LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün; İngiltere Başbakanı Tony Blair''in AB bütçesinde öngördüğü kesinti, ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA''in terör zanlılarını gizli gözaltı merkezlerine taşırken Avrupa''daki havaalanlarını kullandığı iddiaları ve Irak''ta geçtiğimiz ay intihar saldırısı düzenleyen Belçika vatandaşı kadınla ilgili haberler öne çıkıyor.
BBC''nin Türkçe internet sitesi ''''www.bbc.co.uk/turkish'''' adresinde yer alan basın özetlerine göre, Financial Times, İngiltere Başbakanı Tony Blair''in AB bütçesinde kesinti kararının 2007-2013 yıllarını kapsayacak bütçede İngiliz hazinesine 7 milyar pound civarında yük getirebileceğine dikkat çekti.
Times gazetesiyse, başyazısında Blair''in dönem başkanlığını en avantajlı şekilde kullanmadığını ve İngiltere''nin siyasi sermayesini ''''haklı olarak'''' Türkiye''yle müzakerelerin başlamasında harcadığını belirterek, ''''Blair, dönem başkanlığı sırasında Irak, Afrika ve Çin konularına odaklanırken, Doğu Avrupa''yı, tepeden bakan bir tavırla kendi yanında varsaydı. Polonya, bütçe kesintilerini kabul etmeye hazır değil. Başbakan''ın, muhtemel müttefikleri Çek Cumhuriyeti ve Macarların desteğini kazanması gerekirdi. Ama umursamaz tavrı muhalif kampı teşvik etti. Sonunda varılacak anlaşma, katkı iadesinden fedakarlık yapmayı gerektirecek. Ancak, katkı iadesi mücadelesini kaybetmek, yeni Avrupa''yı kaybetmekten daha az önemli olur'''' ifadelerine yer verdi.
Blair''in İngiltere''nin dönem başkanlığının bütçe üzerinde varılan anlaşmayla hatırlanmasını istediğini kaydeden Daily Telegraph ise, daha sert bir dil kullanarak, ''''Bütçe konusunda bir uzlaşma arayışı fiyaskoya dönüştü. Blair''in gururunu incitecek kötü bir anlaşmaya varılacağına, en iyisi bütçe konusunun Avusturya''nın dönem başkanlığına ertelenmesidir'''' yorumunu getirdi.
Daily Telegraph''ın bu önerisine karşın, Guardian gazetesi, bütçe konusunda Avusturya''nın dönem başkanlığında da anlaşmaya varılamayabileceğini duyurdu.
''''AVRUPA DERİN BİR KRİZDE''''
AB''nin, anayasanın Hollanda ve Fransa referandumlarında reddedilmesiyle yaşadığı başarısızlığı anımsatan Guardian, ''''Bütçe konusundaki bir başka başarısızlık, birliğin güvenine ağır darbe olacaktır. Ancak, İngiltere''nin ardından Avusturya ve Finlandiya''nın dönem başkanlığında bir anlaşmaya varılması daha düşük ihtimal. Avrupa derin bir krizde. Ne yapacağına karar vermeden önce ne kadar harcayacağında uzlaşmalı'''' yazdı.
Gazetelerde Irak''ta kasım ayında gerçekleştirilen bir intihar eyleminin zanlısı Belçikalı kadının yaşam öyküsü de dikkat çekjici haberler arasında yer aldı.
''''Garson, Eş ve İntihar Bombacısı'''' başlığıyla aktardığı haberde Times gazetesi, Muriel Degauque''un (38) ''garsonluktan intihar eylemciliğine uzanan yolculuğunu'' özetledi.
Ergenlik yaşlarında, içki içen, sigara ve uyuşturucu kullanan genç kadın, zaman zaman da evden kaçmış. Bir kafede ve daha sonra da bir fırında iş bulan kadın, annesinin anlatımlarına göre, kasadan para çaldığı iddiasıyla işten çıkarıldı. Yaşadığı Charleroi kentinden, Brüksel''e taşınan Degauque, burada bir Türk''le evlenip boşandı. Boşandıktan sonra birlikte olduğu Cezayirli bir adam, 2001 yılında Muriel''i din değiştirerek, Müslüman olmaya ikna etti.
Genç kadın, üç yıl önce ise, Belçika doğumlu bir Faslı, İssam Goris''le evlendi.
Annesi Lilliane Degauque, kızının bu evliliği sonrasında eşiyle birlikte Fas''a gittiğini, döndükten sonra ise kendisini tanıyamadıklarını belirterek, ''''Bir Müslüman''dan daha Müslüman olmuştu. Din, içine yerleşmişti. Yalnızca bunun için yaşıyordu'''' dedi.
Müslüman olduktan sonra Meryem adını alan genç kadın, önce başörtüsü takmış, daha sonra ise, vücudunu saçlarından ayaklarına kadar kapatan burka giymiş.
Anne Lilliane Degauque, ''''Onlarla bir arada olduğumuzda kendi kurallarını dayatıyorlardı. Evdeyken, eşim, eşiyle mutfakta, kadınlar olarak bizler de oturma odasında yemek yiyorduk'''' şeklinde konuştu.
''''YOLCULUKLARI IRAK''TA SONLANDI''''
Muriel Degauque ya da yeni adıyla Meryem, eylül ortasında ev sahibine, eşiyle birlikte Kenya''ya gideceklerini söyledi. Ancak, yolculukları karayoluyla Türkiye ve Suriye üzerinden Irak''ta sonlandı. Belçikalı kadının 9 Kasım''da gerçekleştirdiği intihar eyleminde kimi haberlere göre, yalnızca kendisi, kimilerine göreyse, 6 kişi öldü.
Aynı gün eşi İssam Goris de, beline sardığı bombayı patlatamadan Amerikan askerleri tarafından öldürüldü.
Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA''e ait uçakların; terör zanlılarını, bazı ülkelerdeki gözaltı kamplarına taşımasında, Batılı ülkelerin havaalanlarını zaman zaman üs olarak kullandığı iddiaları Avrupa basınında işlenmeye devam etti.
Avusturya''da yayımlanan Die Presse, AB''nin; karşı atağa geçen Washington''a karşı ''''sağlam durması'''' gerektiğini vurguladı. Beyaz Saray Sözcüsü Sean McCormack''ın, ''''Avrupalı istihbarat servisleri CIA''yle işbirliği yapmıştı'''' sözlerine gönderme yapan Die Presse, ''''Amerikalıların mesajı net'''' başlığını attığı haberde, ''''Avrupalıların gücenmelerine gerek yok. Çünkü ne olup bittiğini biliyorlardı'''' yorumunu yaptı.
Der Standard da, bu noktada, Avrupalıların Washington''a karşı öfkelerini ifade ederken, Amerika''yla yakın işbirliği içindeki istihbarat servislerini anmamalarını anlamlı bulduğunu belirterek, ''''Galiba buna gerek yok. Çünkü Avrupalı istihbarat servislerinin faaliyetleri tabii ki her türlü ayıplamanın ötesindedir'''' görüşüne yer verdi.
Başyazısında, İngiliz siyasetinin son dönemde özellikle, işkence konusunda ''''utanç verici'''' şekilde kuşkulu bir tavır sergilediğini vurgulayan Independent, İngiliz askeri ya da sivil havaalanlarının bu amaçla kullanılıp kullanılmadığı konusunda tatmin edici açıklama yapmayan Tony Blair hükümetine, yanıt vermesi için parlamentoda baskı yapılmasını istedi.
''''İŞKENCE, HİÇBİR ZEMİNDE HAKLI GÖRÜLEMEZ''''
CIA''in, zanlıları sorgulanmak üzere aralarında Mısır ve Ürdün''ün de bulunduğu ve yaygın olarak işkence suçlamalarına hedef olan ülkelere teslim ettiği itirafını anımsatan Independent, hükümete, ''''Terör zanlılarının üçüncü ülkelere ya da gizli gözaltı kamplarına götürüldüğü hiçbir Amerikan uçuşu için İngiliz hava sahasını kullanma izni verilmemelidir. İngiltere, ayrıca adaletten sorumlu Avrupa Komisyonu üyesi Franco Frattini''nin bu konuda üye ülkelerden hesap soran tavrını desteklemelidir. Ne kadar hafif olursa olsun işkence, hiçbir zeminde haklı görülemez. İngiltere de, müttefikinin bu rezil uygulamasında rol almayı reddetmek için geç kalmış değildir'''' uyarısında bulundu.
Guardian, okurlarına İtalya''da yalnız olan hamile kadınların kürtaj yaptırmalarını önlemek için sol kanat milletvekilleri tarafından sunulan yasa tasarısına ilişkin haberi aktardı.
Bir grup milletvekili, sınırlı ekonomik olanaklara sahip hamile kadınlara, hamileliklerinin ilk 3 ayından sonra 6 ay süreyle maaş ödenmesini öngören bir tasarı hazırladı. Öneriye göre, belli bir gelir düzeyinin altında olan anne adaylarına, altı ay süreyle 250 ila 350 Euro arasında maaş ödenecek. İtalya''da genel seçimlere dört ay kaldığını anımsatan Guardian, siyasi partilerin, kürtaj karşıtı Katolik seçmenlerin desteğini kazanmaya çalıştıklarına dikkat çekti.
Guardian, tasarının bir diğer gerekçesinin de, İtalya''da doğurganlık oranının giderek düşmesine karşı bir çözüm arayışı olduğunun altını çizdi.
Financial Times''ın haberine göre, BM''ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WTO), artık sigara içenleri işe almayacağını açıkladı.
Sigara tiryakiliği nedeniyle dünyada her yıl 5 milyon kişinin hayatını kaybettiğini vurgulayan örgüt, işe alma ilanında; ''''Dünya Sağlık Örgütü, sigara içilmeyen bir kurumdur ve sigara tiryakilerini işe almaz'''' ifadelerini kullandı.
Karar, hala çalışmakta olan personeli etkilemiyor, ancak örgüt, sigara tiryakisi personeline bu alışkanlıklarından vazgeçmelerinde yardımcı olmak üzere programlar uyguluyor.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:32