
AZİZ YILDIRIM'DAN RÜŞTÜ VE GÖKÇEK'E AĞIR SÖZLER!
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında ilk olarak Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, yönetim kurulu adına bir basın açıklaması yaptı.
Ligi şampiyon olarak tamamlayan Bursaspor'u başarısından dolayı kutladıklarını ve Şampiyonlar Ligi'nde de başarılar dilediklerini belirten Mosturoğlu, son maça şampiyonluk için çıkan kendi futbolcularını da alınlarından öptüklerini söyledi. Mosturoğlu, "Onlarda terlerini akıtarak, mücadele ederek, formalarına layık bir mücadele örneği göstererek son 90 dakikaya şampiyonluk iddiasını taşıdılar. Son 90 dakikada da sayısız atak geliştirip, gol fırsatı yakalayarak ellerinden gelenin en iyisini yaptılar.
Direklerden dönen, çizgiden çıkarılan ya da kalecinin kurtardığı toplardan sadece birisi gol olsa idi bu gün çok farklı şeyleri konuşuyor olacaktık.
Nasıl Bursaspor'un şampiyonluğunu bugün alkışlıyorsak; biz de şampiyon olsa idik elde edeceğimiz şampiyonluk sonuna kadar hak edilmiş, tertemiz bir şampiyonluk olacaktı. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın" dedi.
Sarı-lacivertli takımın aldığı seri galibiyetlerin ardından ligde iddialı konuma gelmesi ile birlikte aklın alamayacağı hayali senaryolar yazılmaya başlandığına dikkat çeken Şekip Mosturoğlu, şöyle devam etti:
"Özellikle belli bir televizyon kanalı ligin temiz olmadığını her fırsatta dile getirdi. Rakip takımların kalecilerinin ayarlandığı, kolay goller attığımız iddia edildi. Sırasıyla Leo Franco, Murat Şahin, İvecia ve son olarak Serkan Kırıntılı'nın maç sattığı iddiaları dile getirildi. Milli takımda sayısız kere forma giymiş eski bir futbolcu, Fenerbahçe şampiyon olmasın diye Galatasaray'ın Bursaspor'la oynayacağı maçı kaybedeceğini iddia etti. Hızını alamadı maçtan sonra Keita maçı kazanmak istemedi, oynamadı dedi. Ulusal basında yazan bir gazeteci, önce Ankaragücü'nün sonra Trabzonspor'un maçlarını bize bilerek kaybedeceğini, iddia etti. Bir başka köşe yazarı Beşiktaş'ın santraforu Bobo'nun Beşiktaş'ın kazandığı penaltıyı futbolcumuz Alex ile olan arkadaşlığı sebebi ile dışarı attığını iddia etti.
Bununla da kalınmadı. Süper ligin büyük takımlarından birinin başkanı, takımının şampiyonluk iddiası kalmadığında lig temiz değil dedi. Bir Devlet Bakanımız da benzer şekilde ligin temiz olmadığını sadece Bursaspor'un Şampiyonluğu hak ettiğini, rakiplerimizin kalecilerinin çok kolay goller yediğini, Trabzonspor maçını dikkatle izleyeceğini kaleci Onur'a ve Şenol Güneş'e güvendiğini açıkladı. Bursasporlu bir futbolcu maçın ardından şampiyonluk sevincini yaşarken gayet safiyane bir şekilde (Trabzonsporlu Egemen, Giray ve Onur'a teşekkür ederiz. Maçtan önce kendileri ile konuşmuştuk, bizi yanıltmadılar) diye hem de canlı yayında açıklamada bulundu.
En vahimi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Ankaragücü maçından bir gece önce ulusal bir kanalda (Fenerbahçe, futbolcu Ariel Brocci ve kaleci Serkan Kırıntılı'ya para teklif etti) dedi. Ankaragücü 2. başkanı (Bursaspor'un şampiyonluğu için Fenerbahçe'yi yeneceğiz. Fenerbahçe maçının hakemi 15 gün önceden belirlendi. Federasyon Fenerbahçe'yi kolluyor) dedi. Bütün bunlar ligimizin kısa bir hikayesi. Lig bitti (şaibe iddiaları), (lig temiz değil iddiaları) sona erdi. Son haftaya kadar karşılaştığımız rakiplerimizin bizden puan alması için birleşenler, şampiyonluk yarışındaki rakibimizin maçlarını adeta hükmen galipmiş gibi gösterdiler. Galibiyetlerimizin ardından oynadığımız maçta atılan taçlar, kornerler tartışılırken, rakibimizin maçalarındaki sonuca tesir eden pozisyonlar es geçildi.
Rakip kaleciler liğme liğme edilirken, son maçta Beşiktaş Kalesini koruyan Rüştü Reçber'in yediği hatalı goller görmezden gelindi. Bu iğrençlikleri dillendirenler şimdi ne diyecekler merakla bekliyoruz. Şampiyon olmak adına şaibe yapmakla, karşı takımların kalecilerini
futbolcularını ayartmakla suçlanan ve adeta her fırsatta futbol dünyasının derin devleti yakıştırması yapılan kulübümüz, başkanımız ve yönetimimiz acaba son maçta mı futbolcuları ayartmayı şike yapmayı unutmuşlardır. Fenerbahçe bu kez şaibe yapmayı unuttuğu için mi şampiyon olamamıştır. Yıllardan beri adeta her şampiyonluğumuzda bizleri hakemleri etki altında bırakmak, federasyonu kullanmak gibi son derece çirkin iddialarla itham edenleri bugün bir kez daha lanetliyoruz"
Liderliğe yükseldikleri andan itibaren Fenerbahçe düşmanlarının ve futbol dünyasındaki Fenerbahçe düşmanlığının çirkin bir boyuta ulaştığını ifade eden Mosturoğlu, "Biz şampiyon oluyorsak bunu gerçekten hak ettiğimiz, yöneticilerimizin gece gündüz demeden gösterdikleri özverili çalışmaları, futbolcularımızın sahada akıttıkları terleri, taraftarlarımızın Türkiye'nin dört bir yanında tribünlerde sesleri kısılıncaya kadar tezahürat yaparak takımlarına destek vermeleri ile kazanıyoruz. Fenerbahçe'nin şampiyonlukları hak edilmiş ve bazı kendini bilmezler tarafından kirletilemez şampiyonluklardır. Şimdi sormak istiyorum: Fenerbahçe şampiyon olsa lig kirli ancak Bursaspor şampiyon olduğu için temiz midir ? Bu nasıl bir ayıp bu nasıl bir ahlak yoksunluğudur ? Türkiye'de futbol, bunları dillendirenler bunları savunanlar ve bunlara inanarak prim verenler ile hiçbir yere varamaz. Ne milli takımlarımız ne kulüp takımlarımız böyle kısır tartışmalar ve yıpratma kampanyalarının yürütüldüğü bir ülkeden çıkarak uluslararası arenada kalıcı ve istikrarlı başarılar elde edebilirler. Futbol ailesi içleri çitfkımının şampiyonluk idakımının şampiyonluk idürümüş bu insanları arasından derhal temizlemelidir. Bu zihniyet yok edilmezse Fenerbahçe Spor Kulübü bir yıl şampiyonluk kupası kaybetmiş olabilir ama ülke futbolumuz tüm geleceğini kaybedebilir.
Türk futbolu komplocu ve iftiracılar eline bırakılamayacak kadar kıymetli ve değerlidir" diye konuştu.
Fenerbahçe camiasına seslenen Mosturoğlu, şunları söyledi:
"Yönetiminiz ve futbolcularınız sizleri utandıracak hiçbir şey yapmamıştır. Takımımız, uzun lig yarışında sonuna kadar var olmuştur. Ligin finalinde futbolcularımız varlarını yoklarını vermelerine rağmen atılamayan bir gol sebebi ile şampiyonluk kazanılamamıştır. Futbolcularınız ile gurur duyun çünkü onlar önlerine konan her türlü zorluğa, karşılarında birleşen tüm güçlere rağmen şampiyonluk yarışını son haftaya kadar sürdürmüş ve son ana kadar şampiyonluğu ellerinde tutmuşlardır. 34. haftaya lig lideri olarak giren takımımızın lehine son 25 haftada bir tek penaltı düdüğü dahi çalınmamıştır.
Ligin son 8 haftasında yaşadığımız ve yukarıda aktardığımız akıl dışı senaryolar tüm camiamızın bilgisindedir. Ligin bitimine 10 hafta kala, futbol takımımızın ligde iddiasının kalmadığı taraflı tarafsız herkes tarafından düşünülürken, büyük bir futbol mucizesine birlikte imza attık. Rakiplerimiz ligin bitiminden aylar önce şampiyonluk yarışından kopmuşken, takımımız kalan her maçını kazanması gerektiğinden her maçı final gibi oynayarak ligin 34. haftasına lider olarak girmiştir. Bu büyük futbol mucizesi; tamamen futbolcularımızın sahada döktükleri alın terleri ve taraftarımızın son haftaya kadar takımlarına verdikleri sonsuz destekle gerçekleşmiştir. Trabzonspor ile oynanan son maçta futbolcularımız sayısız gol şansından yararlanamamış ve sonunda atamadığımız bir gol ya da ligin son 9 haftasında (son maçta) yenen 1 golle yine mucizevi bir şekilde şampiyonluk kaybedilmiştir. Taraftarımızı maçın sonunda sahaya döken bir görevlinin yapmış olduğu hatalı anons kadar bu mucizevi süreçte hep birlikte ortaya koyulan emeğin karşısında yaşanan haksızlıklar ve kulübümüze atılan iftiralar sebebi ile oluşan duygu patlaması olmuştur"
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün 1907'den beri değişmeyen dünya görüşü ile her türlü haksızlığa karşı başkaldırdığını anlatan Mosturoğlu, "Yılmayan ve asla değerlerinden taviz vermeyen duruşu ile bu güne gelmiş ve bu gün ulu bir çınar olarak hak ettiği saygıyı görmektedir. Bugün futbol takımımızın kaçırdığı şampiyonluğun ardından başlarımız öne eğilmiş, omuzlarımız düşmüş olabilir. Ama bu durumdan bir an önce sıyrılmalı ve başımızı yine dik tutmalıyız. Başka bir Fenerbahçe yok. Sevdiğimiz, uğruna ağladığımız, başarısından gururlandığımız. Bir tek Fenerbahçe var. Dünya var olduğu sürece Fenerbahçe de var olacak. Daima başı dik, alnı açık. Asla umutsuzluğa kapılmayın, gücünü her zaman arkasındaki büyük camiasından alacak bir Fenerbahçe var. Sizler var oldukça umut daima yeşerecektir. Karanlığın ardından güneş yine Fenerbahçe için doğacaktır.
Kulübümüzün bu sene sportif anlamda başarısızfkımının şampiyonluk id oldulkımının şampiyonluk idğu söylenemez. Aksine başarılı da olmuştur. Kulübümüzün elde etmiş olduğu sportif başarılar göz ardı edilemez bir şekilde ortadadır. Yarıştığımız 9 spor branşının 6'sında şampiyon olunmuş, 2 sinde ise finale kalınmıştır. Bu iki branşın finalleri henüz sonuçlanmamıştır. Futbolda iki kupada da finale kadar gelinmiş ve şampiyonluk finalde son maçta kaybedilmiştir. Ezeli rakiplerimize olan ezici üstünlüğümüz tartışmasızdır. Bununla birlikte kazanılan finallerin sorumluluğu bize ait olduğu gibi kaybedilen finallerin de sorumlusu elbette ki biziz. Bu sorumluluğu almaktan da asla kaçmıyoruz. Camiamızın yaşadığı üzüntünün, kulübümüzün geleceğine kalıcı izler bırakmaması, ortaya çıkan hasarın derinleşmemesi ve yapısal bir bozulmaya sebep vermemesi için atılması gerekli her türlü adımı atıyoruz. Ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre de atılması gereken her adımı bedeli olursa olsun kulübümüzün menfaatleri için atmaktan da hiçbir şekilde çekinmeyeceğiz. Gün birlik olma, birlikte dayanışma, ortak moralle kulübümüzü yaşadığı bu üzüntüden çıkararak birlikte geleceğe yürüme günüdür. Yaşadığımız, üzüntü hayatımızın en önemli tecrübesi olmuştur. Bundan dersler çıkarmalı ve geleceğe bu hatalardan arınarak bakmalıyız. Sizlere bir kez daha ve önemle ifade etmek isteriz ki yönetiminiz ve futbolcularınız asla sizleri utandıracak, başını öne eğdirecek bir şey yapmamıştır. Futbolcularımız onurları ile yarışmış, erlerini
akıtarak formalarını sonuna kadar terleri ile ıslatmışlardır. Sizler tribünde onlara destek verirken onlar da sizleri mutlu edebilmek için savaşmışlardır. Bizler gece gündüz demeden kulübümüze hizmet için çalıştık. Asla kulüp ilkelerimizden taviz vermedik asla doğru yoldan sapmadık" Şampiyonluk için sonuna kadar mücadele ettiklerini ve mucizevi şampiyonluk için yapılması gereken her şeyi yaptıklarını söyleyen Mosturoğlu, "Ama olmadı. Camiamızda moraller bozuk, hiç keyfimiz yok, kısaca işimiz çok zor ama hayat devam ediyor, bugün de dün olduğu gibi aynı şekilde şevkle ve istekle çalışmaya devam etmeliyiz. Bizler gururla, şerefle Fenerbahçe'ye hizmet ediyoruz. Bugün bizler varız, yarın ise olmayacağız. Ama Fenerbahçe Spor Kulübü biz olmadığımızda da olacak. Bu gün ileriye doğru atacağımız adımlar, bizlerden sonra Fenerbahçe'ye hizmet edeceklerin önünü açacak adımlar olmalıdır. Ani kararlarla atılacak adımlardan sadece Fenerbahçe Spor Kulübü zarar görecektir. Bugün alacağımız ani bir kararın kulübümüze önümüzdeki sezonu da kaybettirme ihtimali son derece yüksektir.
Devasa bir büyüklüğe ulaşmış kulübün geleceğinin, idari anlamda bu günden yarına alınacak bir kararla belirlenmesi aynı zamanda kulübün yapısal büyüklüğüne de uygun değildir. Fenerbahçe Spor Kulübü günlük popülist icraatların yapıldığı bir kurum olamaz. Milyonlarca dolarlık bütçesi olan dev bir kurum olan Fenerbahçe Spor Kulübünün mevcut yönetimi ve gelecek yönetimlerin yapılanması son derece modern ve kurumsal ihtiyaçlara uygun şekilde olmalıdır. Fenerbahçelilerin bu bilinçle geleceği planlaması ve yapılanları bu pencereden değerlendirmesi Fenerbahçe Sfkımının şampiyonluk idpor Kulübünün menfaatine olacaklkımının şampiyonluk idtır. Bu noktada herkes üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalı eleştirilerini yaparken de bunu göz önünde bulundurmalıdır. Çünkü başka bir Fenerbahçe yok" dedi.
AZİZ YILDIRIM'IN KONUŞMASI
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, başkan olduğu için yapılan iyi işte olduğu gibi kötü işte de suçlunun kendisi olduğunu söyledi.
Son hafta Trabzonspor beraberliği ile kaybedilen şampiyonluk sonrası Aziz Yıldırım, bugün bir basın toplantısı düzenledi. Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen toplantıda yönetim kurulu adına konuşan asbaşkan Şekip Mosturoğlu'nun ardından Başkan Aziz Yıldırım söz aldı.
Pazar gününden beri üzüntülü olduklarını belirten Yıldırım, "Pazar günü oynadığımız maçta eğer biz topu üç direğin arasından geçirmiş olsaydık, bugün daha değişik şekilde hem basında hem Fenerbahçe taraftarında mutluluğu yaşayacaktık. Basın da Fenerbahçe'nin şampiyonluğunun tefrikasını yayınlayacaktı.
Öyle sanıyorum ki Aziz Yıldırım'ı vurgulayacaklardı. Aslında gelecek olan başarının ki bana göre bu da başarıdır. Bu başarının içerisinde yalnız ben yoktum. Samandıra'ya giden bütün yönetici arkadaşlarım vardı. Tabii ki başkan olduğum için yapılan her iyi şeyin olduğu gibi kötü şeyin de mesulü benim. Ben de olmalıyım. Eğer burada bir suç varsa ve suç işlenmişse bu suçlu ve sebebi benim, kabul ediyorum. Biz bu tip şeylerden kaçan, korkan insanlar değiliz"
Herhangi bir kaybın sonunda kamuoyunda, "Aziz Yıldırım, istifa ediyor, gidiyor" şeklinde bir olgu oluştuğuna dikkat çeken Yıldırım, "Benim hiçbir şeyden şikayet etme hakkım yok mu ? Derdimi birine söyleme hakkım yok mu ? Ben hiçbir şey söylemeyecek, konuşmayacak mıyım ? Basına veya yetkili bir kuruma 'istifa ediyoruz gidiyoruz' dedik mi ?" diye sitem etti.
Medyaya da eleştiride bulunan Yıldırım, "Bu yalnız bizim başımıza gelecek bir olay değil. Deportivo Kulübü tarih boyunca hiç şampiyon olmamıştı. Penaltıyı dışarı atarak ilk şampiyonluklarını kaçırmışlardı. Spor içinde bu tip olaylar yaşanmıştır, yaşanacaktır" şeklindekonuştu.
"Burada bizi üzen en önemli şey, Fenerbahçe ayrılmıştır, Fenerbahçe ve diğerleri haline gelmiştir" diyen Aziz Yıldırım, "Kendisi şampiyon olmayan, kendi menfaatleri doğrultusunda ligin gitmesini sağlayamayanlar, Fenerbahçe düşmanı olmuştur. Bunu söyleyenlerin Fenerbahçeli olması da acıdır. 'Önce can sonra canan' diyen Melih Gökçek, 'Bursa şampiyon olsun' diyebilmektedir. Can ve canandaki Bursa'nın yerinin ne olduğunu anlayamıyorum. Melih Gökçek siyaset adamıdır. Bizim bildiğimiz, belediye başkanları sporun içinde olamazlar. Hangi sıfatla çıkıp televizyonlara yorumlar yapabilmektedir, 'Ankaragücü futbolcusuna birisi telefon etti ve şu rakamda para teklif etti' diyebilmektedir. Acaba bunu kendileri mi yaptırdı? Soruyorum. Amigoya birisinin telefon ettiğini, kaleciye 100 milyar gibi bir rakam söylendiğini bundan dolayı da bizi suçladığını televizyon konuşmasındaki görüntülü resimlerinde gördük. Pekiyi bu amigo bizden kimle konuşmuş? Kiminle muhatap olmuş? Suç duyurusunu telefonla ilgili yapıyorsunuz da amigoyla ilgili niye müracaat etmiyorsunuz? Bu amigoyla ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapacağız. Biz şampiyon oluruz korkusuyla, bütün ligi her şeyiyle şaibe haline getirdiler. Evet, hakemlere kızdık. Bugün yine söylüyoruz. Hakemlerin bazılarının yeteneksiz olduğunu düşündüğümüz için ifade ettik. Buna hep beraber çözüm bulunmalıdır.
Ama hiçbir zaman bu hakem bunu bilerek yapıyor demedik. Yetenekten, eğitimden bahsettik. Melih gökçek ya siyasete devam etmeli ya da spor adamı olmalı. İkisini
birden yürütmeye kalkarsa, inanarak söylüyorum önümüzdeki dönem Türkiye'de spor çok kötü yerlere gidecektir. Bu karar aşamasına geldiğini bilmelidir. Kendi oğlunu başkan yaptığı yerde ona rahatlık vermeli, o başkan başkanlık yapabilmeli. Hiçbir sıfatı olmadan işine geldiği zaman Ankaragücü ve ya Ankaraspor'u koruyan, işine gelmediği zaman 'Benim ilgim yok idareciler bilir' safsatasını kaldırmalıdır.
Bugün Ankaragücü ve Ankaraspor Ankara Belediyesi'nin gelirleriyle yaşatılmaya çalışılmaktadır. Ben Fenerbahçe Başkanı olarak buradan Kadir Topbaş'a sesleniyorum; İstanbul'da yapılan hafriyat işlerinin. döküm işlerinin tamamını almaya, ihaleye hazırız ve bize verilmesini istiyoruz. Sayın Gökçek hem Fenerbahçeliyim diyecek ismini de eski oyuncumuz Melih Kotanca'dan alacak, sonra da diyecek ki 'Önce can sonra canan' Böyle Fenerbahçelilik olmaz. Zamanı geldiğinde bu konuyla ilgili söyleyeceğiz. Siyasetle sporu ayırmalı, birbirine karıştırmamalıyız" dedi.
RÜŞTÜ'YE SUÇLAMA
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Beşiktaş kalecisi Rüştü Reçber'in kendileriyle oynayacak takımların futbolcularını arayarak, "Fenerbahçe'yi yenin" dediği iddiasında bulunarak, "Rüştü'nün Bursa'da yediği gol de bana şaibeli gibi geliyor" dedi. Yıldırım, ayrıca Devlet Bakanı Faruk Çelik'in açıklamalarını da çok çirkin bulduklarını, "Sporun siyasete karışmaması gerekir" diye konuştu.
Faruk Ilgaz Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında sert açıklamalarda bulunan Aziz Yıldırım, Beşiktaş kalecisi Rüştü Reçber hakkında iddialar ortaya attı. Kulübün ekmeğini yiyenler ve kulüpten ayrılanların "Aziz Yıldırım düşmanlığı" yaptığını öne süren Yıldırım, "Âziz Yıldırım bu kulübün bir neferidir, yarın gidecektir. Ömür boyu burada kalacak değildir. Bu kulüpten ayrılan sporcular Fenerbahçe şampiyon olmasın diye diğer kulüpteki sporcuları arayıp, onlara söyleyebiliyorlar. Kendi takımların iddiaları olsa (Kendi menfaatleri için bunu söylüyorlar) derim. Rüştü, Kasımpaşalı futbolcuları arıyor (Aman Fenerbahçelileri yenin), Ankaragücü antrenörüne mesaj çekiyor, (Hadi sıra sizde) diyor. Trabzon'da kupa maçından önce oyuncuları arıyor, (hadi bakalım Fenerbahçe'yi yenin) diyor. Kendisine haber gönderdim (İnşallah Bursa'da iyi oynarsın da sana bir leke gelmez) diye. Yorumcular söylüyorlardı. Şimdi de söylesinler. Serkan Kırıntılı, Murat Şahin, Ivesa bunlar hata yaptı, Rüştü ne yaptı ? Çıksın söylesin (ben bunları aramadım) desin. Neden arıyorsun ? Beşiktaş Kulübü'nün kalecisinin ne işi var bunlarla. O zaman Bursa'da yediği gol de bana şaibeli gibi geliyor. Daha ileri gitmek istemiyorum, ağzımdan kötü bir söz kelime çıkmasını istemiyorum. Ayıp denen bir şey var. Bana düşman olabilirsiniz ama Fenerbahçe camiasına olamazsınız ve 'Fenerbahçeliyim' de diyemezsiniz"
Aziz Yıldırım, Devlet Bakanı Faruk Çelik'in Trabzonspor maçı öncesi yaptığı açıklamalarıı çok çirkin bulduğunu da kaydeden Aziz Yıldırım, şöyle devam etti:
"Sayın Bursalı bakanımız Faruk Çelik, (Lig şaibelidir, Fenerbahçe her şeyi ayarlıyor) diyordu. Fenerbahçe Denizli'de de bugün de bir şey ayarlamadı. Trabzonspor maçında 15-16 pozisyonda 1 gol ürettik. Trabzonspor, 2 pozisyonda 1 gol attı. Biz kimseyi suçlamadık. Topun canı istemedi. Emeğini akıtanları inkar etmeyeceğiz. Futbol takımından, kapıdaki bekçiden, antrenöründen, sportif direktörüne ve yönetici arkadaşlarımıza kadar herkese teşekkür ediyoruz. Bu spordur, söz verdim 'şampiyon olacağız' diye.
Hem ligde, hem kupada son maça kadar getirdik ama olmadı. Sözümüzü yerine getirmek için mücadeleyi yaptık. Kimse bunu yapmadı diyemez. Bursalı bakanın da söylemlerini çok çirkin buluyoruz. Siyasetin spora karışmaması gerekir. Bunun en önemli örneği de Sayın Başbakanımızdır. Hiçbir zaman siyaseti spora karıştırmamıştır. Bundan da örnek almalılar"
Konuşmasında Melih Gökçek'e tepki gösteren Yıldırım, "Önce can sonra canan diyen Sayın Melih Gökçek, (Bursaspor şampiyon olsun) diyebilmektedir. Buradaki can ve canandaki Bursaspor'un yerinin ne olduğunu anlayamıyorum.
Sayın Melih Gökçek siyaset adamıdır. Kanunlarımıza göre belediye başkanları sporun içinde olamazlar. Hangi sıfatla çıkıp televizyonlara yorumlar yapabilmektedir. Ankaragücü futbolcusuna birisi telefon etti ve şu rakamda para teklif etti diyebilmektedir. Acaba bunu kendileri mi yaptırdı, soruyorum. Amigoya birisinin telefon ettiğini kaleciye 100 milyar gibi bir rakam söylendiğini bundan dolayı da bizi suçladığını televizyon konuşmasındaki görüntülü resimlerinde gördük. Peki bu amigo bizden kimle konuşmuş. Kiminle muhatap olmuş. Suç duyurusunu telefonla ilgili yapıyorsunuz da amigoyla ilgili niye müracaat etmiyorsunuz. Biz bu amigoyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu yapacağız. Biz şampiyon oluruz korkusuyla bütün ligi her şeyiyle şaibe haline getirdiler" diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 07:38