Ekonomi
  • 14.4.2010 14:56

BABACAN'DAN SERMAYE PİYASASINA UYARI

İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomik suça ekonomik ceza fikrine katılmadığını, kamu güvenliğiyle ilgili, genel güven ortamını sarsacak, ülkenin genel ekonomik gidişatını, güven ortamını sarsacak konularla ilgili, ekonomik suça ekonomik ceza değil, ekonomik suçlara çok farklı yaptırımların uygulanması gerektiği düşüncesinde olduğunu söyledi.
Ali Babacan, ''Sermaye Piyasaları Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, sermaye piyasaları konusunda Türk insanının güven sorunu varsa bunu çözmek gerektiğinin altını çizerek, güven oluşturmak için kuralların uygulanması, kötü niyetlilere göz açtırılmaması ve yaptırımların gerekirse artırılmasını önemsediğini ifade etti.
Ali Babacan, özellikle ekonomik alandaki cezaların farklı algılanabildiğini, ekonomik suça ekonomik ceza denilebildiğini ancak, kendisinin bu fikri paylaşmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Konu, kamu güvenliğiyle ilgili, genel güven ortamını sarsacak, ülkenin genel ekonomik gidişatını, güven ortamını sarsacak bir konuysa ekonomik suça ekonomik ceza değil, ekonomik suçlara çok farklı yaptırımların da uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Biz buna vergi alanında başladık daha da genişletiyoruz. Sermaye piyasalarında da bundan sonraki dönemde dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu konularda güveni tesis etmek için ne gerekiyorsa yapılmasını birinci derecede önemli olduğunu düşüyorum.''

-YATIRIM DEYİNCE HİSSE SENEDİ-

Halka açık şirketlerin değerine, toplam piyasada işlem gören hisse senetlerinin değerine bakıldığında rakamların ''fena olmadığını'' kaydeden Babacan, ancak bunun üçte ikisinin yabancı yatırımcılar iken, halkın ilgisinin düşüklüğüne değindi.
''Yatırım deyince halkın aklına ilk gelenin hisse senedi olacağı bir noktaya gelmediği sürece Türkiye'de sermaye piyasalarının gelişmiş olduğunu söyleyemeyiz'' diye konuşan Babacan, önümüzdeki dönemde bu konuya özel ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.

-KURUMLAR VERGİSİ-

Babacan, Türkiye'de Kurumlar Vergisi'nin yüzde 20 olduğunu hatırlatarak, ''Bu yüzde 20 bir şey değil. Kafasını 'nereden, nasıl vergi kaçıracağım, neyi nasıl kamufle edeceğim'e yoracağına, biraz daha kendi işini nasıl geliştirim diye yorsa zaten yüzde 20'den fazlasını kazanır işadamımız... Onu yaptığı zaman pek çok imkanlar çıkıyor. Sermaye piyasaları, halka açılmalar, oradan sağlanacak kaynaklar... Bu, Türkiye'nin gerçek potansiyeline ulaşması için son derece önemli bir konu'' diye konuştu.

-BORÇ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ NOKTASI-

Türkiye'de son 6-7 aydır gittikçe daha rahat şekilde söylenebilen bir toparlanma sürecinin başladığına değinen Babacan, ''Türkiye bundan sonraki dönemde borç sürdürülebilirliği noktasında tartışılan ülkeler grubundan tamamen ayrılmış durumda, kendi içinde farklı değerlendirilen bir ülke durumuna geldi'' dedi.

-''TEŞVİKLER TEK ÇIKIŞ YOLU DEĞİL''-

Babacan, mali kuralın Türkiye'de sermaye piyasaları üzerinde olumlu etkileri olacağını düşündüğünü ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Teşvikleri tek çıkış olarak görmemek lazım. 'Teşvik olsa bu iş çözülür' yaklaşımı da çok doğru değil. 3-5 kuruşluk, birazcık kapı açarak sağlayacağınız teşvikler, kurtarmayabilir. Ne kadar halka açılmak isteyen şirket olursa olsun, bir de bunun talep tarafı var. Türkiye'de sadece halka açık şirket sayımız az değil, Türk vatandaşlarından, borsaya para yatırıp da, 'bu benim yatırımım' diyenlerin sayısı da çok çok az...''

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 08:43

İLGİLİ HABERLER