ASO BAŞKANI ÇAĞLAYAN: ''2004 YILI KUZEY IRAK, KIBRIS VE ABD İLE İLİŞKİLERİMİZDE RİSKLER İÇERMEKTEDİR''

UĞUR ALICI ANKARA- Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, Kıbrıs sorununun 'ver-kurtul' mantığıyla çözülemeyeceğini, bu sorunların ulusal çıkarlar etrafında uzlaşarak birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini söyledi. KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat'ı ASO'nun Oda Meclisi toplantılarında ağırlayan Başkan Zafer Çağlayan, yaptığı konuşmada Kıbrıs konusuna ağırlık verdi. ''Gün tek yürek, tek ses olma günüdür'' diyen Çağlayan, başta Cumhurbaşkanı ve hükümet olmak üzere herkesin ulusal çıkarlar etrafında uzlaşması gerektiğini söyledi. Çağlayan, ''Aramızdaki görüş ayrılıklarını fırsat bilen odakların bizleri bölmesine izin vermeyelim'' dedi. Kıbrıs sorununun çözümü konusunda görüşmelerin bir an evvel başlaması gerektiğinin altını çizen Çağlayan, 1 Mayıs 2004 tarihinin önemli bir tarih olduğunu düşündüklerini ve bu tarihe kadar bir çözüm olmaması helinde bile çalışmaların devam etmesi gerektiğini vurguladı. Çağlayan, bu konuda şunları kaydetti: ''Aralık 2004'e kadar sağlanması da ayrı bir önem taşımaktadır. Kıbrıs'ta bir çözüm, Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin başlaması için bir ön koşul olmamakla birlikte aslında ideal olan, Kıbrıs'ta çözüm sürecinin Türkiye'nin AB'ye üyeliğiyle parelellik içinde yürütülmesidir. Çünkü Kıbrıs'ta ulaşılacak bir çözüm, Türk halkına verilen güvenceler, ancak Türkiye'nin birliğe üye olması ile bir anlam kazanacaktır. Hükümetiniz tarihin çok kiritik bir anında iş başına gelmiştir.'' Çağlayan, konuşmasında ayrıca ASO olarak adada gerçekleşecek bir çözümün iki ana temel unsurunun bulunduğuna işaret etti. Çağlayan, birinci unsurun çözüm noktasında ada gerçeklerine dayanması ve statükodan hareket edilmesi gerektiğini, ikinci unsurun ise adada ulaşılacak bir çözümün iki kesimliliği sadece hukuki olarak değil, siyasi ve ekonomik olarak da koruması olduğunu belirtti. Çağlayan, şunları kaydetti: ''Bu iki temel noktadan hareketle çözümün öncelikli olarak 2 halk, 2 egemenlik esasına dayanması gerekiyor diye düşünüyoruz. Ancak siyasi çözümün başarılı olması için ekonomik gerçeklere uygun olması, diğer bir deyişle Kuzey Kıbrıs'ın adanın bütünüyle uyumlu ve benzer bir ekonomik gelişmişlik düzeyine ulaşması gerekir. Biraz önce dediğim gibi yıllar süren ambargo, Kuzey Kıbrıs'ı ekonomik olarak güçsüz düşürmüştür.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:31