERLER