BAĞDAT- ABD ve İngiliz uçaklarının yoğun bombardımanı altındaki Bağdat'ta görev yapan 50'ye yakın basın mensubunun işi, her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Canları pahasına görev yapan basın mensupları, düşen bombalara veya füzelere hedef olma riskine rağmen, yaşanan vahşeti dünya medyasına taşımaya devam ediyor.
Uzun süredir Bağdat'ta bulunan İhlas Haber Ajansı'nın (İHA) 15 kişilik ekibine liderlik eden Televizyon Haberleri Müdürü İsmail Ballı, en büyük sıkıntılarının uykusuzluk olduğunu söyledi.
Bağdat'ta çalışmanın her geçen gün biraz daha zorlaştığına dikkat çeken İsmail Ballı, ''Akşam sığınağa inmeden sağlam gördüğümüz binaların ertesi gün enkazını görüntülemek zorunda kalıyoruz. Şehirde elektrik ve su sıkıntısı henüz yaşanmıyor. Ama bu, yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü her an elektrik santrallerinin ve su istasyonlarının vurulabileceğini biliyoruz'' dedi.
Düşen bombaların ve uçaksavar bataryalarının gürültüsü bir yana, patlamalar sırasında hissedilen sarsıntının kendilerine deprem korkusunu hatırlattığını söyleyen İsmail Ballı, ''Şiddetli sarsıntılarla aniden uyanıyoruz. Bazen kendimizi Bağdat'ta değil de İstanbul'da, 17 Ağustos depremini yaşıyormuş gibi hissediyoruz. Bomba sesleri ve sarsıntılarla geçen uykusuz gecelerin sabahında tekrar görevimizin başına dönüyoruz. Ancak, her defasında Bağdat sokaklarını akşamki bıraktığımız durumdan biraz daha kötü bir halde buluyoruz'' ifadelerini kullandı.
Şu anda düşen bombalara veya füzelere hedef olma tehlikesi bulunan basın mensuplarını çok daha büyük bir tehlikenin beklediğini hatırlatan İsmail Ballı, ''ABD ve İngiliz birliklerinin Bağdat'a yaklaşmakta olduğu haberleri geliyor. Irak yönetimi, asıl savunmayı sokak savaşları ve Bağdat çevresinde direniş gösterilmesi şeklinde planladı. Bağdat'ta, her sokak başında, her binanın çatısında silahlı Cumhuriyet Muhafızları ve ülkelerini savunmaya kararlı kadın-erkek binlerce Iraklı bulunuyor. Yani, gazeteciler her an iki ateş arasında kalma riski taşıyor. Bu da yaşanan stres ve gerilimi sürekli artırıyor'' dedi.
Bağdat'ta vurulan evlerin, ölen sivillerin ve yanan çocukların görüntülerinin bile yaşanan trajediyi anlatmaya yetmeyeceğini vurgulayan İsmail Ballı, ''Dünya kamuoyu niçin halen harekete geçmiyor, bu savaşı durdurmak için niçin çaba gösterilmiyor anlamıyorum. Her iki tarafın da çok sayıda ölü ve yaralı verdiğini biliyoruz. Bu daha ne kadar devam edecek, insanlar bombalama görüntülerini binlerce kilometre uzaktaki evlerinden izlerken, o bombaların burada meydana getirdiği dehşetin farkına ne zaman varacak bilemiyorum'' şeklinde konuştu.
B-52 ağır bombardıman uçaklarının İngiltere'den havalanmasını canlı olarak televizyonda izlediklerinde ilk önce saate bakıp buraya gelmelerinin ne kadar zaman alacağını hesapladıklarını belirten İsmail Ballı, şunları söyledi:
''Saate bakıyoruz, çünkü bu uçakların hedeflerini vururken çok hassas olmadıklarını, bombaların bizim bulunduğumuz yere de düşebileceğini biliyoruz. Uçakların kalktığını öğrendikten sonra yaklaşık 6 saatlik bir zamanımız olduğunu da biliyoruz ve beklediğimiz yerde üzerimize bomba düşmemesi için dua ediyoruz. Irak halkı, burada görev yapan basın mensuplarına inanılmaz şekilde yardımcı oluyor. Bağdat'tan ayrılmayarak, yaşananları dünya medyasına taşıdığımız için bize teşekkür ediyorlar. Ayrı şekilde, dünyanın değişik ülkelerinden gelen gazetecilerin birbirleriyle inanılmaz şekilde dayanışma içerisinde olduklarını görüyoruz. Basın menbsupları, bazen bir lokma ekmeklerini, bazen bir şişe sularını, bazen de savaşa dair elde ettikleri bilgileri birbirleriyle paylaşıyor.''
İHA Televizyon Haberleri Müdürü İsmail Ballı, her şeye rağmen Bağdat'ta kalarak, burada yaşananları dünya medyasına aktarmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:39