Spor
  • 12.5.2013 01:31

Arınç: Cehennem korkutuyorsa kötü işlerden vazgeçin...

Arınç, "Tabutuyla gelen evladının üzerine kapanan annelerin gözyaşı oldukça bunun failleri cennete giremez. Cennet ucuz değil, cehennem sizi korkutuyorsa kötü işlerden vazgeçin" dedi.

Siirt gezisinin ikinci gününde Veysel Karani'yi Anma ve Anneler Günü paneline katılan Arınç, burada Malatya Belediyesi mehter takımı ile karşılandı.

Arınç, burada yaptığı konuşmada duygulu anlar yaşadı. Anne sevgisinin üstün bir şey olduğunu ve annelerine kırılmayacak bir kişi olduğu belirten Arınç, konuşmasının bir bölümünde gözyaşlarını tutamadı. Bülent Arınç, daha önce çekilen PKK'lılar için söylediği 'Cehennemin dibine gitsinler' sözlerine BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Böyle bir anlayış olabilir mi? Bende diyorum ki, bu savaşı durdurup sınırların dışına çıkan gerillalar yolunuz açık olsun. İnşallah mekanınız cennet olur" demesini gündeme getirdi. Arınç, şunları söyledi:

"Bugünlerde birileri cennet, cehennemi tartışmaya başladı. Cennet ucuza değil, cehennem ise lüzumsuz değil. Cenneti isteyenler ve arzu edenler belki büyük bir örnek olacak ama Veysel Karani gibi olması lazım. Cennete gitmeyi arzu edenler en azından anneleri ağlatmaması lazım. Gözyaşı döktürmemesi lazım. Karnında 8 aylık yavrusuyla bombayla havaya uçurmaması lazım. Tabutuyla gelen evladının üzerine kapanan annelerin gözyaşı oldukça bunun failleri cennete giremez. Cennet ucuz değil, cehennem sizi korkutuyorsa kötü işlerden vazgeçin. Tövbe edin, üzerinizde kul hakkı kalmasın. Yapacağımız çok şey var madem, hayattasınız cennete layık hale gelin. Her türlü edepsizliği yaptıktan, her türlü cinayeti işledikten, her türlü küfrü intikal ettikten sonra ben nasıl olsa cennete giderim diyenler boşuna beklemesinler. Bir yere gidersiniz de orası herhalde cennet olmaz. Cennete layık hale gelmeliyiz, ilk iş annelerin ellerini öperek hayır dualarını almak onların gözyaşlarını dindirmek, onların ciğerparesi evlatlarıyla aralarını uzaklaştırmamak bozmamak. Onların hamdolsun her gün yanında, her gün onun hayır duasını alan evlatlar olarak uzun bir hayat sürmesini inşallah temin etmektir. Cenneti arzu edenler şunu iyi bilsinler. Yine bu toprakların insanı Bediüzzaman Said Nursi, kendisine karşı zulümle irtikab edenlere ve darağacında sallananları gösterip de 'Sen de eğer bizim istediğimiz gibi olmazsan burada sallananlardan birisi olursun' tehdidine karşı 'Yaşasın zalimler için cehennem' diye bağırmıştı. Biz zulme karşı hakikatleri söylemenin, zulümle mücadele etmenin, cennete gidecek bir yol olduğuna inanıyoruz. Zalimler cennet yüzü göremez. Ya zulümlerinden vazgeçerler ya da yaptıklarının hesabını verir, helalleşirler ya bu ülkede ya da dünyanın herhangi bir yerinde Allah rızasına uygun yaşarlar. Allah emirlerini çiğneyerek cennete gidilmez, gidecekleri yer başka bir yerdir."

5 AYDIR KAN DÖKÜLMÜYOR

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Siirt'te partisinin düzenlediği İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Ak Parti'nin seçimlerde elde ettiği başarıları anlatan Arınç, "Başımız hiç öne eğilmedi. Alnımız açık, attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün, yaptığımız her işin hesabını şerefle veriyoruz. Hamdolsun bizi utandıracak hiçbir iş yapmadık. Milletimizi gücendirecek hiçbir iş yapmadık. Sizden aldığımız desteğin karşılığını vere vere bugünlere geldik" dedi.

Arınç, şimdi bir çözüm süreci içinde bulunulduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bu çözüm süreci kanımızı döken, içimizi yaralayan gözyaşlarıyla 30-35 yıldan beri acısını çektiğimiz bir konu. Bunun için her şeyi yaptılar, bu güne kadar bizde elimizden geleni yaptık. Doğru bildiğimiz ne varsa bunları yerine getirdik. Ama baktık ki kesin sonuç alınamıyor. Ölenler şu taraftandır, bu taraftandır bunun tartışmasını yapacak değiliz. Bir insanın bile ölmemesi lazım. Biz bu yüzden bu teröre karşı farklı tedbirlerle, acaba silahlar susabilir, bırakılabilir ve bundan sonra kan dökülmesinin önüne geçebilir miyiz diyerek büyük bir riske aldık. Bakın bunu için uykularımız kaçıyor, sabahlara kadar düşünüyoruz ne yapmamız gerekir. Herkes görevinin başında ve hamdolsun ki niyetimiz hayır olunca akıbette hayır olacak. 5 aydan bu yana Türkiye'de kan dökülmüyorsa bundan memnun olmak gerekiyor. Memnun olmayanlar var. Şu kadar bu kadar hiç önemli değil."

BİZİM İNSANIMIZ ASİLDİR

Arınç, bir üniversitede verdiği konferansta 15-20 kişilik gruptan bir gencin eskiden şehitlerin olduğunu şimdi olmadığını söylediğini belirterek, şöyle dedi:

"Neden böyle demez mi bana. Kan beynime sıçradı sen memnun değil misin gelişmelerden dedim. Anladım ki ırkçı düşünceye sahip bir delikanlı, ağzımdan bir kaç söz çıktı. Türkiye'de kanayan bir yara var. Bu yarayı bizim tamir etmemiz lazım, hatta bu yarayı kapatmamız lazım. Kan akmasın, hüzün olmasın, Türkiye gelişsin, büyüsün. Anneler çocuklarını koklasınlar, kucaklasınlar, yere fidanlar düşmesin, amacımız bu değil mi? Bu kadar şehit cenazesine, bu kadar gazilerin ziyaretine katılan bir insan olarak gerek meclis başkanlığı döneminde gerek bugün ben şehit ailelerinde, yani cenazenin önünde saf tutan kadınlardan çocuklardan yaşlılardan iki şey duydum. Bir bunların cezasını verin, bunları kim öldürdüyse siz onların cezasını verin. İkincisi aman ne yapın ne yapın artık kan dökülmesin, gözyaşı dinsin. Türkiye'de başkaları ağlamasın. Ben bunu duydum şimdiye kadar. Ama birileri dediği gibi şunu hiç duymadım, bu kulaklarım bunu işitmedi siz işittiniz mi bilmiyorum. Yani bir şehit cenazesi başında şehidin eşinden, babasından annesinden, ben şunu duymadım. Benim oğlum öldü, bütün askerler ölsün, bütün evlatlar ölsün, bana gelen acı herkese gelsin, asla hiçbir şehit ailesinden ben böyle bir şey duymadım. O kadar gazi gördüm kolunu kaybetmiş, bacağı kopmuş, mayın patlamış, silah ateş almış, hiç birisi şunu söylemdi bana. Benim gözüm gitmiş herkesin gözü gitsin, benim bacağım gitti herkesin bacağı kopsun. Siz duydunuz mu arkadaşlar? Böyle bir şey duymadınız. Bizim insanımız asildir."

TÜRKİYE'NİN YENİDEN KUCAKLAŞTIĞINI GÖRECEĞİZ

Arınç, vatandaşların kendilerine bunların cezasını verin, ne yapacaksınız yapın diyerek açık çek verdiğini belirterek, şöyle dedi:

"Bu işleri yapanların cezasını vermeye gayret ettik. Askerde, poliste, güvenlik güçleri de korucularda sivil neyse, kim bir eylemle karşılaşmışsa şüphesiz devletin güvenlik güçleri bunlar yakalamaya çalıştı. Yakalayamadığını etkisiz hale getirdi, yakaladığını mahkemenin önüne çıkardı. Özellikle son yıllarda bütün faillerin bir şekilde ele geçirildiğini, kimisinin teslim olduğunu biliyoruz. Ama bu bizi sonuca götürmedi. Dağa çıkan bu kadar genç olduktan sonra, eline silah alan bu kadar insan olduktan sonra ve gittikleri yerden öldüreceksiniz talimatlarını almaya devam ettikçe, demek kan akacak, demek başka şehitlerimiz olacak. Demek ki artık Cudi, Gabar'da bir başka yerde değil, belki İstanbul'un ortasında, belki Kayseri'de, belki Gaziantep'in en işlek yerinde Allah korusun. Allah'tan korkmayan birisi bir patlama yapacak, 3 kişi, 5 kişi, 10 kişi hayatını kaybedecek o zaman bizim güvenlik güçleri yapacaklarını yapsınlar. Ama başka bir tedbir olarak bizim Öcalan'la birilerinin anlayacağı dilden mesajlar verilmesiyle bir çözüm süreci başlatmamız lazım. Hiç kimseden çekinmedik, yaptığımız işin doğru olduğuna inandık ve Aralık sonundan bu yana 5 aydır hamdolsun hem kan dökülmüyor, örgüt eylemsizlik içerisinde, hem Türkiye'deki silahlı unsurlar dışarı çıkmaya başladı veya da başlıyor. İnşallah bunun sonun da silahlar tamamen bırakılırsa ki bırakılacağını ümit ediyoruz. Türkiye de artık terör bitmiş olacak, silahlar konuşmayacak onun yerine siyaset konuşacak, onun yerine fikirler konuşacak. Biz Türkiye'nin yeniden buluştuğunu, yeniden kucaklaştığını Allah'ın izniyle göreceğiz. Bunu hiçbir hükümet yapamazdı, geçmiştekiler hepsi korktu. Hepsi başaramayacaklarını biliyorlardı ve zor işe ellerini sokmadılar. Biz bu zor işe elimizi değil, bütün bedenimizi koyduk., Baldıran zehiri içebiliriz ve iktidardan da uzaklaşabiliriz, ama yeter ki bu işte başarılı olalım, yeter ki annelerin göz yaşları dinsin."

Arınç, süreci herkesin çok temkinli olarak takip etmesi gerektiğini belirterek, "Yani ağzımızda çıkacak sözler, davranışlarımız elbette bu süreci zora sokacak ölçüde olmamalı. Biz buna dikkat ediyoruz, ama maalesef başkaları dikkat etmiyor. Şimdi beni eleştiren birkaç tanesi var. Onlar şu birkaç aydan beri yaptıkları konuşmalara bakın gülersiniz ve üzülürsünüz. Sinir uçlarına dokunacak ne kadar laf varsa söylüyorlar. Millete lanet olsun dedirtecek ne hareket varsa yapıyorlar. Ondan sonra bize dönüp birilerinden özür dilememizi bekliyorlar. Hayır bu sürecin başlamasına ve başarıyla sonuçlanmasına gayret eden insanların başında geliyorum der kimse buna kimse buna hiçbir şekilde itiraz edemez. Ama biraz önce anneler günü münasebetiyle söyledim şimdi de söyleyeyim. Cennet ucuza değil, cehennem dahi lüzumsuz değil, Bediüzzaman Hazretleri böyle söylüyor" dedi.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:25

İLGİLİ HABERLER