AVRUPA KOMİSYONU TÜRKİYE TEMSİLCİSİ KRETSCHMER: ''KIBRIS ÇÖZÜLMEDEN AB'YE GİREMEZSİNİZ''
DURAN FİDAN
ADANA- Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi ve Büyükelçi Hansjörg Kretschmer, Adana ziyaretinde Kıbrıs meselesi çözülmeden Türkiye'nin AB'ye alınamayacağını öne sürdü.
Adana Ticaret Odası'nı (ATO) ziyaretinde Türkiye'nin AB'ye üyeliği ve AB Politikaları üzerine görüşlerini dile getiren Büyükelçe Hansjörg Kretschmer, üyelik halinde Türkiye'den AB ülkelerine yoğun göç korkusu yaşadıklarını belirtti.
ATO Başkanı Şaban Baş, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Adana Şube Başkanı Mustafa Çalışkan ve Almanya'nın Adana Fahri Konsolosu Teyfik Kısacık ile Finlandiya'nın Adana Fahri Konsolosu Nuri Sabuncu'nun da bulunduğu ziyarette konuşan Büyükelçi Hansjörg Kretschmer, Adana'nın Türkiye açısından önemli olduğunu, ancak Türkiye'nin Adana gibi birçok ile ihtiyacı olduğunu ifade etti.
''GÜNEYDOĞU MESELESİ İSTİHDAMLA ÇÖZÜLEMEZ''
Büyükelçi Kretschmer, Türkiye'deki ekonomik eşitsizlikler, dengesizliklerin sadece çok göç alan Adana ekonomisiyle ilgili endişe oluşturmakla kalmadığını belirterek, ''AB içinde de siyasi bir endişe var. Çünkü, ekonomik fark yüzdesi artırılamazsa Türkiye, AB'ye üye ülke haline geldiğinde, Türkiye'den AB'ye çok göç alabileceği yolunda büyük endişeler bulunuyor. Bu konu, AB içinde Türkiye'nin üyeliğine şüpheyle bakanların da kolay bir şekilde öne sürebildikleri bir malzeme haline gelebiliyor. Ekonomik yetersizlik, Güney ve Güneydoğu kesiminde yatırım ve istihdam yaratmakla çözülebilecek bir mesele değil. Aynı zamanda genel atmosfer ve durumda da iyileşme sağlanması gerekiyor. Gerek siyasi alanda, gerek insan hakları alanında istikrarın tesis edilmesi, şiddetin önlenmesi lazım. Ancak bunlar tesis edildiği zaman daha aktif bir ekonomik hayat söz konusu olabilir. Bölgeye bu şekilde yatırımlar akabilir. Ekonomik hayat düzelir''dedi.
BÜYÜKELÇİ'DEN HÜKÜMETE ÖVGÜ
İlerleme Raporu'nun, Avrupa Komisyonu tarafından incelendiğini ve beğenildiğini da ifade eden Büyükelçi Kretschmer, ''Bu rapor içerisinde Türkiye'nin son 12 ay içerisinde gerçekleştirdiği önemli ve kapsamlı reformlardan bahsediliyor. Bu hükümetin gerçekleştirdiği dinamizm aynı şekilde devam ederse Türkiye siyasi kriterlerin tamamını yerine getirerek, tam üyelik müzakeresinin başlatılması hazır hale gelebilir'' diye konuştu.
Hükümetin ''İlerleme Raporu'' ile ilgili yaptığı resmi açıklamasında, raporun Türkiye'deki durumu objektif olarak yansıttığını teyit ettiğini ve mevzuatlarda daha fazla tedbir alması gerektiğini kabul ettiğini ifade eden Kretschmer, ''Bu tedbirler sayesinde Türkiye Avrupa Birliği'nin siyasi kriterlerine tamamen uyumlu hale gelmeli. Çünkü bu yasaların tamamen kitapta kalması yeterli değil. Bu yasaların uygulamaya yansıması, vatandaşların günlük hayatlarında hissedilir fark yaratması gerekiyor'' dedi.
''AB'NİN LEYLA ZANA'YLA İLGİLİ KARARLARI UYGULANMALI''
Türkiye'nin 4. Uyum Paketi'yle önemli bir adım attığını, bunun da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ülkemiz aleyhine açtığı dava dosyalarının yeniden yargılama sürecini başlaması olduğuna dikkat çeken Büyükelçi Hansjorg Kretschmer, ''AİHM kararlarına saygı gösterilmesi temel konulardan birisini oluşturuyor. Burada iki tane önemli dava konusu var. Biri Diyarbakır'dan Leyla Zana ve arkadaşlarının davası, diğeri ise AİHM'nin Kıbrıs ile ilgili davasıdır. Bildiğiniz gibi her iki davada da AİHM Türkiye aleyhine kararlar verdi. Türkiye'de bir Avrupa Konseyi üyesi olarak, bu kararlara uyma konusunda hukuki yükümlülüğe sahip'' diye konuştu.
Türkiye'nin AB üyesi olması durumunda AB düzeyinde kabul edilen bütün kuralları, mevzuat ve yönetmelikleri benimsemek durumunda olduğuna da işaret eden Büyükelçi Kretschmer,''Bu durumda, Türkiye'nin isteğine rağmen karşı yönde bir karar alınmış olsa bile AB'nin aldığı kararı uygulamak zorunda. Herhangi bir üyenin AB kararına uymaması halinde o zaman Avrupa Komisyonu bu ülkenin üyeliğini iptal işlemini başlatır. Daha sonra konu Avrupa Adalet Divanı'na havale edilir. Avrupa Adalet Divanı'nın verdiği karar da nihai karardır. Bütün AB devletleri bu karara uymak zorunda. Bu kararlar hiçbir şekilde zorla uygulattırılamaz. Bu karar AB'ne üye ülkeler tarafından gönüllü olarak uygulanır. Bu kararlara uyulmazsa AB işleyemez duruma gelir. Hiçbir ülkeye özel muamelede bulunulması söz konusu olamaz. Özellikle Türkiye, müslüman bir ülke ya da çok güvenilir komşuları olmaması, kritik bir coğrafyada bulunması gibi sebeplerle herhangi bir özel muamele isteyemeyecektir. Avrupa Adalet Divanı kararları Türkiye ya da Almanya için eşit derecede geçerli ve bağlayıcı olacaktır'' şeklinde konuştu.
''KIBRIS ÇÖZÜLMEZSE AB'YE ÜYELİK HAYAL''
Kıbrıs konusuna 'İlerleme Raporu'nda değinilmediğini ve 'Strateji Belgesi'nde bahsedildiğini de anlatan Büyükelçi Kretschmer, ''Strateji belgesi de, İlerleme Raporu'yla aynı kabul edilir. Şüphesiz Kıbrıs konusu AB için siyasi kriterlerden birisi değil. Fakat Kıbrıs konusunu siyasi bir gerçek olduğunu kabul etmek gerekir. Çözümsüzlük durumu da önümüzdeki yıl Aralık ayında AB Konseyi Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başladığında zorluk çıkarabilir. Başbakan Tayyip Erdoğan bu konuda bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamanın pek çok kişi tarafından doğru olduğu teyit edildi. Erdoğan, 'Kıbrıs sorununu çözdüğümüz takdirde AB'ye üye olacak mıyız, olmayacak mıyız belli değil. Ama şunu biliyoruz, Kıbrıs sorununu çözmediğimiz takdirde AB'ye üye olamayacağız' dedi. Benim bunlara ekleyecek sözlerim yok'' diye konuştu.
AB'ye üyelikteki hukuki duruma da değinen Büyükelçi Kretschmer konuşmasını şöyle tamamladı:
''Hukuki durumda önümüzdeki 1 Mayıs'ta Kıbrıs AB'ye üye olacak. O zaman da şöyle bir durum meydana gelecek; AB'ye üyelik isteyen bir ülke 25 üye ülkeden birini tanımıyor durumuna gelecek. Ama ben bu konuda hem ümitliyim hem de iyimserim. 1 Mayıs'a kadar Kıbrıs konusunda bir çözüm bulacağınıza inanıyorum. TBMM şu ana kadar çok önemli işler gerçekleştirdi. Bu sebeple, bu konuda da sürpriz olmaması ve çözüm bulunmaması için hiçbir neden olmadığını düşünüyorum. Kıbrıs konusunun çözülmesi gerekir. Çözüm sadece Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği ve beklentileri açısından değil, Kıbrıs halkının menfaatleri için de gerekiyor. Bu şekilde Kıbrıslı Türkler de AB üyeliğinden faydalanmış olacaklar. Bu konunun akılda da tutulması gerekiyor.''
Konuşmaların ardından ATO Başkanı Şaban Baş, Avrupa Komisyonu Temsilcisi ve Büyükelçi Hansjörg Kretschmer'e ziyaretinden dolayı bir plaket ve teşekkür belgesi verdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:01