
AYSUN KAYACI : ŞİMDİ AĞZIMA TÜKÜREYİM DİYORUM!.
Kayacı’nın bu sözleri hafta boyunca hem basında hem de siyasiler tarafından tartışılmıştı. Bu tartışma ortamında Kayacı ile ilgili ağır ifadeler kullanılmış, hatta Müjde Ar ile birlikte 301’lik olmuşlardı.
Aysun Kayacı, programın bu haftaki bölümünde sözlerinin basın tarafından çarpıtıldığını iddia ederek, gergin ve ağlamaklı bir ifadeyle şunları söyledi:
KAYACI: "Keşke sözlerim yol açsaydı, söylemediklerim yol açtı tepkilere... Çok acayip, bir sürü insan yorum yaptı, eleştirdi, hakeret etti. Şunu isterdim ki, oturup izleyip de yorum yapsalardı, yorum yazsalardı, ya da eleştirselerdi, ya da hakaret etselerdi.
Şimdi, ben mazur görüyorum. Çünkü ben Türk basınını gayet iyi biliyorum. Çünkü kendi menfaatleri doğrultusunda çok güzel saptırdılar. Ne hangi bağlamda söylendiğine, ne ’ne’ söylendiğine bakmadan canlarının istediği gibi olayı saptırdılar. Çok da güzel manüpile ettiler.
Hem halkı hem de bu yazılanları baz alarak bana ithamlarda bulunan insanları da ben mazur görüyorum. Çünkü onlar bizim kadar iyi tanımıyorlar medyayı.
O yüzden onlara bir şey demeyeceğim. Tavsiyem, birilerine bir konu ile ilgili yorum yapmadan önce onu birinci elden, birinci kaynaktan izleyip, hani ben cahilim ya, okulda ilk dönemde öğrendiğim şey buydu.
Oturup da zahmet edip izleselerdi burada ne dediğimi. Çünkü ben geçen hafta sözlerime başlamadan önce ben izledim. Herkesten özür dilemişim, ’Kalıp olarak söylüyorum’ demişim. ’Dağdaki çobanla benim oyum eşit olamaz’ demişim. Arkasından da demişim ki, ’Ben buna inanıyorum demiyorum. Ben bunu sorgulamaya başladım’ demişim.
Yani fikir düzeyinde çok zengin bir argümanken, bu, fikir düzeyinde konuşulabilecekken, tartışılabilecek bile demiyorum, konuşabilecekken bu...
Fikir düzeyinde hiçbir tartışmaya ve konuşmaya yol açamamışım, maalesef her halde manken olduğum için bilmiyorum. Onun yerine ’Sen nesin ki! Sen şöyle misin? Sen bilmem nereye gittin mi ki? Sen bilmem ne misin?’ diye laflar bir güzel ağzıma tıkanıp sonra da canlarının istediği gibi bunu oyuncak etmişler. Arkasından da bazı insanlar rencide olmuşlar. Bir soru cümlesinden nasıl rencide olabilirler?
Herkes her şeyi sorabilir. Ben fikrim oturdu, fikrim oluştu da demedim. Bir soru cümlesi sordum, ki yanlış hatırlamışım. Soruyu sordum, cevabını da aldım.
Dedim ki, ’Siz demiyor muydunuz ayak takımının iktidara getirdiği parti diye’ dedim, o da ’Hayır ben böyle bir şey söylemiyorum’ dedi.
Bir soru cümlesinden bana hakaret etmek, her an her yerde, dünyanın her yerinde, herkes, herhangi bir gazeteci, herhangi birisine böyle bir soru yönlendirebilir. Ama dediğim gibi çok manipüle edildikleri için ben üzüldüm, gerçekten çok üzüldüm. Evet hissi ve duygulu konuştum geçen hafta, o yüzden de yanlış anlaşılmış olabilirim. Üzüldüm, çünkü ben bir gencim. Ben hiçbir şeyi iddia etmedim, fikrim oturdu da demedim. Daha öğrenme aşamasındayım. Gerçekten üzüldüm, hakarete uğradığım için değil. Ben bu ülkede ilk defa hakarete uğramadım. Bunları söylemediğim zamanlar bile zaten pek çok defalar hakaretlere uğradım. Benim gerçekten üzüldüğüm şey, bu ülkede gençlerin fikirlerini söyleyemiyor olması. Bu halde yani. Hiçkimse hiçbir fikrini beyan edemeyecek hale geldi.
Bu, ülke geleceği için hiç de iyi bir şey değildir.
Ben bana tepki gösteren hiç kimseyi sorumlu tutmuyorum. Sözlerim çarpıtıldı, hem de basın kuruluşları kendi menfaatleri doğrultusunda çarpıttılar. Ben insanlar, herkes oturup her okuduğunu sorgulasın sonra da oturup izlesin ’bu kız gerçekten ne demiş’ demiyorum. Ama bu konu hakkında yorum yapacaklarsa, yorum yazacaklarsa, hakarette bulunacaklarsa birinci kaynağından izlemeli ve az önce söylediğim gibi olaya bu şekilde yaklaşmalıydılar. Ama ben fikrim gelirse yine ben susmayacağım. Çünkü bu ülkenin gençlerini susturamayacaklar. İstedikleri kadar da çarpıtabilirler. İstedikleri kadar da nemalanabilirler. Ben ne dediğimi gayet iyi biliyorum."
Geçen haftaki programda Aysun Kayacı’nın sözlerine karşı çıkan Müjde Ar, Kayacı’ya yönelik eleştirilere çok üzüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ben tabii çok üzüldüm. Bu kadar genç bir insanın bu kadar üstüne gidilmesine ve bizim içimizde bir linç şeyi de var yani. Linçten öte hatta bir recm neredeyse yani. Aysun bir de kadın ve genç bir kadın. Yok bacağı deniyor, yok orası deniyor, burası deniyor. Ben çok çok üzüldüm. Zaten tartışmanın oraya gideceğini bilseydim ’Seninle aynı fikirdeyim’ derdim yani inadıma... Burada şöyle bir şey var, burada Aysun ’Fikirlerim henüz oluşmadı’ diyor. Netleşmiş de olabilir ve o şekilde düşünüyor olabilirsin. Bunları çok fazla ciddiye almamak lazım. Benden sana abla tavsiyesi."
Müjde Ar, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulmasını da ’komik’ olarak nitelendirerek şöyle konuştu: "Barınma, eğitim, kültürel haklarını savunduğum insanlar benim hakkımda haklarını savunuyorum diye suç duyurusunda bulundular. Bütün bunlara ancak gülünür ve geçilir. Komik çünkü burası. Komik yani."
Kayacı, program sırasında yapılan eleştirilere yönelik olarak şu dikkat çekici sözleri de sarf etti:
-Sözü söyleyenin itibarını sarsarak, sözün itibarını sarsmaya çalışıyorlar ve bunu çok kolay yapıyorlar.
-Sevilmediğimiz kabul edildiği için, şöyle bir puan toplama çabası... Genel olarak zaten sevilmiyor kabul edildiğim için, dolayısıyla ne derse de ’Bir kurşun da ben atayım, bir artı da ben kazanayım’ çünkü çok kolay.
-Ben biraz daha söylemediğim sözler üzerinden bunlar yazılıp, çizilip, çarpıtılırsa, yorumlar yapılırsa gerçekten tekzip edeceğim yani.
-Ben ülkemi sevdiğim için konuştum ya. Şimdi ağzıma tüküreyim, başka bir şey demiyorum.
-Teşekkür ediyorum, en azından izledikleri için. (Kendisi hakkında olumlu eleştiriler yazanlar için söylüyor)
KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ