
ARINÇ: ''CENAZEDE YAPILANLAR SAYGISIZLIK''
ANKARA - TBMM Başkanı Bülent Arınç, Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenaze töreni sırasında yapılan protesto gösterilerinin, ''öncelikle cenazeye, cenazenin sahibi aileye, orada bulunan herkese ve tüm yargı camiasına karşı bir saygısızlık'' ifade ettiğini söyledi.Arınç, 81 il ile KKTC'den gelen gençleri kabulünün ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Danıştay'daki saldırıdan duyduğu üzüntüyü yineleyen Arınç, ''Danıştay üyelerine, yargı camiasına, Anayasal kurumlarımıza, demokratik, laik, sosyal ve bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimize yönelmiş bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir'' dedi.
Olayın henüz sıcaklığını koruduğunu belirten Arınç, olayla ilgili geniş soruşturmanın sürdürüldüğünü, her geçen gün sonuca gidildiğini belirtti.
Saldırının, bir avukatın yaptığı bireysel saldırı olmadığını, planlı, bilinçli bir örgüt faaliyeti olduğunu kaydeden Arınç, ''Olay tüm yönüyle ortaya çıkarılmalı, kafaları ezilmeli, yargı önünde hesap vermeliler. Türkiye'nin huzurunu, bütünlüğünü bozmayı amaçlayan bu tür eylemler bir daha yapılmamak üzere, elbette üzerlerine gidilmelidir'' diye konuştu.
Olay sıcakken yapılan değerlendirmelerin kamuoyunu yanlış istikametlere sevk edebileceğini ifade eden Arınç, olayın ayrıntılarıyla belli olmasını, daha sonra tespitlerin yapılmasını arzu ettiklerine ilişkin sözlerinin yanlış mecralara çekildiğini söyledi.
''Özellikle siyasiler, devlet adamları, ülkesini, milletini düşünenler, böyle günlerde belli olur'' diyen Arınç, ülkede birlik ve beraberliği sağlayacak, güven veren ifadelerle olayın tespit edilmeye çalışılması gerektiğini söyledi.
Arınç, ''Yaşanan olaylar vesilesiyle hasımlarına karşı hücuma geçenler oldu, hedef gösterenler oldu, kamplaşmayı arzu edenler konuşmalarıyla bir takım tahriklere yol açtılar. Toplumsal olaylarda kontrol zordur. Dolayısıyla bize düşen soğukkanlı olmaktır. Bu saldırının arkasında Türkiye'nin önünü açacak ciddi bir soruşturma yapılmalıdır'' diye konuştu.
Olayın üzerine 10 binlerce insanın, duyduğu üzüntüyü bütün samimiyetiyle ortaya koyduğunu belirten Arınç, ''Bütün bunlar gereklidir, doğrudur, yerindedir... Çünkü bu olaylara karşı halkımız 'Biz bu menfur saldırıyı lanetliyoruz. Danıştayımıza sahip çıkıyoruz, Cumhuriyetimize, kazanımlarına, bağımsız yargıya sahip çıkıyoruz. Biz demokratik, laik Türkiye'ye sahip çıkıyoruz' demektedirler. Bu tür her konuşma alkışlanmalıdır'' dedi.
Mustafa Yücel Özbilgin'in Kocatepe Camii'ndeki cenaze namazına katılan bazı kişilerin protestosuna ilişkin bir soru üzerine Arınç, ''İnsanların Özbilgin'in şahsında yargıya, Cumhuriyete sahip çıkmak amacıyla bir araya gelmesinden daha doğal hiçbir şey olamaz'' dedi.
TBMM'nin ve bütün kamu kurumlarının temsilcilerinin, binlerce insanın, cenaze namazını kılmak için bir araya geldiğini belirten Arınç, şöyle devam etti:
''Cenaze musalla taşındayken, orada bulunanlar cenaze namazı kılmak için bekleşirlerken, birkaç kişinin siyasilere, bürokratlara laf atması, pankart göstermesi üzücü olmuştur. Bu üzücü olan hadise; belki olay, kendisine yöneltilen insanlar açısından sınırlı sayılabilir... Ama öyle değil... Orada yapılan tartışmalar, yaşanan taşkınlıklar, öncelikle cenazeye karşı, cenazenin sahibi aileye karşı, orada bulunan herkese karşı, tüm yargı camiasına karşı bir saygısızlık ifade etmiştir. Bu tasvip edilecek bir şey değildir.
İnsanlar üzüntülerini elbette en önemli bir şekilde ortaya koyabilirler. Saldırıda yaşamını yitiren kişiye karşı çok insan görevi yaparken, onbinler içinde birkaç kişinin yaptığını, yapanlara mal ediyorum. Milletimiz adına da üzüntülerimi ifade ediyorum. Eğer birileri bu olaylara bakarak, (ah ne kadar iyi oldu; keşke şunu da yapsalardı) diye içinden geçiriyorsa, ona tavsiyem kendisini kontrol ettirmesidir.''
Bülent Arınç, kendisinin 23 Nisan'da yaptığı konuşma nedeniyle ''toplumda gerginlik oluştuğuna'' yönelik iddialara ilişkin soruyu da cevaplandırdı. Arınç, bu tür iddiaları ''birkaç köşe yazarı, birkaç siyasetçinin kenarda köşede yazdığı, söylediği şeyler'' olarak değerlendirdi.
Her kurumun kuruluş yıldönümlerinde o kurumların başkanlarının, kurumlarıyla ilgili konuşmalar yaptığını anımsatan Arınç, şunları kaydetti:
''TBMM'nin kuruluş yıldönümünde, kurumuyla ilgili bir Meclis Başkanı konuşma yapıyorsa, bu konuşmayı oraya buraya çekmek, o veya bu şekilde yanlış manalandırmak doğru değildir. Ben fikrimi söyledim, bu fikre karşı düşüncesi olanlar, yine fikirlerini ortaya koyarlar. Ben konuşmamda kimseye yol göstermedim, kimseyi tahrik etmedim... Türkiye'nin bütünlüğünü bozacak tek bir cümle sarf etmedim... Konuşmamı herkes dinledi. Şu anda konuşmam tutanaklarda var. Bunlar, elbette sosyal devletle ilgili konulardır, önerilerdir, tekliflerdir. Yani böyle bir konuşmanın, olumsuzluklara yol açtığını söyleyecek insanın aklından, vicdanından doğrusu şüphe ederim. Türkiye'de herkes konuşabilir, düşüncesini açıklayabilir''
''Şu an hedef gösterilen kurumlar, kişiler arasında biz de varız'' diyen Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Yarın, bu insanların, bu kurumun başına bir şey gelecek olursa acaba bugünkü sorumsuz sözler söyleyenler kendilerinde biraz utanma duygusuyla pay biçecekler mi?
Herkes konuşmasına dikkat etsin, herkes davranışlarına dikkat etsin. Kimseye akıl verecek değilim ama Türkiye'yi yöneten insanların, siyaset yapan insanların Türkiye'de gerginlik olmasın diye düşünen insanların; Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkmak, milletin bütünlüğüne sahip çıkmak gibi bir sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu ben paylaştığıma ve büyütmeye çalıştığıma inanıyorum.
Fikre karşı herkesin saygılı hoşgörülü olması gerekir. Konuşmam, pek çok fikir adamından, siyasetçiden onay almış ise öyle bir konuşmamın öyle bir olaya yol açtığını söyleyen insanın gözünün çok kara olması gerekir. Bunları bir pankart üzerinde taşıyan insanların hangi marjinal gruba ait olduğunu biliyoruz. Olayın tam olarak ortaya çıkmasını bekleyeceğiz. Ülkemizi bekleyen başka tehlikeler varsa, hiç olmazsa bu olay sebebiyle kimlerin ne amaçladığını bir kez daha göreceğiz.''
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 05:22