AP - BEYRUT - Eşcinselliğin İslam tarafından yasaklandığı gerekçesiyle ''gay''lerin hapis cezası veya sokak ortasında dövülme olayları ile karşılaştığı Arap dünyasında, Lübnan''da kurulan Helem adlı bir örgüt, Arap toplumlarındaki bu tabuya karşı savaş açtı.
Arap dünyasında ''gay''lerin haklarını savunmak için kurulan ilk sivil toplum örgütü olan Helem, Hıristiyan nüfusun yoğunluğu dolayısıyla Lübnan''da daha rahat çalışıyor. Suudi Arabistan''dan Mısır''a uzanan bir coğrafyada, toplumda salgın hastalığa yakalanmış ya da suçlu muamelesi gören ''gay''lerin haklarının iadesi için yeni bir kampanya başlatan örgüt, bir dizi progaganda çalışmasının yanı sıra ''barra'' (dışarı) adlı bir Arap ''gay'' dergisi de yayımlıyor. Ancak eşcinselliğin ''Arapları ahlaksızlaştırmak ve dini inançlarını zayıflatmak için Amerika ile İsrail''in yaydığı bir hastalık'' olduğu komplosunun yaygın kabul gördüğü bu topraklarda, işleri hiç de kolay değil.
Üniversiteler tartışıyor
Helem''in tek ücretli çalışanı olan Georges Azzi, Arap dünyasında üniversitelerde konferanslar düzenleyerek farkındalığı artırmaya çalıştıklarını aktarıyor. Azzi, ''''Artık gaylere dostça yaklaşılan barlar var. Mayısta da, Lübnan''da ilk kez Uluslararası Homofobi Karşıtlığı Günü için etkinlikler düzenlendi'''' diyor. 200 kişinin katıldığı etkinliklerde, ABD''deki Arap eşcinselleri anlatan ''Ben Varım'' adlı belgesel gösterilirken, ''Sen kahveyi, ben çayı tercih ediyorum. Bu, birimizin anormal olduğu anlamına mı gelir?'' yazılı broşürler dağıtılmış.
Arap ''gay''lerin anıları da son derece ilginç. Bir yandan evlenip, diğer yandan eşcinsel ilişkilerini sürdürerek ikili hayat yaşamayı reddeden Ahmed Mahfuz gibi...
Annesinden dertli
Müslüman bir üniversite öğrencisi olan Ahmed, bu sırrını annesine ilk açtığında, ''antidepresanlarla geçecek bir hastalığa'' yakalandığı fikri ile hemen psikiyatriste gidilmiş. Bu işe yaramayınca annesi onu bu kez, kadınlarla flörte zorlamış. Ahmed, ''''Beni ne zaman görse, artık o an eline ne geçerse üzerime fırlatıyor. Cep telefonumu almaya kalkıyor. Beni gay yaptığına inandığı müzikleri dinletmiyor'''' diyor. Bir gün annesinin ''azabından'' kurtulmayı uman Ahmed, onu nasıl yatıştırdığını ise tebessümle anlatıyor: ''''Bir kadınla beraberim dedim. Ama o kadın, lezbiyen bir dostum''''. 21 yaşındaki Bilal Şeref de, İslamiyet''te eşcinselliğin günah olduğunu kabul ederken, gökyüzünü göstererek, ''''Ama bu karar, insanlar tarafından değil, yukarıda verilecek. O ana dek, keyfime bakıyorum'''' diyor.
Göbek dansçılığı yapan Teddy ise Lübnan''daki görece toleransın aslında ironik olduğunu, ''''Burada kızlı erkekli gezilebildiği için sadece erkeklerle gezenler dikkat çekiyor. Halbuki Suudi Arabistan''da kadınlar ve erkekler ayrı gezmek zorunda. Yani orada hayat daha kolay'''' diyor. Teddy gelecek hayallerini ise şu sözlerle anlatıyor: ''''Lübnan''da ve Arap dünyasının geri kalanında ''gay''lerin haklarını koruyan bir örgütün başkanı ve insan hakları alanında ünlü bir avukat olmak istiyorum'''' sözleriyle anlatıyor.
(radikal)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:57