Eğitim
  • 3.10.2012 18:51

Arınç'ın gözyaşları...

AHMET FARUK ÇABUK - YUSUF SERKAN YILMAZ
BURSA (İHA) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 4+4+4 eğitim sisteminin Türk eğitiminin en büyük projelerinden biri olduğunu belirterek, “Herkes aklına geleni söyleyebilir, eleştirebilir. Ancak 8 yıllık kesintisiz eğitim Türk eğitimine darbe vurdu” dedi. Arınç, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin Fethiye Mahallesi’ndeki Faik Çelik Yerleşkesi’nde inşa edilecek eğitim-öğretim binasının temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Arınç, Bursa’ya kazandırılacak fakültenin inşaatının yaklaşık 10 milyon liraya mal olacağını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın fakültenin yapılmasına katkı sunan herkese selam gönderdiğini hatırlatan Arınç, 17-18 milyonluk öğrencinin Avrupa’daki 5-6 ülke nüfusu kadar olduğunu söyledi. Arınç, “Genç nüfusun yaşlı nüfusa oranı bir servettir. Avrupa yaşlandığı için üzülürken, bizim gençliğe sahip olmamız altın gibi kıymetli. Bu gençleri bilgiler donatacağız, onları istikbale hazırlayacağız. Bizim geleceğimiz gençlerimizdir. Fatih projesi var. Öğrenci sayımıza sınıflara göre 30’un altına indirdik” dedi.

“8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM DARBE VURDU”
Yeni eğitim sisteminin Türk eğitim tarihinin büyük proje olduğunu ifade eden Arınç, ”4+4+4 sistemini getirdik. Artık yine mecburi lise eğitim olarak eklendi. Herkes aklına geleni söyleyebilir. Eleştirebilir. 8 yıllık kesintisiz eğitim Türk eğitime darbe vurdu ki, gençlerin eğitim üzerinde olumsuz sonuçlar verdik. 4 artı 14 yapsaydık yine iyi bir iş yapmış oluruz. Bu işi herkes objektif olarak incelemeli. Sanıyorum ki, 470 bin öğrenci 5. sınıftan itibaren Hazreti Peygamberin hayatını ve Kur’an-ı kerim öğrenmeyi seçti. Yeni ilahiyat fakülteleri açılıyor ve daha da yenileri açılacak. Ben biliyorum. Kararnameler elimizden geçiyor. Üniversitelerde en çok ilahiyat fakülteleri için talep geliyor. Bu ihtiyacı gidermemiz gerekiyordu, çok şükür gideriyoruz” dedi.
Dekan Yaşar Aydınlı’nın 7 yaşındayken hafız olduğunu ifade eden Arınç, kendisini tebrik ederek, “Hafızlık muhteşem bir şey. Hafızlık CV’lere yazılabiliyor. Hafızlığını gizleyenler vardı. Bırakın hafızlığı, imam hatip lisesi yazmak Türkiye’de bir dönem kolay iş değildi. Fişlenmek adına insanlar o kadar üzülürdü ki... 1995’de parlamentoya girerken, bir dergi ‘bunlar imam hatip mezunları’dır diye bizi yazmış. Halbuki ben düz lise mezunuyum” dedi.

ARINÇ AĞLADI
Kızını imam hatip lisesinde okuttuğunu ifade eden Arınç, hayatını kaybeden diğer evladını anlatırken duygulandı. Arınç, “Evladım olursa onu imam hatipte okutacağım dedim. Önce kızımı Manisa, sonra İzmir Konak’ta okuttum. Birinci çocuğum imam hatipte okudu, merhum evladım da hafız oldu” derken gözyaşlarını tutamadı.
Başkan Altepe, Bursa İlahiyat Fakültesi’nin Bursa için önemli bir değer olduğunu belirterek, eğitime gönül veren herkese teşekkür etti. Üniversitenin inşaatını üstlenen işadamı Faik Çelik, Bursa eğitimine katkı koymaktan mutlu olduğunu belirterek, her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi.
Vali Harput, İlahiyat Fakültesi’nde okuyan öğrencilerin sadece Türkiye’ye değil, dünyaya ışık tutacağını kaydetti.
Konuşmalarının ardından protokol mensupları fakültenin temelini attı. UÜ İlahiyat Fakültesi yeni binasının Fethiye'deki kampüsü Faik Çelik adını taşıyacak. Fethiye'de yıkılan mevcut İlahiyat Fakültesi binasının yerine 10 bin metrekarelik alanda bir bina inşa edilecek. Şu anda 2 bin 500 civarında öğrenciye sahip fakülte, inşaat tamamlandığında 5-6 bin öğrenciyi okutabilecek binaya sahip olacak. Dersliklerin bulunduğu binaya ilave olarak kütüphane ve yemekhane binası yapılacağı öğrenildi. Yeni binada 4 amfi, geniş bir kütüphane ve kantin de bulunacak.

HARÇLARI KALDIRDIK

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 3,5 milyonun üzerinde öğrencinin harçların kaldırılmasından istifade ettiğini, bunun mali karşılığının 1,3 katrilyon olduğunu belirterek, ''Şimdi biz, üniversite öğrencisi harç yatırmayınca, o para da üniversitelerin bütçesine geçmeyince, bu üniversitelere biz para vereceğiz. Yani 1,3 katrilyonluk kısmını tekrar hazineden bütçelerine koymak suretiyle karşılayacağız'' dedi.
     Arınç, Bursa Teknik Üniversitesi'nin (BTÜ) 2012-2013 eğitim öğretim yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, 2002 yılı sonunda 90 civarında üniversite olduğunu hatırlatarak, bugün ise üniversite sayısının 168'e ulaştığını, bunun 103'ünün devlet, 65'inin de vakıf üniversitesi olduğunu belirtti.
     Bu sayının önümüzdeki günlerde belki bir miktar daha artacağını ifade eden Arınç, ''Demek ki 10 yıl içinde üniversite sayısını ikiye katlamış bir Türkiye ile karşı karşıyayız'' diye konuştu.
     Arınç, Milli Eğitime 2002'de bütçeden ayrılan payın 7 katrilyon olduğunu, 2011-2012'nin bütçesinde ise bu rakamın 5 kat artışla 39 katrilyonu bulduğunu kaydederek, son 6 yıldır Milli Eğitime ayrılan bütçenin, Milli Savunma bütçesini geçtiğini, bunun Türkiye açısından çok olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti.
     Türkiye'nin her yerine üniversite götürmenin, yanında birtakım sorunları da beraberinde getirdiğine değinen Arınç, ''Evet yanında birtakım sorunları getiriyor. En azından üniversite öğretim elemanlarının eksikliği veya azlığı gibi. Maddi ölçüler içinde bütçeye büyük yük getiriyor. Ama eğitim olacaksa bu da eğitimin olmazsa olmazlarından bir tanesi'' değerlendirmesinde bulundu.
     Arınç, Türkiye'deki 168 üniversitede 3 milyon 600 bin civarında öğrencinin eğitim gördüğünü, bunun Türkiye'nin nüfusunun ne kadar genç olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, ''Eğer, bu genç nüfusa nitelikli bir eğitim verilebilirse geleceğinizi garanti altına almış olacaksınız'' dedi.
    
     -''Bizim işimiz yapmak, başkaları dedikodu yapmayı maharet zannedebilir''-
    
     Türkiye'de, bugün geçmiştekinin aksine üniversitelere tahsis edilebilecek arazilerin çok azaldığını, Bursa'nın da bu kentler arasında yer aldığını belirten Arınç, şunları kaydetti:
     ''BTÜ'nün de kampüs ihtiyacını karşılamak için çok imkanlar araştırıldı, denendi, istendi, arzu edildi, üzerinde çalışıldı. Şu anda bulunabilen, en doğru, güzel, isabetli yer, Kestel'deki ormandan aldığımız ve bir küçük kısmı da şahsi mülkiyet olan arazidir ki tamamı bin dönüm civarında. Bugün BTÜ'nün kampüs yapacağı alan Kestel'deki bu alandır, hayırlı olsun. Bunu şunun için ifade ediyorum: Bursa'da bir şeylerle meşgul olmayı iş yapmak zanneden bir çevre var. Ondan aldığını buna satan, onun duruşundan bir başka anlam çıkartan, 'yan yana dururken gülümsediler mi yoksa birbirlerine sırt mı döndüler-' diye fotoğraf üstüne fotoğraf çeken, bunun altına da alt yazı yazmaktan mahir bir çevre var. Bu siyasette de var, bürokraside de var. Çok garip bir şey, Bursa gibi çok dinamik bir şehirde çalışkan, üreten, ihraç eden şehirde, tarih ve kültürün en güzelliklerini yaşayan bir şehirde küçük de olsa bu tür dedikodulara meyilli kişilerin bulunmasını ben bir garip cilve olarak görüyorum. 'Orası mı olacak burası mı olacak- Orası neden olacak, burası niçin olmayacak- O ona ne söyledi, bu buna ne söyledi- Ne ifade etmek istedi-' Dedikoduyla işimiz yok. Bizim işimiz yapmak, başkaları dedikodu yapmayı maharet zannedebilir.''
     Arınç, Kestel'in adliyesini bile Bursa'ya bağladıklarını ifade ederek, ''Kestel artık Bursa ile bütünleşti. Adliyesini kapatıp, Bursa'ya bağladığımız bir yeri, 'Bursa'ya çok uzak' diye şikayet etmeye kalkanların kulağına gitsin diye söylüyorum: Biz yaptığımız işi biliyoruz, kimse bundan sonra mırın kırın etmeyecek. Bundan daha güzelini yapacak varsa hodri meydan'' ifadesini kullandı.
    
     -''1,3 katrilyondan vazgeçiyoruz''-
    
     Harçlar konusunda çok önemli bir adım attıklarına da değinen Arınç, bunun açıklamasını da kendisinin yaptığını hatırlattı. Arınç, harçların kaldırılması konusunun geçmişten beri düşünüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi:
     ''Bugün bu harçlar kaldırıldı, ikinci öğretim hariç. İkinci öğretimde katkı payı, 'harç' tabiri yok. Dolayısıyla Bakanlar Kurulu'nun kararıyla kalkması gereken şey harçlardı. Onu birinci öğretimden ve açık öğretimden kaldırmış olduk. Birisinde 1 milyon 900 bin öğrenci var, birisinde 1 milyon 500 bin öğrenci var. Yanlış hatırlamıyorsam, 3,5 milyonun üzerinde öğrenci doğrudan harçların kaldırılmasından istifade etti. Bunun mali karşılığı ne biliyor musunuz- 1,3 katrilyon (1,3 milyar TL). Aslında bu parayı yatıranlar üniversiteye katkı sağlamış oluyordu. Bizim hazinemize para gelmiyordu. Bunu üniversite alıyor, yine öğrenciler için kullanıyordu. Şimdi biz, üniversite öğrencisi harç yatırmayınca, o para da üniversitelerin bütçesine geçmeyince, bu üniversitelere biz para vereceğiz. Yani 1,3 katrilyonluk kısmını tekrar hazineden bütçelerine koymak suretiyle karşılayacağız. Yunanistan'ın, Portekiz'in, İspanya'nın, İrlanda'nın, İzlanda'nın, borçlarını döndüremediği, maaşlarını ödeyemediği, kamuya her gün zamlarla kemerleri sıkıp isyanları çıkardığı bir yerde, biz elimizdeki 1,3 katrilyondan vazgeçiyoruz. 'Biz bunu tekrar bütçe imkanlarıyla karşılayacağız' diyoruz. 3,5 milyon öğrencinin istifade ettiği, 450 bin öğrencinin ikinci öğretimde bulunması nedeniyle şimdilik istifade edemediği bir konuyu Türkiye'de bir devrim olarak görmemiz mümkündür.''
     Törene, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ümit Yılmaz ve BTÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Sürmen de katıldı.


 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 14:42

İLGİLİ HABERLER