ARTAN PETROL FİYATLARI TÜRK EKONOMİSİNİ NASIL ETKİLER?

Banka tarafından yapılan analizde, Türkiye’nin, gelecek yıl için tahmin edilen, Cari İşlemler Açığı’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı yüzde 7,7 oranından, yüzde 8,3 oranına revize edildiği kaydedildi.
      Deutsche Bank, varili 100 dolar düzeyine yaklaşın ham petrolün gelecek yılki varil fiyatı tahminini ortalama olarak 62 dolardan, 80 dolara yükseltti. Bankanın, 2009 için ortalama ham petrol varil fiyatı tahmini de 75 dolar olarak açıklandı.
     
      -ENERJİ FATURASI 35 MİLYAR DOLARA ÇIKACAK-

      Türkiye’nin, genel makro hedeflerinde henüz topyekun bir revizeye gerek olmadığı vurgulanırken, petrolün ortalama varil fiyatının 80 dolar olmasıyla, Türkiye’nin net enerji faturasının, gelecek yıl 35 milyar dolara çıkacağı vurgulandı.
      Analizde, Türkiye’nin cari açığı yabancı sermaye girişi ve özelleştirme gelişleriyle finanse ettiği belirtilirken, bu sürecinde devam etmesi açısından yabancı sermaye ve özelleştirmenin önemli olduğuna dikkat çekildi.
     
      -ENFLASYON DA ETKİLENEBİLİR-

      Bankanın analizinde ayrıca, artan enerji faturası nedeniyle enflasyonun da kısa vadede olumsuz etkilenebileceği vurgulandı.
      Türk Lirası’ndaki değerlenme ve düşük tüketim talebi gibi unsurların, enflasyonun yükselmesini önlediği belirtilirken, önümüzdeki aylarda, küresel enerji maliyetlerindeki yükselmenin, enflasyonun görünümünü de olumsuz etkileyebileceği ifade edildi.
      Elektrik fiyatlarında yüzde 10-15 ve doğal gaz fiyatlarına da yüzde 10’luk bir zam yapılabileceğine dikkat çekilen analizde, enerji fiyatlarındaki bu artışın, enflasyonu da yükseltebileceği ve fiyat istikrarında bir dalgalanma yaratabileceği vurgulandı. Bankanın analizinde, genel makro ekonomik görünümün ise iyi olduğu da ifade edildi.
     
Petrol fiyatları neden yükseliyor?

      Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları, bugün yeni bir rekor kırarak varili 99,29 dolar seviyesini gördü.
      Petrol fiyatlarının, her gün yeni rekorlar kırmasında, ham petrole olan güçlü talep ve dolardaki güçsüzlüğün yanı sıra İran, Irak ve Nijerya ile ilgili kaygılar da önem taşıyor.
      Yüksek petrol fiyatlarına karşın dünyanın iki büyük petrol tüketicisi konumunda olan ABD ve Çin'den gelen yüksek talep her gün artıyor. Küresel talep büyümesi, 2004'teki artışın ardından yavaşlasa da halen artmaya devam ediyor ve yüksek fiyatların ekonomik büyümeye katkısı halen sınırlı durumda bulunuyor.
      Bazı ekonomistlere göre, dolardaki zayıflığa karşın bazı yatırımcılar petrolü yatırım aracı olarak kullanıyorlar.
      Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) Ağustos ayı ortalarından itibaren faiz oranlarını indirmesi ve merkez bankalarının, piyasadaki kredi sıkışıklığını azaltmak için mali piyasalara milyarlarca dolar pompalaması sonrasında, altın ve petrol fiyatları arttı.
      Dünyanın en büyük 4. petrol ihracatçısı İran'ın nükleer programı nedeniyle Batılı ülkelerle yaşadığı sıkıntılar, petrol tüketicileri açısından arz endişeleri yaratmayı sürdürüyor.
      Savaş öncesinde önemli bir petrol ihracatçısı olan Irak da eski günlerine dönmeye çalışıyor. Ülkenin doğusundan geçen Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattı, sabotajlar ve teknik problemler nedeniyle çoğunlukla atıl durumda bulunuyor.
      Geçen yıl Şubat ayından bu yana yaşanan saldırılar ve sabotajlar nedeniyle Nijerya'nın petrol üretimi kaybının 547 bin varili bulduğu belirtiliyor.
      Dünyanın bir numaralı petrol tüketicisi ABD'de yakıt talebinin zirvede olduğu yaz aylarında rafineri konusundaki yaşanan sıkıntılar, petrol fiyatlarının yükselmesinde önemli rol oynuyor.
      2006 yılı sonlarında, Petrol İhraç eden Ülkeler Örgütü (OPEC) gerileyen petrol fiyatları karşısında petrol üretimini düşürmeye başladı. Ancak Uluslararası Enerji Ajansı önderliğindeki tüketici ülkelerin, OPEC üzerinde daha fazla petrol pompalaması konusundaki ısrarlı tutumu sonrasında, 1 Kasım 2007 tarihi itibariyle petrol üretimi 500 bin varil artırıldı.

PETROL FİYATLARI NEDEN YÜKSELİYOR?