Medya
  • 17.4.2006 10:44

AVRUPA BASININDA BUGÜN

LONDRA - Avrupa basınında bugün, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'e giderek artan muhalefet, geçtiğimiz hafta İtalya'da yapılan genel seçimlerin yankıları, AB bütçesinin açıklanandan fazla olduğu iddiaları, yeni karikatür krizinin ayak sesleri mi? ve Irak'ın Take That'i başlıkları öne çıktı.
BBC'nin Türkçe internet sitesi "www.bbc.co.uk/turkish" adresinde yer alan basın özetlerine göre, Guardian Rumsfeld'in, Irak savaşını yönetiş biçimiyle ağır eleştirilere hedef olduğunu belirterek, istifasını isteyenlerin safına son olarak 7 emekli generalin de katıldığını hatırlattı.
Independent gazetesi başyazısında, Rumsfeld'e sadakatin, Başkan George Bush'a sadece zarar vereceğini belirterek, "Tarihçiler, Bush'un başkanlığını incelediklerinde ve ikinci döneminde neden çözüldüğünü sorguladıklarında, 2004 yılında patlak veren Ebu Gureyb skandalına ve kaçırılmış bir fırsata odaklanacaklardır. Eğer Bush o zaman savunma bakanı ile yollarını ayırsaydı, bu skandal ile iktidarı arasına bir mesafe koymuş olabilirdi. Rumsfeld kesinlikle gitmeyi hak ediyor. Irak'ta kontrolü asgari sayıda asker ve yüksek teknolojiyle sağlayacakları yönündeki ısrarıyla büyük bir hata yaptı ve bunun için Amerika büyük bir bedel ödedi. Oynadığı kumarı kaybetti" ifadelerine yer verdi.
Financial Times gazetesinin başyazısında da benzeri görüşler dile getiriliyor: "ABD'nin askerleri ve Irak halkı kesinlikle bundan daha iyisini hak ediyor. Rumsfeld Pentagon'da kaldığı sürece, Bush'un Irak'taki koşulları düzeltmek için gerekli dersleri çıkaracağını ummak zor."

"BERLUSCONİ ÖZÜR DİLEMELİ"
Avrupa gazetelerinde geniş yer bulan bir diğer konu, İtalya'da geçtiğimiz hafta yapılan tartışmalı seçimler. İtalyan Corriere Della Sera gazetesi, seçimlere hile karıştığını savunan ve bazı sandıkların yeniden sayılmasını talep eden Başbakan Silvio Berlusconi'nin artık kendisine yeni meşgaleler bulması gerektiğini belirtti. Gazete, "Berlusconi'nin yenilgisi hoş bir Paskalya sürprizi oldu. Şimdi artık siyaseti bırakıp iş hayatına geri dönebilir. Ya da Bahamalar'a da gidebilir. Onu durduran kimse yok. Yapması gereken tek bir şey var, özür dilemek. Sadece Romano Prodi'den değil, tüm ülkeden özür dilemeli" yazdı.
Fransa'da yayımlanan Le Monde gazetesi ise, Prodi liderliğinde kurulacak merkez sol hükümetin aldığı kıl payı galibiyetin ardından, gerekli reformları hayata geçirebilmek için siyasi cesarete ihtiyacı olacağını yazdı.
Gazete, sol koalisyonun bir program üzerinde uzlaşmasının bile zor olduğunu hatırlatarak, bunun uygulanmasının daha da güç olacağını savundu.
Financial Times yazarı Wolfgang Munchau da seçim sonuçları ardından, "Prodi'nin merkez sol koalisyonunun kıl payı zaferi, İtalya'nın 2015 yılından sonra Avrupa Birliği'nde para birimi olarak euro'yu kabul eden ülkelerden biri olarak kalma şansı açısından bakıldığında, olabilecek en kötü sonuç. İtalya makroekonomik rekabetçiliğini yitirmeyi sürdürürse, ülkenin euro bölgesinden ayrılması için popülist bir siyasi hareketin başlatılması söz konusu olabilir" yorumunda bulundu.
Daily Telegraph gazetesinde yer alan habere göre, AB'nin hayli yoğun tartışmaların ardından kabul edilen bütçesi, daha önce açıklananın yaklaşık 35 milyar euro üzerinde.
Bütçe uzlaşmasına varıldığı sırada dönem başkanlığını yürüten İngiltere'nin Başbakanı Tony Blair'in sadece mali çerçeveyi açıkladığını yazan gazete, buna yeni üyelere aktarılacak kalkınma fonlarının dahil edilmediğini ve bu fonların da bütçeye eklenmesiyle söz konusu farkın ortaya çıktığını belirtti.
Gazetenin başyazısında ise, "AB'ye korkunç miktarda para aktarıyoruz. Peki karşılığında ne alıyoruz? Parlamentomuz aksıyor, kırsal bölgelerimiz yok oluyor, iş dünyamız regülasyonlar arasında boğuluyor. Avrupa yanlısı Sayın Blair, katkı iade paylarımızdan vazgeçmesi karşılığında ne kazandı? Fransızlar Ortak Tarım Politikası'ndan vaz mı geçti? Bütçeden en çok kaynak aktarılan ülkeler minnettarlıklarını mı sundu İngiltere'ye? Tabii ki hayır" görüşlerine yer verdi.

"İSLAM DÜŞMANLIĞI"
İspanya'da yayımlanan El Pais gazetesinin bugün manşeti ülkede giderek artan İslam düşmanlığı. 2004 yılındaki tren saldırılarından bu yana Müslüman'ları hedef alan saldırıların arttığına dikkat çeken gazete, bir caminin yıkılması, imamların tehdit edilmesi ve Muhammed Peygamber karikatürlerinin Müslümanların adreslerine postalanması gibi örnekler verdi.
İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinde yer alan bir haberde de okullarda İslam düşmanlığının tırmandığı, Müslüman görünümlü kişilerin saldırıya uğradığı ya da üzerlerine tükürüldüğü yazıldı.
İspanyol La Razon gazetesi ise, ülkede eşcinsel evliliklerinin geçtiğimiz yıl yasallaşması ardından, Müslüman bazı grupların da çok eşliliğin serbest bırakılması için çalıştığını öne sürerek, "Çok eşlilik seçeneğini talep etmek batı dünyasına ve bizim aile kültürümüze tamamen yabancı bir kültürel fenomendir. Fas'ta bile çok eşlilik uygulaması sınırlandırılmıştır. Her şey, İber Yarımadası'nın yeniden İslamlaştırılmasını hedefleyen uzun vadeli ve dikkatle hazırlanan planın yeni bir evresine geçtiğimizi gösteriyor" yorumunda bulundu.
Guardian gazetesinde yer alan bir haberde ise, İtalya'da Opus Dei tarikatına yakın bir dergide, Muhammed Peygamber'i cehennemde resmeden karikatürlerin yayımlandığı belirtilerek, "Studi Cattolici dergisinde yer alan çizim, Dante'nin İlahi Komedya'sından esinlenilerek yapılmış. Muhammed Peygamber, 'bölünmeye neden olduğu için' ceza olarak ikiye bölünmüş olarak resmediliyor. Opus Dei tarikatının sözcüsü, derginin kendilerinin resmi yayını olmadığını ve yayımlanması öncesinde dergiyi kontrol etmediklerini açıkladı. Dünya İslam Birliği'nin İtalya'daki yetkilisi karikatürün son derece rahatsızlık verici olduğunu söylerken, Vatikan da karikatürü onaylamadığını açıkladı" ifadelerine yer verdi.
Daily Telegraph gazetesinde yer alan bir haberde, Irak'ın ilk erkek müzik grubunun kurulduğu ve 5 kişilik grubun 6 aydır Londra'da çalışmalar yaptığı müjdesi verildi. Gazete haberi, "Unknown To Noone adındaki grup, dünyanın kalanına, ülkelerinde bombalamalardan, kaçırma olaylarından ve savaştan başka da şeyler olduğunu göstermek istiyor. Grubun solisti ve gitaristi olan Hasan Ali, 'Irak'ı sizin televizyonlarda gördüğünüz gibi görmüyoruz biz. İnsanlara bunu anlatmak istiyoruz. Biz de sizinle aynıyız, şarkı söyleyebiliyoruz, farklı diller konuşabiliyoruz.'
Rock grubu U2 kadar başarılı olmak istediklerini söyleyen grup, 3 şarkılık demo kayıtlarını tamamladı. Bir sonraki durak, albüm anlaşması" satırlarıyla duyurdu.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 07:49

İLGİLİ HABERLER