İngiltere''de gazetelerin hepsi farklı konuları öne çıkarmış bugün. Independent, bu hafta ikinci kez, adaletsiz bulduğu İngiltere seçim sisteminde reform talebini manşete çıkarıyor ve okurlarını, başlattığı Demokrasi Kampanyası''na katılmaya çağırıyor. Amaç, İşçi Partisi hükümeti ve Başbakan Blair''e dar bölge-çoğunluk seçim sistemini değiştirerek, nispi temsili getirmesi için baskı yapmak. Okurlar tarafından Başbakan''a postalanması istenen kuponlarda Blair''e şu mesaj var:
''''Sayın Blair, bu ay yapılan genel seçimlerde partiniz, toplam seçmenin yüzde 22''sinin, sandık başına gidenlerin de yüzde 36''sının oylarını aldığı halde, mecliste çok daha büyük oranda temsil ediliyor. Bu, demokrasinin ruhuna aykırı. İngiltere halkının, oylarının boşa gitmediğini ve seçimlerin kendi iradesini yansıttığını hissedebilmesi için, seçim sistemini değiştirmenizi rica ediyorum.''''
Irak''taki İngiliz askerlerinin, gözaltına aldıkları kişilere işkence ve kötü muamele yaptığına dair yeni iddiaları Times''ın satırlarından aktaralım:
''''Basra''da bir İngiliz askeri üssünden hırsızlık yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınanlara işkence ve kötü muamele sergileyen fotoğrafların basına sızmasından sonra, bazı askerler, Şubat ayında askeri mahkemede yargılanmıştı. Ne var ki, işkence gördüğü söylenen kimsenin ifadesi alınmamıştı. O tarihten sonra, 9 Iraklı şok edici işkence iddialarıyla ortaya çıkarak İngiliz askerleri suçladı. Iraklılar''ı temsil eden avukat Phil Shiner, askeri mahkemede görülen davayı ''göstermelik'' diye niteliyor. Shiner, yeni tanıklıkları bağımsız soruşturma talebiyle hükümete sunacak, eğer bir sonuç alamazsa, adli kovuşturma açılması için uğraşacak.''''
BUSH, KÜRESEL SİLAHLANMA YARIŞINI YENİDEN Mİ BAŞLATIYOR?
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George W. Bush''un küresel silahlanma yarışını yeniden başlatabilecek bir adım atmaya hazırlandığı haberini de Guardian Gazetesi''nin haberinden duyuralım:
''''Başkan Bush''un önümüzdeki birkaç hafta içinde, Amerikan Hava Kuvvetleri''ne, uzay silahları geliştirilmesi için yeşil ışık yakan bir kararname yayımlaması bekleniyor. Avcı-vurucu işlevli uydulardan, dünya yörüngesine oturtulup istenen hedefe, lazer, radyo dalgaları hatta ağır metal tüpler fırlatacak silahlara kadar çeşitli silahlar üzerinde duruluyor. Amerikan Hava Kuvvetleri, geçen yıldan beri bu kararname için baskı yapıyordu. Dün New York Times''a konuşan üst düzey bir yetkili, kararın birkaç hafta içinde açıklanacağını söyledi. Yeni kararname, 1996''da Başkan Clinton tarafından çıkarılan ve uzayın barışçıl amaçlı kullanımını vurgulayan eskisinin yerini alacak.''''
Financial Times ise, bu habere Rusya''dan gelen tepkiyi aktarıyor:
''''Rusya, Amerika Birleşik Devletleri''ni uzay silahlanma yarışına girmemeye çağırıyor. Üst düzey bir Rus yetkili, Amerika uzaya saldırı silahları koymakta ısrar ederse, Rusya''nın buna gerekirse zor kullanarak yanıt vereceğini söyledi. Washington''daki Rusya Büyükelçiliği''nde görevli üst düzey danışman Vladimir Yermakov, Amerikalılar''ı kararlarından caydırmak için her türlü diplomatik çabayı gösterdiklerini de kaydetti.''''
Fransa''daki Avrupa Anayasası referandumuna 10 gün kala, konuyla ilgili tartışmalar İngiltere''de de hararetlenmeye başladı. Muhafazakar ve Avrupa Anayasası karşıtı cepheden Daily Telegraph, manşetinde, ''''Fransa ''hayır'' derse, Tony Blair İngiltere''de referandumdan vazgeçecek'''' diyor. Gazete, başyazısında da, ''''Avrupa Anayasası''na hayır'''' kampanyasını şu satırlarla destekliyor:
''''Anayasaya ''hayır'' oyu, öyle basit bir şey değil. Mevcut durumun aynen devam etmesi anlamına gelmeyecek. ''Hayır'' oyu, iktidarın topyekün Brüksel''den alınıp vatana iade edilmesi, parlamentonun egemenliğinin yeniden inşası anlamına gelecek. Blair bunu kabullenemiyorsa, o zaman yerini, bunu kabul edebilecek birine bırakmak zorunda.''''
''''FRANSIZLAR, ''HAYIR'' DEME KONUSUNDA HEP ANLAŞIRLAR''''
Independent ise ''evet'' cephesinde. O da Başbakan''ı tam aksi yönden, Avrupa Birliği''nden yana net bir tavır koyamadığı gerekçesiyle eleştiriyor başyazısında.
''''Tony Blair''in artık tereddüt etmekten, etrafı kollamaktan vazgeçip, bundan 8 yıl önce gayet net bir şekilde vermiş olduğu mesajı tekrarlamasının zamanı geldi: Çıkarlarımız ve istikbalimiz Avrupa''dadır.''''
Avrupa Anayasası konusunda İngiltere''de şu anda bir referandum yapılsa ne olur? Bu sorunun yanıtı da Times Gazetesi''nde; ''''Kafa karışıklığı. İşte referandumun sonucu.''''
Times, bu yorumunu, dün yayımlanan konuyla ilgili son kamuoyu yoklamasına dayandırıyor. ''Hayır'' kampanyasının yaptırdığı yoklama ''hayır'' oylarının Ocak ayından bu yana ''evet'' cephesiyle arayı iyice açtığını gösteriyor. Ve kısaca Fransız basınına bir göz atalım.
Le Nouvel Observateur, ''''Fransızlar niçin her şeye ''hayır'' demeye daha yatkın?'''' sorusunun yanıtını arıyor bugün. İşte bulduğu yanıtlar:
''''Fransızlar çok farklı görüşlere sahip olabilir; ama reddetme, muhalefet, kısacası ''hayır'' deme konusunda hep anlaşırlar. Kendilerini hep isyanla özdeşleştirmişlerdir. ''Neye isyan?'' diyeceksiniz; düzeni, sistemi, kurumları ve iktidarı temsil eden her şeye . 1968''de sol öğrenci hareketinin özgürlükçü düşleriyle beslendiler. Şimdi aynı düşler kılık değiştirip siyasetin reddiyesine dönüştü. ''''
Liberation da ''''Komünistler evet diyor, liberaller hayır'''' diye yazıyor ve Avrupa''nın diğer ülkelerinde genellikle solcular Avrupa Birliği''nden yana, muhafazakarlar karşı iken Fransa''da solun niye ''hayır'' dediğini irdeliyor.
''''Bunun yanıtını 1995''ten bu yana büyüyen intikam kültüründe bulmak mümkün. O zamandan bu yana Fransa''da birbirini izleyen birçok protesto hareketi bir yandan çok etkili oldu, ama bir yandan da amacına ulaşamadı.''''
Le Figaro, ''''Referandumda ''hayır'' çıkarsa ekonomi krize girebilir'''' diyen Başbakan Jean Pierre Raffaren''i, felaket tabloları çizerek durumu abartmakla suçluyor.
Le Monde''un hedefi de Başbakan Rafaren. ''''29 Mayıs referandumu tarihi bir olaydır ve benimle özel bir ilgisi yoktur'''' diyen Başbakan''ın halk desteğinin de son yoklamalara göre dibe vurduğunu yazıyor Le Monde.
Ve son olarak yine İngiltere''ye dönüp, Daily Telegraph''ın bir haberini aktaralım. Nature dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, sportif karşılaşmalarda kırmızı giymek kazanma şansını artırıyor.
''''Kırmızı, hayvanlar aleminde birçok türde, yüksek erkeklik hormonu, güç ve saldırganlık çağrıştırıyor. Durham Üniversitesi''nde yapılan bir araştırma şimdi, aynı şekilde insanlar aleminde de kırmızının rakibin moralini bozucu etki yapabildiğini ve iki eşit takım ya da yarışmacı söz konusuysa kırmızı giyenin avantajlı duruma geçtiğini gösteriyor.''''
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:07