Yaşam
  • 30.8.2009 04:49

'ARZU'NUN GÖNLÜNÜ TEKRAR KAZANMAYA ÇALIŞIYORUM!..'

Bundan birkaç yıl önce Etiler'de şapşal şapşal yürüyordum ki birden önümü siyah bir jip kesti. Şoför mahallinin kapısı açıldı. Siyah gözlüklü, yakışıklı bir adam bana doğru gelmeye başladı. Bir yerden tanıyorum ama nereden? Gözlüklerini çıkardı, elini uzattı. "Ben Tamer Karadağlı" dedi. Onunla ilk tanışmamız böyle olmuştu. Herkesin ona yüklendiği bir dönemde kendisini hiç tanımadan, 'durumun' başka bir bakış açısını ortaya koyan bir yazı yazmıştım. "Teşekkür etmek için sizi aradım, bulamadım, şimdiye kısmetmiş" dedi. Bunca yıllık gazetecilik hayatımda böyle bir medeni davranışla karşılaşmamış olmamdan kaynaklanan şaşkınlığımı hatırlıyorum. Onun bu içten tavrına, söyleşi yapmak için gittiğim TRT'nin çekim setinde bir kez daha şahit oldum. Tamer ve genç meslektaşı Emre Kınay, 'Ah Kalbim' dizinin başrolünü paylaştıkları duayen tiyatrocu Zihni Göktay odaya girdiğinde ayağa kalkarak karşıladılar. Bu saygı o kadar samimiydi ki! Ustaya verilen değerdi ve bu davranış, Emre'nin de Tamer'in de yetişme biçimlerinden, birikimlerinden ve gerçek sanatçı duyarlılıklarından kaynaklanıyordu. Zihni Ağabey ise bir tevazu abidesiydi. Keşke bu camiada herkes onlar gibi olabilse!

Biraz önce konuşurken "Hayatımdaki en büyük değişikliği yaptım" dedin, ama sakalından başka bir değişiklik görünmüyor ortada.
Sigarayı bıraktım. Hem de bir günde...

Ne kadar oluyor?
İki aydır ağzıma koymuyorum. Ama sanma ki birden bütün hayatım değişti, merdivenleri dörder beşer çıkıyorum… Böyle bir şey olmuyor, neysem oyum.

Ne zorun vardı o zaman sigarayı bırakmak için?
Kızım için bıraktım. Bir gün, Zeyno eline kalem gibi bir şey aldı ve sigara içme taklidi yapmaya başladı. O anda ona "Bu kötü bir şey bak ben de bırakıyorum" dedim ve sigarayı söndürdüm. Sözümün arkasında durmam lazım.

Birkaç ay geçsin de o zaman konuşalım istersen bunu. Merak ettiğim bir şey var. Özel hayatında o kadar çok travma geçirdin, duygusal fırtınalar yaşadın. Hakkında çok şey yazıldı çizildi, yuvan yıkıldı… Ama Tamer Karadağlı imajı, bütün bunlardan hiçbir yara almadan çıktı ve hala pırıl pırıl. Nasıl becerdin bunu?
Eğer dışarıdan böyle algılanıyorsa ne güzel. Ben her şeyin insanlar için olduğuna inanıyorum. Önemli olan insanların başına gelenler değil, olaylar karşısında sergilediği tutumdur. Bizim mesleğimizde, daha bohem, daha uçlarda yaşanabiliyor. Ama dışarıdan taş gibi görünsek de içimiz zaman zaman acıyor. Şöhretin sadece yetenekle ilgili olduğunu sanmıyorum. Şöhretin yönetimi çok daha zor. Bir de yanınızdaki insanın çok önemi vardır. Ben çok sağlam bir kadınla birlikteydim.

Arzu Hanım'ı kastediyorsun.
İnsanın eşine 'Hanım' demesini sevmiyorum..

Ama ben 'Hanım' diyeyim istersen, tanışmıyorum…
Doğru Arzu'yu kastediyorum. Onun dirayetli duruşu bana çok yardımcı oldu. Ben ne halt etmiş olsam da yanımda her zaman çok sağlam duran bir kadın vardı. Kendi başıma gelenlere bakınca görüyorum ki erkekler yaramazlık yapmaya niyetli 5 yaşındaki çocuklar gibi. Ama sevgisinin arkasında duran bir kadın insana "Vay be" dedirtiyor ve kendi kıymetini ortaya koyuyor. Yıkıp gitmek en kolayı ama ilişkiyi toparlamak ve sağlam hale getirmek çok önemli.

Şimdi ne durumdasınız?
İlişkimiz çok iyi…

Dışarıdan bakınca mutlu bir aile tablosu yeniden yapılanıyor gibi görünüyor. Aynı evde mi yaşıyorsunuz.
Hayır ama evlerimiz çok yakın. Ben zaten bütün gün onun yanında, Zeyno ile beraberim. Ama ilerde zaman ne gösterir bilmiyorum.

Dostluk mu bu?
Dostluktan da öte… Bunca şey yaşadık. Bir ilişki başlayacaksa çok daha sağlam temeller üzerine başlamalı. Bizim hala çözmek için çaba sarf ettiğimiz konular var. Bu iş çocuk oyuncağı değil. "Evleniyoruz, boşanıyoruz, el ele poz verelim" gibi açıklamalar bizim ciddiyetimizi de kaybettirir. O yüzden "Birlikteyiz, evleneceğiz" diye konuşmuyoruz. Biraz zamana bırakmakta fayda var. Yarınların neyi getireceğini bilemeyiz.

Aynı şey Arzu Hanım için de geçerli…
Tabii… Bazı şeyleri yok sayıp sıfırdan başlamaya gayret ediyoruz.

Peki günlük ilişkileriniz nasıl yürüyor?
Oldukça doğal. Mesela telefon edip "Akşama ne yapıyorsun? Yemeğe çıkalım mı?" diyorum, çıkıyoruz. "İşim var" derse söyleyecek bir şeyim yok tabii…

Biraz da flört eden iki genç sevgilinin durumuna benziyor.
Belki de... Tam isimlendirmek çok zor. Onun gönlünü tekrar kazanmaya çalışıyorum. Çünkü Arzu benim hayatımda çok önemli. Kızım olmasaydı da önemliydi. Ama şimdi hayatımda en değer verdiğim varlığın annesi. Kızımın gelişiminin sağlıklı olması benim için her şeyden daha önemli.

Ya bütün bu yaşananların tersi olsaydı. Ya senin 'başına gelenler' Arzu Hamın'ım başına gelseydi. Üstelik bir değil, iki değil… Sen aynı dirayetle durabilir miydin onun arkasında? Cevap vermesi biraz güç olacak ama bir dene.
Bilmiyorum hamasi cevaplar verip, kehanetlerde bulunmak istemiyorum.

"Erkeğin yapısı çok farklı" lafına da sığınabilirsin…
Sığınmak değil de… Ben çok insan tanıyorum, her türlü herzeyi yer, karısına bir laf gelince "Hadi lan durun" diye ortaya çıkar. Ben öyleyim anlamına söylemiyorum ama bizde Türk erkeğinin kodlaması böyledir. Çok samimi söylüyorum böyle bir şey olsaydı nasıl tepki vereceğimi bilmiyorum.

Seni çok güç durumlara düşürebilirdi.
Elbette.. Bu krediyi benim ona vermem gerekiyor. Ayrılık döneminde isteseydi her şeyi yapabilirdi. İnsanların karşısında ben çok güç durumda kalabilirdim. "Kocası neler yaptı, bunun da hakkı" diyebilirlerdi. Ama çok güçlü ve soylu davrandı. Üzüntüsünü içinde yaşadı, her şeyi kendi içinde halletti. Bazı çiftler birbirlerini çok sevdiğini söyler ama ayrılır ayrılmaz başkalarıyla el eledir. Biz öyle olmadık. Ben de öyle olmadım açıkçası.

İnsaf nasıl olmadın? Senin de bir başka ilişkin yüzünden başlamadı mı her şey?
Evet, evliyken başka bir ilişkim oldu. Ayrılır ayrılmaz hemen biriyle beraber olmadım diyorum. Evliyken yaptığımın ceremesini çektim zaten. Karım beni boşayıp yapması gerekeni yaptı. Evlerimizi ayırdık, hem karımdan, hem canımdan çok sevdiğim kızımdan ayrı kaldım. Bunun cezasını çok ağır ödedim. Ama şimdi her şeye yeniden başlayarak yeniden yaşamın keyfini çıkarmaya başladık.

(TAKVİM)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:27

İLGİLİ HABERLER