Gündem
  • 25.3.2011 09:12

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BİREYSEL BAŞVURU HAKKI YASALAŞTI

Kabul edilen maddelere göre, Anayasa Mahkemesi Başkanı, mahkemenin ihtiyaç duyduğu alanlarda hizmet alımı yoluyla yerli ve yabancı uzman çalıştırmaya yetkili olacak.
Anayasa Mahkemesinin anayasa değişikliklerini şekil bakımdan denetimi, ayrıntılı olarak tanımlanıyor. Buna göre, Anayasa değişikliklerinde teklif çoğunluğuna, oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı, kanunların ve TBMM İçtüzüğünün son oylamasının öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı, KHK'lerin yetki kanununda öngörülen süre içinde çıkarılıp çıkarılmadığı, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarının bulunup bulunmadığı ile sınırlı olarak şekil incelemesi yapılabilecek.
Mahkemede sözleşmeli olarak basın müşaviri ve mütercim çalıştırılabilecek.
Herkes, anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilecek.
İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekecek.
Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacak. Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamayacak.
Bireysel başvuru, ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilecek.
Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamayacak. Özel hukuk tüzel kişileri, yalnızca tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilecek.
Yabancılar da bazı koşullarda bireysel başvuru yapabilecek.

-BİREYSEL BAŞVURU USULÜ-

Bireysel başvurular, doğrudan, mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler aracılığıyla yapılabilecek.Bireysel başvurular harca tabi olacak.
Başvurunun 30 gün içinde yapılması gerekecek.
Mahkeme, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve esas hakkında karar verilmesini gerektirmeyen, başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı ve açıkça dayanaktan yoksun başvuruları reddedebilecek.
Kabul edilebilirlik şartlarını taşımadığına oybirliğiyle karar verilen başvurular hakkında kabul edilemezlik kararı verilecek. Kabul edilemezlik kararları kesin olacak.
Kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvuruların esas incelemesi, bölümler tarafından yapılacak. Bölümlerin bir mahkeme kararına karşı yapılan bireysel başvurulara ilişkin incelemeleri, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlı olacak. Bölümlerce, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamayacak.
Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verecek. İhlal kararı verilmesi halinde, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilecek, ancak yerindelik denetimi yapılamayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemeyecek.

-MAHKEME KARARLARININ İNCELENMESİ-

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilecek. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilecek veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilecek.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde, mümkünse dosya üzerinden karar verecek.
Bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine, yargılama giderlerinin dışında, ayrıca 2 bin liradan fazla olmamak üzere para cezasına hükmedilebilecek.
Siyasi partiler, karara bağlanarak birleştirilen kesin hesap ile ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının kesin hesap onaylı birer örneğini haziran sonuna kadar Siyasi Partiler Kanunu'na uygun olarak Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gönderecek. Mahkeme de bu belgeleri incelemek üzere Sayıştaya iletecek.
Siyasi partilerin kesin hesapları üzerindeki inceleme Siyasi Partiler Kanununa göre yapılacak. Yapılan incelemeye ilişkin raporlar, ilgili siyasi partilere gönderilerek en geç 2 ay içinde görüşünün bildirilmesi istenecek. Mahkeme, mali denetim sırasında siyasi partilerin incelemeye ilişkin raporlar hakkındaki görüşlerini de değerlendirecek.
Genel Kurulda, tasarının 3. bölümü üzerindeki görüşmelere geçildi.

ANAYASA MAHKEMESİ TARTIŞMASI
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa Mahkemesi Başkanı, üyeleri ile bunların emeklileri, raportörler ve ailelerinin sağlık giderlerinde, diğer kanunlardaki sınırlamaların dikkate alınmamasına ilişkin madde, tartışmaların ardından komisyona geri çekildi.
CHP, Anayasa değişikliği çerçevesinde Anayasa Mahkemesini yeniden yapılandıran kanun tasarısının ''sağlık işleri ve tedavi'' başlıklı maddesi üzerinde, Anayasa Mahkemesi Başkanı, üyeler ve raportörler ile aile fertlerinin sağlık giderlerinde, diğer kanunlardaki sınırlamaların dikkate alınmasına ilişkin önerge verdi.
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekillerinin sağlık yardımı sisteminde katkı payının olduğunu, bazı tahlillerin yaptırılamadığını söyledi.
Gök, tasarıdaki bu maddeyle Türkiye'de hiçbir gruba verilmeyen bir hakla Anayasa Mahkemesi üyelerine özel bir sağlık yardımı verildiğini, sınırlamanın bulunmadığını belirtti. Gök, ''Türkiye'de hiç kimseye, diğer yargı mensupları, milletvekilleri de dahil, başbakan ve cumhurbaşkanına verilmeyen bir yetkinin, bu şekilde verilmesi ahlaken iyi değil. Bu kadar ayrıcalık istenmez, adil değil. Milletvekillerinin sağlık yardımı sistemi olsun bari. Bu kadar mı kendimize kötüyüz'' diye konuştu.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 2008'de çıkan yasada bir kaç istisna öngörüldüğünü, birinin de milletvekilleri olduğunu, yargı mensuplarının ise bunun dışında tutulduğunu söyledi. Kuzu, ''Ama yeni bir kanun yapılırken Anayasa Mahkemesi bakımından sağlık hizmetleri istisna olarak konulmuş. Yargıtay ve Danıştay bakımından bir ayırım olduğu doğru ama onların yasaları yapılırken bu şekilde bir ayırım orada olabilir. Bizim sınırlanmamızın nedeni yasadan kaynaklanmıyor, Meclis Başkanlık Divanı bu konuda sınır getiriyor. Divan kararıyla yapılan sınırlamayı, Anayasa Mahkemesi kendi içtüzüğünde yapacak. Önergeniz kabul olursa Anayasa Mahkemesi üyeleri istisna dışında tutulmuş olur, işçilerin tabi olduğu neyse yasadaki de aynı ona tabi olmuş olur'' dedi.
Muhalefetin tepkilerilerine Kuzu, ''Milletvekili kendini niye ayrı tutuyor, sen de işçi gibi ol o zaman'' diye karşılık verdi.
İsa Gök, kanun ile sınırlama kaldırılırken içtüzükle yönetmelikle bu sınırlamanın konulamayacağını ifade etti.

-''PARLAMENTO VARLIK NEDENİNİ İNKAR EDER''-

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç ise Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerinin sağlık, tedavi imkanlarının, milletvekillerinin eş ve çocuklarıyla sahip oldukları imkanlardan farklı bir durumu bünyesinde barındırmayacağını kaydetti.
Kılıç, burada bir imtiyaz sağlandığı kanaatinde olmadıklarını dile getirdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise milletvekillerinin Genel Sağlık Sigortası ve Sosyal Güvenlik Yasası'ndaki kısıtlamalara tabi olduğunu, Meclis Başkanlık Divanı karar alırken bu yasa hükmüne uyduğunu kaydetti. Hamzaçebi, bu hükmün emredici olduğunu, Başkanlık Divanının takdir hakkı bulunmadığını, bu nedenle buradaki kısıtlamaları aynen TBMM uygulamasına yansıttığını anlattı.
Hamzaçebi, konuyu milletvekili bağlamında değerlendirmeyi doğru bulmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Milletvekilleri, tüm kamu personeli, emeklilerin tabi olduğu rejime tabi. 'Milletvekillerinde olmayan bir hak, Anayasa Mahkemesi üyelerine veriliyor' değerlendirmesini doğru bulmuyorum. Milletvekilleri de dahil, tüm emekli ve çalışanlarda, hiçbir yargı mensubunda olmayan bir hak Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerine veriliyor. Herkese verilsin. Anayasa, hiçbir zümreye, sınıfa imtiyaz tanınamaz diyor. Anayasa Mahkemesi Başkanının, böyle bir özlük, sağlık hakkı düzenlemesine talip olması, Anayasa Mahkemesinin kararlarını bugünden zedeler, gölge düşürür. Bu eşitlik ilkesine aykırıdır. Milletvekilleri de dahil, hiçbir kamu, özel sektör çalışanı, emeklisi, eş ve çocuklarında olmayan bir hak kimseye verilmemelidir. Bu, buradan geçerse parlamento varlık nedenini inkar etmiş olur.''
Tartışmaların ardından TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşime ara verdi.
Verilen aranın ardından TBMM Anayasa Komisyonunun talebi üzerine, ''Başkan, üyeler, raportörler ve emeklilerin bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderlerinin mahkeme bütçesinden ödenmesine'' ilişkin madde, komisyona geri çekildi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise bu düzenleme ile mahkeme başkanının emekli maaşının 4 bin 345 TL'den 4 bin 737 TL'ye, başkanvekili ve üyelerin emekli maaşlarının ise 3 bin 540 TL'den 4 bin 480 TL'ye yükseleceğini bildirdi.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 19:18

İLGİLİ HABERLER