Gündem
  • 4.5.2002 15:20

ANAP'LI MUMCU'DA TOBB DİVANINI ELEŞTİRDİ

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/ANAP Genel Başkan Vekili Erkan Mumcu, ''Siyaset kurumu, tümüyle kendisi için avantajlı olan bu yapıyı kendi iradesiyle değiştirmeyecektir'' dedi. TOBB'un 57. Genel Kurulu'na katılan Erkan Mumcu, Genel Kurul'un öğleden önceki son konuşmacısı olarak kürsüye çıktı. Mumcu konuşmasına, Divanın ''devlet protokolü uygulayarak konuşmacıları kürsüye çağırmasını'' eleştirerek başladı. Bir sivil toplum örgütünün, devlet protokolü uygulamasına göre hareket etmesinin, önemli bir zihniyet yanlışlığını işaret ettiğini kaydeden Mumcu, delegelere, şimdiye kadar dinledikleri konuşmalardan akıllarında ne kaldığını sordu. Mumcu'nun sözleri, delegelerden yoğun alkış aldı. ''Size en önemli mesajım, lütfen sivil toplum kurulu olarak kalınız ve sivil toplum örgütü olma bilincinizi, her zaman daha yukarıda tutunuz'' diyen Mumcu, Türkiye'nin değişim istediğini ifade etti. Krizlerin, kamu kesimi borçlanma gereği denilen ve vatandaşa ilahi bir durummuş gibi sunulan ''kamunun obezitesinin yarattığı bir sonuçtan başka birşey olmadığını'' ifade eden Mumcu, bundan kurtulmanın tek yolunun, yeniden yapılanma olduğunu, bunun da adının küçülme olduğunu söyledi. Kamunun kendi oburluğundan vazgeçmediği, kendi yapılanmasını daha rasyonelleştirmediği sürece, yerel ve yerinden yönetim unsurlarına yetki devretmedikçe, bugün olmazsa yarın başka krizlerle boğuşmak zorunda kılanacağına dikkati çeken Mumcu, Türkiye'nin kredileri ve güvenilirliğini ''kara deliklerin'' yok ettiğini vurguladı. Bugün Türkiye'de meşru demokratik iradenin ortaya çıkmasının önündeki en büyük engelin, herkesin ''kendini kesenleri kesmesine'' dayanan bir siyaset düzeni oluşması olduğunu belirten Mumcu, böyle bir siyasal yapının, toplum tarafından istenen değişimi yapabilmesinin mümkün olmadığını bildirdi. Bu yapının, olsa olsa en fazla popülizm yapabileceğini kaydeden Mumcu, Türkiye'nin uzun yıllar yaşadığı gerçeğin de bu olduğunu bildirdi. Yapılması gerekenin, siyasi partilerin ''mutlaka halka açılması'' olduğunu söyleyen Mumcu, siyasi partilerde parti organları ve seçim çevrelerinde gösterilecek tüm adaylıklar için, üyelerinin tamamının görüşlerine başvurmaya mecbur hale getirilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Mumcu, ''Aksi halde bu sisteminin, bu yapının, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu değişime yanaşabilmesi mümkün değil, boşuna beklemeyelim'' diye konuştu. Bu yapıdan istifade eden siyaset kurumunun, değişime kendisinden başlamayı göze alıp almayacağını salondaki delegelere soran Mumcu, ''hayır'' yanıtı alması üzerine, şunları söyledi: ''Öyleyse ne yapmak lazım. Bu fasit daireyi sürdürmemiz mi lazım, yoksa fasit daireyi bir yerden kırmak mı lazım? Elbette bu fasit daireyi bir yerden kırmak lazım. Bu fasit daireyi bir yerden kırma iradesini siyasi partiler kendiliklerinden ortaya koymayabilirler. Onları buna zorlayacak bir başka demokratik otoriteye ihtiyaç var, işte o sivil toplumdur... ''Lütfen siyaseti, değişimi yönetmeye, değişimi yönetmek için de değişime kendisinden başlamaya zorlayınız'' diyen Mumcu, ''kafalar değişmeden hiç bir şey değişmez. Bir şeyi değiştirmek istiyorsak önce kafaları değiştirelim'' şeklinde konuştu. Piyasadan yüksek faizlerle edinilen kaynakların, rantiye denilen sınıfla işbirliği yapılarak sistemin sürdürüldüğünü anlatan Erkan Mumcu, sonunda bu akıl dışı sistemde kaynakların tüketildiğini ve sistemin rantiyeyi de yemeye başladığını vurguladı. Ancak kurtarma operasyonuna, rantiye kesiminden başlandığını ifade eden Mumcu, ''İnsanların boğazlarından, ücretlerinden keserek bir faiz dışı fazla yaratıyoruz. Bununla yüzde 125'ler düzeyinde insafsız, vahşi bir reel faiz ödemek zorundayız'' dedi. Mumcu'nun konuşması devam ederken, delegelerden birinin ''partiniz iktidarda. Önce kendi partinize anlatın'' demesi üzerine Mumcu, vermek istediği bir mesaj olduğunu belirterek, şunları kaydetti: 'Mesajımı açık koydum. Siyaset kurumu tümüyle kendisi için avantajlı olan bu yapıyı, kendi iradesiyle değiştirmeyecektir. Siz onu değiştirmeye zorlamadıkça, bu krizlerden kurtulmanın yolu yoktur. Dolayısıyla benim mesajım; ey milletim, ey insanlar, ey üretenler, işçiler, köylüler, esnaflar, memurlar, ey Türk halkı, demokratik iradenizi sadece 4 yılda bir yapılan seçimlerde ortaya koymak yerine, örgütlü sivil toplum aracılığıyla siyaseti baskılayacak, demokratik bir siyaset üretecek şekilde kullanın. Aksi halde bunun çıkışı yok.'' Erkan Mumcu, konuşmasında Genel Kurul Divanı'nı da eleştirdi.Divanın Genel Kurul platformunu gerçekten bir sivil demokratik platform olarak kullanması gerektiğini vurgulayan Mumcu, divanın uyguladığı devlet protokolü anlayışını eleştirdi. Bildiği kadarıyla devlet protokolünde ana muhalefet ve muhalefet partilerinin, bakanlardan önce konuşması gerektiğini söyleyen Mumcu, siyasi partilerin konuşmasının en sona bırakılmasının, bu sivil mantıkla çapraşık bir durum oluşturduğunu bildirdi. Mumcu sözlerini, ''Kafaları değiştirelim, gerçekten sivilleşelim. Kimseyi taşlamak, karalamak amacında değilim. Bu değişim ancak sivil toplum zorlarsa gerçekleştirecektir. Aksi halde bu kafaların değişmesi mümkün değil. Bu kafalar değişmeden hiçbir şey değişmeyecek'' diye tamamladı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:44

İLGİLİ HABERLER