Gündem
  • 6.2.2010 00:00

'BABAMIN VURULDUĞU YERDE EĞLENİYORLAR!..'

Babasının öldürüldüğü köşede yılbaşı için toplanan kalabalığın mezarı başında hiç olmadığını söyleyen Nüthet İpekçi, "Giyim sözkonusu olunca pürdikkat kesilenler yaşama hakkına karşı babamın heykeli gibi taş kesiliyorlar" dedi.

Babası Abdi İpekçi'yi öldürtenlerin aradan geçen 31 yıla rağmen ortaya çıkarılmamasına kanlı gömlekle isyan eten Nükhet İpekçi, bu kez Nişantaşı zihniyetinin faili meçhul cinayetlere duyarsız kalmasına ateş püskürdü. Babasının kanlı gömleği ile ekranlardan tüm Türkiye'ye seslenen Nükhet İpekçi, cinayetin işlendiği Nişantaşı'ndan çarpıcı mesajlar verdi.

O KÖŞEDE KUTLAMA AĞLATTI

Nişantaşı'nda yayınlanan yerel bir dergiye konuşan Nükhet İpekçi, yılbaşı gecesi babasının öldürüldüğü ve büstünün dikildiği alanda eğlenenlerden hareketle yaşadığı travmayı şöyle anlattı: "2009'dan 2010'a geçerken saat tam 12'de, silah sesleri duydum. Beş altı el ateş edildi. Yok, yok durmadan ateş ediliyordu, durmadan. Silah sesleri durmak bilmiyordu, babam delik deşik ediliyordu. Tıpkı otuz bir yıl önce olduğu gibi. Gümbürdüyordu o köşe. Otuz bir yıl önceki silah sesleriyle değil, havai fişeklerle gümbürdüyordu. Tam o köşede coşku dolu, sevinçli, tek yürek olma hali içindeki büyük kalabalığa baktıkça kendimi tutamadım, haykıra haykıra ağlayarak 2010 yılına girdim. Havai fişeklerin fırlatıldığı o köşe, parayla tutulmuş bir katilin, haince pusu kurup can aldığı bir yerdi."

KÖŞEDE EĞLENMEK İÇİN TOPLANILIR

Babası Abdi İpekçi'yi anmaya gelenlerin sayısı ile yılbaşı için gelenlerin sayısını kıyasladığını ve isyan ettiğini söyleyen Nükhet İpekçi, "Bizim köşede ise sadece eğlenmek, coşmak, yeni yıla girmek için bu kadar çok kişi toplanabiliyor" dedi. Babasının ölümünden itibaren hiçbir kalabalığın yılbaşı için toplanan kalabalık kadar olmadığını kaydeden Nükhet İpekçi şöyle dedi: "Otuz yıldan beri, bu kadar büyük bir topluluğun, herhangi bir can hakkı talep etmek için oraya kendiliğinden gelip toplandığını hiç görmedim. Ülkemizdeki henüz babası öldürülmemiş çocukların, böyle coşkulu bir tek yüreklilik içinde adalet ve barış talep ettiklerini, bu tür olayların ardındaki örgütlenmelerin ortaya çıkarılması için birleştiklerini görmedim. Hatta şu günlerde, bazı gerçekleri büyük bir dirençle ortaya çıkartmaya çalışanlara nasıl karşı gelindiğini hayretle izlemekteyim" şeklinde konuştu.

KIYAFET SORUNUNA AYAKLANIRLAR

Cinayetlere, suikastlara sessiz kalmakla eleştirdiği Nişantaşı zihniyetinin hak aramaya giyimle ilgili herhangi bir konuya pürdikkat kesildiğini vurgulayan İpekçi "Moda ve alışveriş merkezi olarak anılan Nişantaşı'na gelenlerin çoğu, giyim kuşam, dış görüntü ile fazlaca ilgili olduklarından olsa gerek, mesela kıyafet kanunuyla ilgili bir konu, daha çok ilgilerini çekebiliyor, daha sahiplenici, hak talep edici olabiliyorlar ama yaşama hakkına karşı çok kaderci bir yaklaşım içindeler. Veya çok üzülüyorlar; evet, tetikçinin tahliye gününden beri neredeyse ben teselli eder oldum çok üzülenleri. Ama üzüntümüzün içinde, hepimiz bir heykel gibi taş kesilip kalıyoruz" şeklinde konuştu.

O BÜST RANDEVU YERİ OLDU

Nişantaşı insanın duyarsızlığını babasının büstü ile özdeşleştirdiğini ve insanların taş kesilip kaldığını anlatan İpekçi şöyle konuştu: Kafasına istediğiniz kuşu kondurun, bir türlü barış simgesi olamıyor o büst. Abdi İpekçi'nin katledilmesiyle ilgili net bir tarihi bilgi eklenmedikçe, hakikatle yüzleşme sağlanmadıkça, orası şık hanımların özel arabalarının bekleştiği bir randevu yeri olarak kalacak benim gözümde."

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:35

İLGİLİ HABERLER