Asayiş
  • 12.7.2006 10:59

KIZINI UYUŞTURUCUYA KURBAN VEREN ACILI ANNE AİLELERE BÖYLE SESLENDİ

Uyuşturucu canavarı, gencecik canları almaya, ailelerin de yüreklerini yakmaya devam ediyor. Önceki gün uyuşturucuya kurban verdiğimiz Bakırköy Kız Meslek Lisesi ikinci sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Melis Akpınar'ın anne ve babası, atv'de yavrularının tuzağa düşürüldüğünü söyledi. Acılı anne Melek Öztürk, başka canlar yanmasın diyerek aileleri uyardı: "Çocuklarımınız arkadaşlarına iyi gözle bakmayın. Kafanızda hep bir soru işareti olsun." Acılı baba Remzi Akpınar, "Kızımızı öldürenler uzmanlar bu yaştaki çocuklara dadanıyor" dedi.

ACILI ANNENİN AHI!
Kızını tuzağa düşerek ölümüne neden olanlara ateş püsküren anne Melek Öztürk, "Benim kızımı toprağa gömenlerin çocukları varsa onlar da çocuklarını toprağa koysun. Onlar da bu acıyı yaşasınlar" dedi. Acılı anne şöyle konuştu:

"Kızımı en son cuma günü gördüm. Son zamanlarda çok arkadaş değiştirmesi bende şüphe uyandırdı. Buna engel olmak için, yavrum iyi olsun diye birçok psikologla görüştük. Kızım çoğuyla diyalog kuramadı. En son ergen psikiyatristine gidiyordu. İyi geçiniyorduk. Ama bazen isyan ediyordu. Arkadaşı kötü olabilir mi, diye düşündüm. Melis daha çok benim yanımdaydı. Gerekli iletişimi kurduğumu düşündüm, ama kuramamışım."

ARKADAŞLARA DİKKAT
Melek Öztürk, anne babalara da söyle seslendi: "Biz Melisimizi kaybettik. Sizinkiler ölmesin. Bir arkadaşı ile yıllarca görüşse bile, onun yemeğini, yatağını paylaşsa bile lütfen ona iyi gözle bakmayın. Her zaman kafanızda bir soru işareti olsun. O soruyu netleştirin. Ben Melis'in arkadaşlarını sevmeye çalıştım. Ama arkadaşları konusunda yanıldım. Arkadaşlarını sürekli tanımak istedim. Eve getirip, iyisini kötüsünü, peercing ve dövmelisini, uçuk saçlısını tanımak istedim. Önemli olan içleridir diye düşündüm. Ama bu yavaş yavaş geleceğin belirtisiymiş."

TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜ
Acılı anne, sözlerini şöyle tamamladı: "Melis tuzağa düşürüldü. O evden Vakıf Gureba'ya ölü olarak geldi. Oradaki doktorlar kalbini tekrar çalıştırdı. Bu bir cinayet. 16 yaşındaki genç kızı ne olursa olsun hiç kimsenin ölüme mahkum etmeye hakkı yok. Önce o evdekiler yargılanmalı. Türk polisininin Melis gibi olacakların peşini bırakmayacağına inanıyor ve yardım bekliyorum. Bu işle ilgili uyuşturucu olsun ya da olmasın. Herkes bize yardım etsinler."

BABASI DA SUÇLADI
12 yıldır ayrı yaşadıklarını söyleyen baba Remzi Akpınar da uyuşturucu tacirlerini suçladı: "Ölümünden 5 gün önce Melis yanımdaydı. Telefonla çok konuşmazdı. Ancak sonra Ezgi ile günde 20 kez konuşmaya başladı. Birgün telefona ben baktım ve 'Neden arıyorsun?'dedim. Telefonu kapattı. Bir konuşmada Hızır'ın adı geçti. Arkadaşıdır diye düşündüm. Soramadım. Daha sonra Hızır adı daha sık geçmeye başladı. Sonra 'Ben festivale gideceğim. Dönmek istiyorum'dedi. Ve gitti. Bu kişiler uzman, takıldıkları gençlere bakın. Sadece Melis değil. Daha küçük çocuklara dadanıyorlar. Tek tek polise verdik. Emniyet daha önce de bu insanları yakalamış sonra bırakmış. Bu çocuğun hiç kaçar yolu yoktu. Düştü bu tuzağa. Müşteri haline getiriyorlar. Bakın Melis'e. Uyuşturucu kullanan bir görünümü var mı? Eroine bulaştığınız anda yeme içme, spor gidiyor. Melis sporcuydu. Yardıma ihtiyacımız var bu kişileri bırakmayalım. Bu kişiler cezasız kalmasın. Melis ilk değil. Lütfen bize yardımcı olun. Tek istediğimiz bu. Sadece boşanmış aile çocukları bu durumda değil. Çocuklarıyla çok ilgilendiğini düşünenler de yanlış düşünüyor olabilir. Çocuğunuza sarılın. Sizin de başınıza gelebilir."

'Eroini Rush Bar'da aldık'
İstanbul'da hastanede can veren 16 yaşındaki Melis'in ölümüyle ilgili olarak, Fatih Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan 3 kişi hakkında, savcılığın talimatına göre işlem yapılacak.

Emniyet yetkilileri, hastanede ölen genç kızın, kesin ölüm sebebinin otopsi sonuçlarının alınmasından sonra belirleneceğini bildirdi. Bu arada, olay gecesi Melis'in yanında olduğu belirlenen Mehmet Alp A., Ezgi U. ve Ömer Can Y. de tıpkı Melis gibi parçalanmış ailelelerin çocuğu. Arkadaşları Melis'in öldüğü gece yaşadıklarını şöyle anlattı:

16 yaşındaki Ezgi U.: "Melis'le 5 aydır arkadaşız. Melis'in, o gece birlikte olduğu Hızır A. ile arkadaş. 7 Temmuz günü 18.00'de erkek arkadaşım Ömer C. ile birlikte Bakırköy'de Melis ve Hızır'la buluşup Beyoğlu'ndaki Rush Bar'a gittik. Alkol aldık. Hızır, Melis'e hap ve eroin poşeti verdi. Melis poşetlerle birkaç kez tuvalete gitti. Sabah bardan çıkınca arkadaşımız Mehmet A. A.'nın Merter'deki evine gittik. Melis ev de sürekli kusmak istedi ama başaramadı. Sabah Melis ve arkadaşı Hızır ayrıldı. Saat 11.00 gibi annesi arayıp Melis'i sordu. Ben de önce Melis'i sonra da Hızır'ı aradım. Hızır, Melis'in uyuduğunu söyledi. Saat 14.00'te bana 'Melis fenalaştı' dedi. 'Hastaneye götür' deyince beni çağırdı. Hızır'ın evine gittim ve hastaneye götürdük."

22 yaşındaki Ömer Can Y: "Ben de uyuşturucu bağımlısıyım, Ezgi U. kız arkadaşım. Ezgi, ben, Melis ve Hızır A. Rush Bar'a gittik. Barda Hızır, Melis'e uyuşturucu verdi. Ben, Ezgi ve Melis tuvalette eroini burnumuzdan çektik. Hızır hap aldı. 04.00 gibi bardan Mehmet'in Merter'de evine gittik. Hızır, eroini ısıttı. Enjektörle bana, Melis'e ve Ezgi'ye zerk etti. Kendisi de aldı. Melis ve Hızır A. sonra evden ayrıldı. Melis'in öldüğünü sonra öğrendim."

32 yaşındaki Hızır A.: "Beni barda, Melis ve arkadaş grubuyla bir akrabam tanıştırdı. 3 bira ve 2 kadeh votka içtim. Bir ara Melis ve Ezgi U. ellerindeki poşetle 45 dakika kayboldu. Daha sonra beni Mehmet A.'nın evine götürdüler. Burada kredi kartının üzerine koydukları tozu burunlarından çektiler, sonra da enjekte ettiler. Melis fenalaşınca arkadaşlarıyla hastaneye gittik."

 

(vatan)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:24

İLGİLİ HABERLER