AYNA SOLİSTİ ERHAN'DAN ORTALIĞI KARIŞTIRACAK AÇIKLAMA: ŞARKILARDA CİNSEL ORGANLAR ANLATILIYOR
Ayna grubunun solisti Erhan Güleryüz, genç kuşağı düşünerek müzik yaptıklarını söyledi. Güleryüz, ‘Çocuğunuz hayatında İbrahim Tatlıses’i mi örnek almalı, Erhan Güleryüz’ü mü? Ya da Kuşum Aydın’ı mı, yoksa Mazhar Alanson’u mu?’ diye sordu. Erhan Güleryüz, kendileri gibi davranmayan müzisyenleri de eleştirdi.
Ayna grubunun, iki yakın arkadaş olan üyeleri Erhan Güleryüz ve Cemil Özeren’in yolları ayrıldı. Ayna’ya yeni grup arkadaşlarıyla devam eden Erhan Güleryüz, kader arkadaşıyla ilgili olarak ilk kez konuştu.
- Ayna’nın yeni albümünün eskilerinden bir farkı var mı?
Grubun altıncı albümü. 1996 yılında ‘Gittiğin Yağmurla Gel’ ile başlamıştı her şey. Şimdi 2004, ‘Denizden Geliyoruz’ oldu albümün adı. İlk kez bu albümde değişik bir ruh haliyle şarkılar yarattık.
Bunları hazırlamak için de aylarca televizyon haberleri seyretmedim, gazete okumadım. Prozac gibi bir albüm yaptık. Mutluluk hormonu salgılatıyor.
CEMİL ŞOV İÇİN SAHNEDEYDİ
- Ayna’da müzik dışında değişimler de söz konusu.
Grupta şimdiye kadar birçok müzisyen arkadaşımız belli sebeplerle yer değiştirdi. En son Cemil Özeren başka bir grupla anlaştı. Yıllarca birlikte müzik yaptığımız bir arkadaşımız. Bir yönüyle de sevindirici, çünkü bambaşka yeniliklere götürdü hem Cemil’in hayatını, hem Ayna’nın hayatını.
- Ama Cemil Bey pek olumlu konuşmuyor sizin hakkınızda.
Cemil’in açıklamalarını ben de okudum. Formsuz bir gününde yapılmış bir röportajda söylediği cümleler olarak değerlendiriyorum sadece. Kendisiyle arkadaşlığımız bitmedi.
- Sahnede şarkıları Cemil Bey’le birlikte seslendiriyordunuz. Şimdi ne olacak?
İşin aslı Cemil’in sahnede olma şekli biraz da şova dayalıydı. Albüm üretiminden ziyade, sahne performansı olarak hareketli bir sahne adamıydı. Solist olarak bir eksiklik olmadığını albümü dinlediğinizde anlayacaksınız.
- Cemil Bey, uyuşamadığınız için mi ayrıldı, yoksa solo albümle sizin ön plana çıkmanızdan mı rahatsızlık duydu?
Benim ön plana çıkmak gibi bir durumum olmadı hiç. Tam tersi benim sosyal fobim olduğundan sahnede gözlük kullanıyorum. Her yerde kurallar vardır.
Siz, gazetenize Hande Yener gibi iç çamaşırınızla gidemezsiniz, elbise giymeniz lazım! Bizde de kurallar var.
KLİP İÇİN KAPILARINDA YATMAM
- Bu albümdeki beklentileriniz neler?
Tıpkı 70’li yıllarda sinemanın çöküşü gibi bir çöküş yaşandı müzik endüstrisinde de. ‘Karapanter’den tutun da, ‘Ayağını yerden kescem senin’ gibi, şahane erotik şarkılara kadar güzel şeyler üretildi. Biz 7’den 70’e herkese müzik yapmak istiyoruz ama 3 ile 18 yaş arası bir kuşak var.
Bunu düşününce ve onların modellemelere ihtiyacı olduğunu düşününce, çocuğunuz hayatında İbrahim Tatlıses’i mi örnek almalı, Erhan Güleryüz’ü mü? Kuşum Aydın’ı, Arto’yu mu örnek almalı, yoksa Mazhar Alanson’u mu? Bu bir toplumsal sorun... Seçimi toplum yapacak, bizler sadece üreten müzisyenler olarak alternatifler sunabiliriz.
- Yeni albümünüzün klibini neden müzik kanallarında göremiyoruz?
Bugünlerde tarlasını satan BDDK’ya (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) parasını ödeyip, Kral TV’de klibini yayınlatabiliyor.
Ankara’dan ‘Ayna grubunun klibine şu kadar para isteyeceksiniz’ diye bir emir gelmiş. Şu anda Kral TV’nin başında bulunan kişi de bizim şarkımızı yayınlamak için, bizden ‘Karapanter’ şarkısını söyleyen solist kıvamında hareket bekliyor. Kapılarında yatmamızı istiyor.
Milyonlarca Aynasever adına konuşuyorum. Milyonlarca insanın sevgisini hakir göremez kimse! Albümün satışını 3 tane televizyon kanalının klip yayınlamaması etkilemeyecektir.
Şarkılarda cinsel organ anlatılıyor
Bizim gurur duyduğumuz bir oluşum Ayna. Ne milyonlarca dolarlık bira firmalarının reklamlarına karıştık, ne bar kapılarında yalan sevdalarımızı lanse ettik. Ne çocuklara kötü örnek olacak bir davranışımız oldu, ne de bir şarkımızda birilerine hakaret ettik.
Artık insanlar cinsel organlarını tam anlamıyla anlatıyorlar. Şarkı sözlerinde müstehcenlik olmalı elbette! Ama kitleyle ilgili bir şey yapıyoruz ve ilk düşünmemiz gereken şey zarar vermemek! Her insanın içinden negatif şeyler geçer. Ama paylaşımla ilgili düşündüğünüzde vicdan denen bir hapishane var, o hapishaneye düşmemek lazım.
Vücudumu, cinsel organları anlatmak çok abartılı. Çünkü 5 yaşında bir çocuğun da konserimizde bizi alkışlayıp şarkılarımızla eğlendiğini gördüğümüzde çok mutlu oluyoruz. O çocukların geleceğiyle ilgili küçücük bir hata yapmak istemiyoruz.
Büyük firmalar bize sigara reklamı, bira reklamı yapın şu kadar para verelim dediler ama ben aç kalmak pahasına böyle bir şeye yanaşmadım. Buna günümüz koşullarında enayilik diyebilirler. Evet, ben enayiyim! Neden beş yıl sonra utanç duyacağım bir zararı vereyim ki!
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:44