* Atam, 2003 Türkiyesi'nde en çok konuşulan konu yine din oldu. Dini kurallarla, siyaset yine birbirine karıştı. Bir tarafta ''İslam dini böyle emrediyor'' diyenler, diğer tarafta ''Kanunlar böyle'' diyenler...
- Müslümanlık aslında en geniş manasıyla müsamahalı ve çağdaş bir dindir. (Tarihi bilinmiyor)
* Ama bu müsamahayı herkes kendine göre yorumluyor...
- Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. Müslümanların toplumsal hayatında hiç kimsenin özel bir sınıf halinde mevcudiyetini muhafazaya hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini emirlere uygun hareketlerde bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin hükümlerini eşit olarak öğrenmeye mecburuz. Her fert dinini, din duygusunu, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır, orası da mekteptir. (1923)
* Türkiye'yi belki de en çok geren konu da bu. Dinin, din eğitiminin siyasete alet edilmesi.
- Bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aidata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki, milleti mahveden esir eden, harap eden fenalıklar hep din örtüsü altında küfür ve kötülükten gelmiştir. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. (1923)
* Ancak bazı kesimler, softa sınıfının faaliyetlerinin abartıldığını, mütedeyyin insanların bu konuda yok yere kuşkuya düşürüldüğünü öne sürüyorlar...
- Bazen aşın derecede kuşkulu davranıyorsak, bize çok pahalıya mal olan hürriyetimizi kaybetmek konusundaki korkumuzdandır. (1923)
* AB'ye tam üyelik yolundaki Türkiye demokratikleşme çabalarında da sancı yaşıyor, bazı iç engellerle karşılaşıyor...
- Her türlü yükselme ve olgunlaşmaya istidatlı olan milletimizin sosyal ve fikri adımlarını kısaltmak isteyen engeller mutlaka ortadan kaldırılmalıdır. (1924)
* Türk milleti de sizinle aynı görüşte. Halkın yüzde 70'i AB yolundaki çabaları destekliyor..
- Millet, muasır medeniyetin bütün milletlere temin hayat ettiği hayat ve vasıtaları, esasta ve şekilde aynen ve tamamen gerçekleştirmeye kati karar vermiştir. Millet yenilik ve ıslahat sahasında gösterdiği gayretlerin asırlardan beri olduğu gibi, türlü yalan ve dolanla bir an bile durmasına müsaade etmemek azmindedir. (1925)
* Halkın sıkıntısı endişesi şu: Batı'yla aramızdaki farkın giderek açılması. Belki de AB özleminin en temel nedeni bu...
- Batı senden, Türk'ten çok gerideydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat de senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin!.. Fakat zekanı unut. Daima çalışkan ol!... (1928)
* Halkın bir diğer isteği de daha fazla düşünce özgürlüğü. Daha fazla özgürlük bağımsızlığımıza zarar verir mi?
- Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine maliktir. Vicdan hürriyeti mutlaktır. Ve taaruz edilemez. Ferdin en tabii hakkıdır. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve izmihal vardır. Hürriyet ve istiklal ise benim karakterimdir.
* Atam, Türk halkının gündemine son yıllarda ''takiyye'' diye bir sözcük girdi. Bazı çevrelerin gizli planlarını uygulamak için sinsi sinsi ilerlediği söyleniyor. Buna ne dersiniz?
- İnsanlar daima yüksek, temiz ve mukaddes hedeflere doğru yürümelidirler. Bu hareket şeklidir ki insan olanın vicdanını, dimağını ve bütün insani kavramını tatmin eder. Bu şekilde yürüyenler, ne kadar büyük fedakârlık yaparlarsa yükselirler ve bu hareket şekli mutlaka açık olur. Fikirlerini, duygularını, düşüncelerini gizli tutanlar, gizli vasıtalar uygulamaya girişenler, mutlaka utanma ve sıkılmayı gerektiren, akıl ve mantığın haricinde hareket edenler olabilir. Bu gibi işlere girişenlerin sonu er geç acıdır. (1926)
* Türk milleti gizli planı olanları nasıl engellemeli?
- Saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki, bağrında yetiştirerek başımızın üstüne dek çıkartacağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten hiçbir zaman geri kalmasın!
* Atam son yıllarda iktidara gelen her hükümet, işbaşında halktan kopup ertesi seçimde hüsrana uğradı. Bugünün siyesilerine ne önerirsiniz?
- Bu memlekette çalışmak isteyenler, bu memleketi idare etmek isteyenler memleketin içine girmeli, bu milletle aynı şartlar içinde yaşamalı ki, ne yapmak lazım geleceğini ciddi suretle hissedebilsinler. (1923)
* Size olan sevgi ve güven ise hiç eksik olmadı, Türk milleti size hep güvendi, başının tacı etti...
- Ben düşündüklerimi önce milletimin arzusunda, ihtiyaç ve iradesinde görmeyi şart sayan ve bunu gördükten sonra ancak uygulaması ile kendimi vazifeli bilen bir adamım. (1923)
Ata'dan nasihat: Evlenin ve çoluk çocuk sahibi olun
* Atam, sizin eserinizi ilelebet yaşatmak için bizlere ne söyleceksiniz?
- Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan yorulmadan yürüyecektir. (1936)
* O zaman, cumhuriyete ve sizin ilkelerinize bağlı nesiller yetiştirmek zorundayız...
- Eşini mesut edebilecek herkes evlenmelidir... Çoluk çocuk sahibi olmalıdır. Bana bakmayınız. Bu meselede örnek İsmet Paşa'dır. Benim hayatım başka türlü düzenlenmiştir. Buna rağmen tecrübesini yaptım. Sonradan anladım ki bu iş benim başarabileceğim iş değilmiş. Çocuk sevgisi insan için ihtiyaçtır. Hele yaş ilerledikçe bu ihtiyaç kendisini daha kuvvetle hissettiriyor. Onun için de Ülkü'yü yanımdan ayırmak istemiyorum. (1936)
(VATAN)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:01