Ekonomi
  • 12.5.2004 10:38

YARGITAY, ALBARAKA TÜRK DAVASINDA KARARI BOZDU

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Albaraka Türk'ün ortak ve yöneticileri olan Abdullatif Omar Ghurab, Mustafa Latif Topbaş, Abdul Razzak Kamel, Bahjat Khalil, Yalçın Öner ve Mortaza Gharan Baghain hakkında Vergi Usul Yasası'na aykırılıktan dava açıldı. Mahkeme, sanıklar hakkındaki kamu davasını Vergi Barışı Yasası uyarınca ortadan kaldırdı. Bu kararı müdahiller temyiz etti. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, temyiz istemini Yargıtay 11. Ceza Dairesi karara bağladı. Daire, İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozdu. Kararda, söz konusu şirketin ortak ve yöneticileri olan sanıklar hakkında vergi suçu raporuna uygun olarak dava açıldığı anımsatıldı. Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer isimli şahısların sahte fatura düzenlemek ve fiktif ihracat işlemleri yapmak amacıyla kurdukları 91 paravan şirket arasında yer alan bazı şirketlerden gerçek mal alışlarıyla ilgili olmaksızın sahte faturaları alıp, fatura muhteviyatı cins ve miktarında değişiklik yapmaksızın aynı tutarla yurt dışına sahte olarak satış faturaları düzenledikleri iddiasıyla sanıklar hakkında kamu davası açıldığı belirtilen kararda, şöyle denildi: ''Yasama dokunulmazlığı nedeniyle hazırlık aşamasında evrakı tefrik edilip Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2003/3589 hazırlık sırasına kaydı yapılan birinci derecede imza yetkisine haiz şirket yöneticisi Kemal Unakıtan ile şirketin diğer ortak ve yöneticileri olan sanıklar hakkında Albaraka Türk Özel Finans Kurumu Anonim Şirketi yönetim kurulunun 29 Mart 1996 gün 14624 sayılı iş bölümü ve temsil yetkisine ilişkin kararı çerçevesinde, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 1990'da aldığı kararda açıklandığı üzere suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı ile temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırları da tespit edilerek cezai sorumluluğun belirlenmesi, sonucuna göre sahte belge düzenlemek suçundan sanıklar hakkında zamanaşımı içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmektedir.'' Vergi Barışı Yasası'nın 14. maddesinin 3. fıkrasının ''işlenen kaçakçılık suçlarından dolayı vergi zıyaına sebebiyet verildiği hallerde (1) numaralı fıkra hükümlerinden yararlanılabilmesi için alınan vergi ve kesilen cezalar ile gecikme faizi ve zamlarının, bu kanunun yürürlüğünden önce ya da kanun hükümlerinden yararlanılmak suretiyle öngörülen süre ve tutarda tamamen ödenmiş ve bunlara karşı idari yargı yerlerinde dava açılması veya açılan davalardan vazgeçilmesi şarttır'' hükmünü içerdiği kaydedildi. Yargıtay 11.Ceza Dairesi'nin kararında, şöyle devam edildi: ''Boğaziçi Kurumlar Vergisi Dairesi Başkanlığı'nın 10 Ekim 2003 tarihli yazısında idari yargı yerindeki davalardan vazgeçildiği, Vergi Barışı Yasası gereğince taksitlendirilen vergi borçlarının tamamen ödendiği bildirildiğinden, suça konu fiillerle ilgili dava açılan vergi mahkemeleri saptanıp, anılan yasanın 14/3 madde ve bendi uyarınca açılmış bulunan davalardan vazgeçilip vazgeçilmediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde ilgili mahkemelerden sorulup tespiti gerekirken sanıklarca katılan idareye verilen dilekçedeki davalardan vazgeçtiğine ilişkin beyanlarına itibarla ve eksik soruşturma ile hüküm kurulması yasaya aykırı bu nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasını karar verildi.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:11

İLGİLİ HABERLER