Ekonomi
  • 12.5.2004 10:11

AVRUPA İŞGÜCÜ PİYASASINDA TÜRKLERİ BEKLEYEN OLUMSUZLUKLAR...

Dünya Bankası'nın temel eğitim projelerini de görmek üzere Van'a gelen Robin Horn, 1997 yılında Türkiye'nin temel eğitim politikasını 5 yıldan 8 yıla çıkartmasının Türkiye'yi AB'ye daha da yakınlaştırdığını söyledi. Türkiye'nin temel eğitimde göstermiş olduğu gayreti orta ve yüksek öğretim alanında da yinelemesi gerektiğini vurgulayan Horn, bunun gerçekleştirilmesi halinde Türk gençlerinin diğer ülkelerdeki yaşıtları ile aynı fırsatlara sahip olabileceğini kaydetti. Türkiye'nin AB'ye üyeliği sürecinde ve küresel rekabet içinde eğitim politikasındaki uluslararası standartlara yönelik değişiklikleri mutlaka yapması gerektiğini ifade eden Horn, Türkiye'deki okullardan mezun olanların Avrupa iş piyasasına 2 şekilde girebileceğini belirterek, şunları kaydetti: ''Eğitim sistemini değiştirmeden Avrupa iş piyasasına girebilir. Ama o zaman Türk iş gücü olumsuz etkilenir ve Avrupalıların çalışmak istemediği alanlarda çalışmak zorunda kalır. Orta ve yüksek eğitime önem verilerek eğitim sisteminin değiştirilmesi halinde, dinamik iş piyasasının özelliklerine uygun, dinamik bir işgücü ortaya çıkabilir.'' Horn, şu andaki mevcut eğitim yapısının, geleneksel özelliklerinin Türkiye'de eğitimden sonraki iş alanına atılan gençlerin spesifik tek bir işte çalışmalarına imkan verdiğini ve hayatları boyunca iş değiştiremediklerini kaydetti. Avrupa'daki iş piyasasının Türkiye'deki piyasadan çok daha farklı ve dinamik olduğunu belirten Horn, Avrupa'daki eğitim sisteminde öğrencilerin çok daha kapsamlı beceri ve yeteneklerle donatıldığını, öğrendikleri bilgiyi kullanabildiklerini, esnek düşünce ve ekip çalışma ruhuna sahip olduklarını söyledi. Türkiye'nin mevcut eğitim sistemi ile Avrupa ve Asya'daki iş piyasalarına şu aşamada giriş yapmasının mümkün görünmediğini de bildirdi. DİNİ EĞİTİM Horn, birçok ülkede hatta İngiltere'de, İrlanda'da ve ABD'de devlet veya özel kanunların yönetiminde olan katoliklere ait, musevilere ve diğer dinlere ait birçok din okullarının olduğunu belirterek, ister devlet denetiminde olsun, ister olmasın bu okulların eğitim yaptıkları ülkedeki genel eğitim kurallarına uygun bir faaliyet gösterdiklerini söyledi. Bu tür okullardaki dini eğitimin çok yoğun olmadığının altını çizen Horn, bu okullarda genel bilgilerin de verildiğini belirterek, ''Okulların amacı, ister dini olsun ya da olmasın ülke kalkınmasına yönelik tam donanımlı öğrenciler yetiştirmek olmalıdır'' dedi. Horn, bu tür dini okullarda asıl üzerinde durulan konunun daha iyi bir eğitim vermek olduğunu belirterek, öğrencilerin demokratik, katılımcı ve ileride yüksek ücret kazanabilecekleri mesleklere sahip olacak şekilde yetiştirildiklerini kaydetti. Bu tür dini okullarda öğrencilerin belli bir yönde düşünmeye zorlanmadığını vurgulayan Horn, aksine belirli konuları daha iyi anlamalarına yardımcı olacak yönde eğitim verildiğini kaydetti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:11

İLGİLİ HABERLER