Medya
  • 25.6.2003 10:14

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA - Avrupa ve İngiliz gazeteleri, Irak'ta öldürülen İngiliz askerleri ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Londra ziyaretine geniş yer ayırdı. İngiliz gazetelerinin ortak manşet konusunu, dün Irak'ta öldürülen 6 asker oluşturdu. Irak'ın işgalinden bu yana İngilizler gerek medya gerekse halk arasında sık sık kendilerini Amerikalılarla kıyaslıyor ve kendilerinin yerel halkla ilişkilerde çok daha başarılı olduklarını, Amerikalıların küstah tavırlarının halkı koalisyon güçlerine soğuttuğunu, kendilerinin ise yerel halkla ilişkiye girip, onların taleplerine mümkün olduğunca yanıt vermeye çalıştıklarını söylüyorlardı. Bir süredir Amerikalı askerlerin sürekli saldırılara hedef olup, İngilizlerin bundan adeta muaf olması da bazı çevreler tarafından iki ordu arasındaki tutum farkının sonuçlarından biri olarak yorumlanıyordu. Dün 6 İngiliz askerinin uğradıkları saldırıda ölmesi, geçerli olsun olmasın, bu tür yorumları dile getirenler için tam bir soğuk duş etkisi yaptı. Bazı başlıklar haberin etkisini gösterdi. Times gazetesi, ''Ordunun en kara gününde 6 ölü'', Independent ''Kanlı Amara pususu'', Guardian ''Kırılgan barış parçalanırken, 6 İngiliz askeri öldü, sekizi yaralandı'' manşetlerini kullandı. Manşetlere yansıyan üzüntü, alt başlıklarda yerini şaşkınlık ve bir parça da paniğe bıraktı. Financial Times, ''İsyancı direnişinden duyulan korku büyüyor'', Daily Telegraph ''Savaştan bu yana en kötü günde inzibatlar öldü'', Guardian ''İnzibatların nasıl öldürüldüğü bir bilmece'', Times ''Irak'ta kalan 12 bin 300 İngiliz askeri için acil güvenlik taraması'' başlıklarını kullandı. ''İNGİLİZ ASKERLERİ NASIL KOLAY HEDEF HALİNE GELDİ'' Independent'ın tartışmalara neden olan haber ve yorumlarıyla tanınan Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, kendi ifadesiyle, ''İngiliz askerleri nasıl kolay hedef haline geldi?'' sorusuna yanıt aradı. Fisk yorumunda, ''İngilizler Amerikan işgalinin yumuşak karnıydı. Bisiklet üzerinde devriye gezen, miğfer giymeyen, halkla dostane ilişkiler yürüten ve Kuzey İrlanda'dan onca deneyimi olan bu hoş insanları tabii ki kimse incitmezdi. Biz İngilizler, Amerikalılarla aramıza ayrım koyduk ama Iraklıların bu ayrımı kaale bile almayacağını idrak edemedik. Irak direnişinin tüm mesajlarında Anglo-Amerikan işgalden veya İngiliz ve Amerikalı işgalcilerden bahsediliyor. Tony Blair bunun farkında olsa da olmasa da, bir kez daha sömürge işgalcisi oyunu oynamaktaydık; şimdi de bunun bedelini ödemeye başladık. Irak'ta 6 askerin öldürülmesi İngiltere kamuoyunda öylesi bir etki yaptı ki, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in şaşaalı törenlerle ağırlandığı tarihi Londra ziyareti bile İngiliz basınında bu gelişmenin gölgesinde kalıyor'' dedi. PUTİN'E KRALLARA LAYIK KARŞILAMA Putin'in gezisini değerlendiren diğer Avrupa gazetelerinden Le Temps ise, bunun İngiltere kraliyet ailesi için nefret ettikleri komünist rejimle gecikmiş bir hesaplaşma olduğu yorumunu yaptı. İsviçre gazetesi, Putin'in gezisi sırasında bazı konularda esaslı pazarlık yapılacağını belirtti. Gazeteye göre Rusya, Irak'ta kurulacak yeni yönetimin, Saddam Hüseyin döneminde Rus petrol şirketleri ile yapılan milyarlarca dolarlık anlaşmalara uymasını istiyor. Gazete, Rusya'nın bu talepten geri adım atmayacağını ve İngiltere hükümetinin ödün vermesi gerekeceğini yazdı. Putin'in gezisini değerlendiren Rus gazetesi Moskovskiy Komsomolets, İngiltere'de Rusya dendi mi akla petrol ve doğalgaz geldiğini, Devlet Başkanı Putin'in ise 1874 yılında İngiltere'yi ziyaret etmiş olan Çar İkinci Alexander'a benzetildiğini yazdı. Gazete Çeçenistan ve petrol konularının iki ülke ilişkilerinde sorun oluşturmaya aday iki konu olduğunu belirtti. Diğer bir Rus gazetesi Izvestiya ise Putin'e yapılan karşılamanın krallara layık olduğu yorumunu yaptı ve ne Boris Yeltsin ne de Mihail Gorbaçov'un Kraliçe tarafından davet edildiğini hatırlatı. Gazete, Putin'in ziyaretinin İngiltere kraliyet ailesinin Rusya'yı affettiğinin göstergesi olduğu yorumunu yaptı. GÖÇMENLİK TARTIŞMALARI İtalyan gazeteleri koalisyon hükümeti içinde hararetli tartışmalara neden olan göçmenlik konusunu ele aldı. Tartışmaları tırmandıran gelişmeyi ise Silvio Berlusconi başbakanlığındaki hükümetin ortaklarından Umberto Bossi'nin yasadışı göçmen taşıyan teknelere karşı güce başvurulması çağrısı oluşturdu. Vatikan gazetesi L'osservatore Romano'da Lecce piskoposu, ''Umarız akıl duygulara galip gelir'' dedi ve bazı politikacıların tartışmayı kızıştıran tavırlarının son bulmasını diledi. Son on yılda göçmenlik yasasının üç kez değiştirildiğini hatırlatan Piskopos, bunun soruna henüz çözüm bulunamamış olduğunu gösterdiğini ve bu sorunun şu veya bu parti tarafından çözülebilecek türden bir sorun olmadığını yazdı. Göç yolunda büyük tehlikelere göğüs geren kişilerin bunu maceracılıktan değil, umutsuzluktan yaptıklarını belirten Piskopos, Katolik Kilisesi'nin, maruz kaldığı tüm sözlü saldırılara karşın, bu umutsuz insanlara kapılarını hiçbir zaman kapamayacağını yazdı. Fransız gazeteleri ise, devlet başkanına yargı dokunulmazlığı tanıyıp, makamına uygun düşmeyen işler yaptığında, parlamentoya kendisini azletme yetkisi veren anayasa değişikliğini değerlendirdi. Le Monde, anayasa değişikliğinde dokunulmazlığın devlet başkanlığı süresiyle sınırlı olduğu ifadesinin yer almayacağını, bunun için ayrı bir yasa çıkarılacağını belirtti ve buna ilişkin kaygılarını dile getirdi. Gazete, ''Bu yasa, anayasa değişikliği ile aynı zamanda kabul edilmeli'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:13

İLGİLİ HABERLER