
ALTINPARMAK: RAFLAR KALİTESİZ, TAKLİT BAL İLE DOLU
Altıparmak, arı yetiştiricilerinin stoklarında 15 bin tondan fazla bal olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, stoklardaki balın sadece 4 bin tonunun sanayicinin kullanabileceği miktarda ve kalitede olduğunu belirtti ve ''Bal var diyenler yalan söylüyorlar. Eğer varsa, bunları analizini yaptırarak hemen, peşin almaya hazırım. Ama bunlar istenilen kalitede değil'' dedi.
Türkiye'de bal üretiminin ortalama 40 bin tonun üzerinde olmadığını, bu yılki üretimin de 22 bin 750 ton düzeyinde gerçekleştiğini öne süren Altıparmak, stoklarda 6 bin ton bal olduğunu, bu balın yüzde 35'inin standarda uygun olmadığını, sanayicinin kullanabileceği nitelikte en fazla 4 bin ton kaldığını kaydetti.
Bal paketleme sektöründe ortalama büyüklükte 30 civarında firma bulunduğunu, Türkiye'nin 23 bin ton bala ihtiyaç duyduğunu, paketlemecilerin de 15 bin ton bal talep ettiğini anlatan Altıparmak, tüketicinin kaliteli bal ihtiyacının karşılanması amacıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na ithalat izni verilmesi için başvurduklarını, ancak, ''9 tane arı yetiştirici birliğinin gerçekçi olmayan bilgiler vermesi nedeniyle ithalatın engellendiğini'' ifade etti.
Bal üreticilerinin büyük bölümünün balı sattığını ancak elinde stok tutan çok az sayıdaki üreticinin fiyat artışını körüklediğini, balın fiyatının Avrupa'ya göre karaborsa sayılabilecek düzeye yükseldiğini öne süren Altıparmak, şöyle konuştu:
''Avrupa'da 5 YTL olan en kaliteli balın fiyatı, Türkiye'de 10 YTL. Önceki yıllarda bal ihraç eden Türkiye'de tüketiciye bu kadar yüksek fiyattan bal yedirmeye kimsenin hakkı yok. Bal ithalatına karşı çıkanlar, ellerinde kalitesiz balı tutanlar ve taklit bal üretenler. İthalata izin verilmedikçe, kalitesiz balın fiyat yüzde 50-60 artıyor. Bazı firmalar da bala şurup karıştırıp bal diye satıyor. Stoklarda 4 bin ton kaliteli bal var ama raflar kalitesiz ve taklit bal ile dolu. Biz geçen yıl marttan beri çam balı satamıyoruz ama market raflarında hala çam balı bulunuyor. İthalatın yapılmamasına, ticari glikoz ile balı çoğaltıp taklit bal yapanlar, kalitesiz, standarda uygun olmayan balları yüksek fiyatla satma imkanı bulanlar, hileli bal yapanlar, sayıları 10'u geçmeyen arıcılar birliği başkanları seviniyor. Bunlar arıcılara büyük zarar veriyor. 40 bin arıcının 4 bininde bal kaldı. Çıkar nedeniyle gerçeği açıklamıyorlar. 70 milyon tüketiciye yedirecek kadar kaliteli bal yok. Hangi arıcının elinde bozuk bal var, bizde listesi bulunuyor. Kaliteli bal getirilmezse, bedelini yine Türkiye'deki arıcılar öder. Piyasayı kaybeder.'' Arı yetiştiricileri gibi kendilerinin de Çin'den bal ithalatına kendilerinin de karşı olduğunu vurgulayan Altıparmak, bu ülkedeki ballarda antibiyotik bulunduğunu, bu nedenle bu ülkeden ithalat yapacak firmayı önce kendilerinin ifşa edeceğini söyledi.
Ancak, Arjantin, Meksika, Macaristan, Bulgaristan, Hindistan ve Romanya'dan kaliteli ve uygun fiyata bal ithal etmenin mümkün olduğunu kaydeden Altıparmak, firmaların 15 bin tonluk talebine karşın ilk aşamada 8 bin 500 tonluk ithalata olumlu bakılmasının söz konusu olduğunu, ancak arı yetiştiricilerinin aşırı baskısı nedeniyle bakanlığın henüz kontrol belgesi düzenlemediğini ifade etti.
Piyasada 16 YTL'ye kadar yükselen balın fiyatının sadece yüzde 45'inin bal paketleyicilerinin cebine girdiğini, firma karının en fazla yüzde 8-13 olduğunu anlatan Özen Altıparmak, fiyatın kalanını, ulusal zincirlere ödenen paralar ve KDV'nin oluşturduğunu belirtti.
Çam balında en büyük üretici Türkiye olmasına karşın, bu yıl üretim olmaması nedeniyle diğer üretici ülkelerden salgı balı ithal edilebileceğini kaydeden Altıparmak, bal ithalatında alınacak yüzde 38,5 düzeyindeki verginin de bir fonda toplanarak, yerli arı yetiştiricilerinin desteklenmesinde kullanılabileceğini söyledi.
Altıparmak, ''2 bin tane arı üreticisi mutlu olacak diye 70 milyon tüketiciye pahalı, kalitesiz, sağlıksız bal yedirmeye kimsenin hakkı yok'' diye konuştu.