Kocaeli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işıl Altun, ''Kandıra Türkmenleri'nde Doğum, Evlenme ve Ölüm'' adlı araştırmasında, Anadolu'nun birçok yöresinde yeni doğan çocuğun bazı tehlikelerden korunması amacıyla inanış ve geleneklere bağlı olarak bazı yöntemler uygulandığını söyledi.
Ölmek üzere olan, hastalanan, uyumayan veya zayıf kalan çocukları yaşatmak ve normale döndürmek için pratik yöntemlere başvurulduğunu belirten Altun, şöyle konuştu:
''Öleceği tahmin edilen çocuğu yaşatmak için bazı sayılara, adlara ve mistik güçlere başvuruluyor. Sayılar, adlar, renkler, büyücülükte önemli sayılmakta, pek çok pratikte araç olarak kullanılmaktadır. Türk halk adet ve inanışlarında 1,3,5,7,9,40,41 kutsal sayılar olarak bilinir.
1 asli varlığın sembolü, 2 kutupsallık ve bölünmedir, 3 kuşatıcı sentezdir. İyi şeyler üç kere olur. 5 hayatın ve sevginin sayısıdır, 7 ise bilgeliğin... 9, büyütülmüş kutsal güçtür. 40, hazırlık ve tamlıktır.
Sayılara özel bir değer katma, en eski uygarlıklardan bu yana birçok kavmin ortak geleneklerine girmiştir. Birçok adet ve inanışlara sayıların katıldığını, çocukların 3,5,7,9 gibi tek sayılı yaşlarda sünnet ettirildiğini, fallarda niyetlerin de üç vakte kadar olacağı inanışının yaygın olduğunu biliriz. Loğusanın mezarı 40 gün açıktır, 41 kere maşallah deriz. Ekmek ve Kuranı üç kez öperiz. Bu sayılara öyle bir uyarız ki sayı adetini yerine getirmezsek, bir başarısızlık nedeni sayarız.''
BABA, ÇOCUĞU SATIN ALIR
Yrd. Doç. Dr. Işıl Altun, sayıların göze çarptığı bazı inanışları da şöyle anlattı:
''Sivas ve Kastamonu'da, 40 evden toplanan parçalardan dikilen gömlek çocuğa giydirilir. Evinde 'Mehmet' adında kimseler olan 7 evden yağ toplanıp kete pişirilir, çocuğun boynuna takılır. Evinde 'Mehmet' adında biri olan 7 evden toplanan gümüşten küpe yapılıp çocuğa takılır. Kocaeli'nde, 'Fatma' adında 7 kadından bez alınır, gömlek yapılıp çocuğa giydirilir.'' Çocuğun yaşaması için isimlerdeki ''büyüsel güçten'' de yararlanıldığını ifade eden Altun, şu örnekleri verdi:
''Çocuğun yaşama gücünün artması için Yaşar, Durmuş, Dursun ve Duran isimleri verilir. Ölümü şaşırtmak, kötü ruhları çocuktan uzaklaştırmak için çocuk satma yöntemine de başvuruluyor. Çocuk, doğumdan sonra cami avlusuna bırakılır, biri alır götürür. Sonra baba gider, çocuğu satın alır. Çocuklara çirkin isimler vermek, erkekse kız elbisesi giydirmek, kötü ruhları şaşırtmak için başvurulan yöntemlerdir. Bitlis ve Erzurum'da, bazı çocukların isimlerinin çocuğa ağır geleceğine, değiştirilmezse çocuğun öleceğine veya delireceğine inanılır.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:19