ENGİN ARDIÇ-AKŞAM
APO BERAAT EDEBİLİR Mİ?
Başlığı bir kere daha, dikkatle okuyunuz, çünkü 1 Haziran gününden sonra böyle bir cümle yazmak suç sayılacak. ''Apo'' falan yok, ''Abdulah Öcalan'' deyip geçeceksiniz (sakın bu kez de ''sayın'' demeye kalkmayın, ananızı ağlatırlar!)...
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''nin ''Öcalan''ın yeniden yargılanmasına'' karar vereceği, yani bağımsız ve tarafsız Türk mahkemesi tarafından verilmiş idam kararını bozacağı endişesi yoğunlaştı. Çemiş maç spikeri ağzıyla söylersek Ankara''da ''nefesler tutuldu'', herkes çıktı çıkacak bu kararı bekliyor.
Hemen hatırlatalım: Hangi yönde çıkarsa çıksın, AİHM kararına uymak zorundasınız.
Çünkü AİHM, Türk hukuk ve ceza mahkemelerinin de, Yargıtay''ın da dışında ve üstündedir!
''İşimize gelen kararını kabul, işimize gelmeyeni reddederiz'' şeklinde bir lüksümüz yoktur. O ancak sözde Ermeni soykırımını tartışan tarihçiler için geçerlidir...
Yarın Fransa gibi ülkeler çıkıntılık etmez ve bir Avrupa Birliği Anayasası ortaya çıkarsa, bu da Türkiye Cumhuriyeti Anayasası''nın dışında ve üstünde olacaktır! Çelişki ve çatışma durumunda bizimki değil öteki geçerli sayılacaktır!
Madde bir: Şef, yani Avrupa, daima haklıdır. Madde iki: Şefin haksız olduğu durumlarda birinci madde uygulanır.
Fıkra gibi ama gerçek bu.
İşte AB üyeliği budur beyler: Tam bağımsızlık yok, ''kısmi'' bağımsızlık var; bağımsızlığın bir kısmından ''feragat etmek'' var.
Henüz tam ya da yarım üye olmamış olsan bile, o zagonu kabul etmişsin bir kere, o yola girmişsin... Ya geri dönersin, ya boyun eğersin.
Vaktiyle bunu çok söyledik ama üstünde durmadınız.
''Kırmızı zemin üzerine beyaz ayyıldızlı bayrağın yanına mavi zemin üzerine sarı yıldızlı bayrak da çekilecek, hazmedebilecek misiniz?'' dedik, aldırmadınız.
Şimdi, büyük bir ihtimalle Öcalan yeniden yargılanacak. Sil baştan.
Bazı kişiler, ''acaba bu kez beraat ya da azaltılmış bir hapis cezası mı çıkar'' diye korkuyorlar.
Bazı kişiler de ''kararın değişmeyeceğinden'' emin... ''Nasıl olsa gene idam yiyecek'' diye düşünüyorlar. Bunu yazıyorlar da.
Daha doğrusu, idam cezası artık kalktığına göre, ağırlaştırılmış müebbet...
Belki de, İmralı koşullarında, tam tersine ''hafifleştirilmiş'' müebbet... O kadar ki, kodesten taraftarlarına emirler de gönderebilecek kadar rahat...
Peki, Türk mahkemeleri tarafsız ve de bağımsız olduklarına göre, kararın şu ya da bu yönde çıkacağını nereden biliyorlar?
Hani, yargı kararı açıklanmadan önce ''spekülasyon'' yapmak, yargıyı etkilemeye çalışmak suçtu?
Hoşunuza giden konularda şu yönde, gitmeyen konularda bu yönde karar çıkması için mi çalışıyorsunuz?
Yoksa ''derin devlete'' falan mı sordunuz da daha birinci duruşması başlamamış yeni davanın sonucunu şimdiden biliyorsunuz?
Yoksa ''farklı bir karar çıkarsa kıyamet kopar'' diye biryerlere gözdağı mı veriyorsunuz?
AİHM''nin Apo''yu yeniden yargılama eğiliminde olmasına, mahkeme sırasında ''bazı prosedür hataları'' yapılmış olmasının yolaçtığı söyleniyor.
Öyleyse, davayı niçin aceleye getirdiniz ve AİHM''den döneceğini bile bile niçin usul hatası yaptınız? Heriflerin ekmeğine niçin yağ sürdünüz?
Her işimiz komedi be...
Bir düşünür, ''hayat, hissedenler için trajedi, düşünenler için komedidir'' demişti. O ''hayat'' kelimesini ''Türkiye'' yapın.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:56