Gündem
  • 20.3.2009 02:09

BAHÇELİ: 'BAYKAL İLE RUH İKİZİ OLABİLİRİM AMA BUSH'UN ORTAK İKİZİ OLAMAM!..'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakanın ciddi bir oy kaybıyla karşı karşıya kalacağı endişesi taşıdığını söyledi.

Karabük Albay Karaoğlan Caddesi'nde düzenlenen mitingde konuşan Devlet Bahçeli, bütün siyasi partilerin bu seçimleri önemsemesi gerektiğini belirterek, "Halkımız çok yüksek katılım ile seçimlerde oy vermeye koşmalı. Yerel seçimlerde bir oy ile seçim kazanırsınız, bir oy ile seçim kaybedersiniz. Bu nedenle sahtekarlık, hile ile oyları çalmaya kalkışacakları önlememiz gerekir. Görevli arkadaşlarımız sabahleyin oraya geldiğinde, bir işi çıksa bile sandıklar açılıncaya kadar orayı terk etmeden görevini yerine getirmeli. Seçimler beş yılda bir yapılıyor" dedi.

Türkiye'de mahalli idareler seçimlerinin aksamadan yapılan seçimler olduğunu anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "Bu seçimlerin erken seçimi de olmuyor. Beş yılda bir yapmak zorundasınız. Milletimiz demokrasi içerisinde uyarıda bulunmak ve istediği partiyi tercih ederek bu seçimlerde oyunu kullanacaktır. Bu seçimleri önemsemek lazım ve gerekli hassasiyeti ortaya koymamız lazım."

Türkiye'nin 6 yıl 4 aydan beri AK Parti zihniyeti ile yönetilmekte olduğunu söyleyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Hiçbir siyasi partiye yakın tarihimizde nasip olmayan bir millet iradesinin teveccühü ile AK Parti tek başına iktidar olmuştur. Her türlü yasa değişikliği yapmaya, sosyal ve ekonomik politikayı uygulamaya muktedir bir iktidardır. Anayasa değişikliğini referandum ile yapabilecek bir sayısal çoğunluğu var. Bugünkü siyasi iktidarın mazereti ve şikayeti olamaz, geçmişi sorgulayarak kendisine mazlum ve mağdur rolü oynamaya hakkı yoktur."

Başbakanın iktidar olduktan sonra bir milat olarak 2002 yılını belirlediğini anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Ne varsa 2002 yılını esasa alıyor, ondan sonra yapılanları sayıyor. Fakat 2002 yılı öncesi bu ülkede nelerin yapıldığı hakkında hiçbir yorum yapmadığı gibi inkarcı bir yaklaşımla yok farz ediyor. Yani Başbakan 85 yıllık Cumhuriyet döneminin 79 yılını yok farz ediyor. Her şey kendi dönemiyle başlamış sanıyor. Sanki Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulmuş bir Cumhuriyet yok kabul edilip, bu Devlet Recep Tayyip Erdoğan beyin Başbakan olmasıyla beraber kurulmuş yeni bir devlet gibi algılanıyor. 79 yıl karalanıp üstü siliniyor. Bu ülkenin insanları eldeki imkanları, bilgilileri, birikimleri önüne çıkan fırsat ve imkanları ne ölçüde değerlendirmişler ise o ölçüde hizmet ederek 1923 yılından bugünkü 2009 yılına bu Türkiye'yi taşımış insanlar ve iktidarlar vardır. Bütün bunları yok kabul etmek, bu tarihe saldırmak inkar etmek hiçbir başbakana yakışmayan bir davranıştır."

Başbakan'ın son günlerdeki konuşmalarında çok büyük bir siyaseti kirletme, siyaset üslubunu çirkinleştirme ve inkarcı hakaret dolu aşağılayıcı kavramlarla seçim propagandası yaptığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu: "Bu başından böyle devam ediyor. Bu konuşmalarından Bakanları, milletvekilleri ve partilileri rahatsız olmaktadır. Başbakan hala ısrarla bu üslubuna devam etmektedir. Bunu ne için yapmaktadır. Sayın Başbakan'ın rahatsızlığı nedir?, bu kadar saldırgan olmasının sebebi nedir? Böyle bir yaklaşımla Türkiye'yi nereye getireceğini düşünüyor. Anlaşılıyor ki, sayın Başbakana Türkiye'ye bir eksen çizmiş bir çizgi çizmiş. Burada kendisine oy verenler dost kabul edilmiş, başka partilere oy verenlerin hepsi hasım kabul edilmiş."
Bahçeli, Türkiye'nin etnik, mezhep ve inanç temelinde ayrıştırılarak bir gerilim ile çatışmaya cepheleşmeye doğru sürüklendiğini söyledi.

AK Parti ve Başbakanın ciddi bir oy kaybıyla karşı karşıya kalacağı endişesi taşıdığını anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Sayın Başbakan artık 6 yıllık saltanatının sallandığını görür duruma gelmiştir artık. Bu sebepten dolayı korkuyor ve saldırıyor. Kime saldırıyor CHP'ye, MHP'ye, çiftçiye, memura, basına herkese saldırıyor. Bu saldırıların sonucunda nereye varmak istiyorsun. Kalkıyor diyor ki, Türkiye'de işte filanlar filanlar bunlar 10 koyunu güdemiyor diyor. Şimdi bu bir üslüp mudur, bu bir Başbakana yakışır bir söz müdür. Ankara'nın neresinde koyun güdecek yer var. Sen Deniz Baykal'ı ve Bahçeli'yi koyun gütmek açısından imtihana tabi tutuyorsun. Böyle şey olur mu? Şimdi ben kalksam desem ki, evet biz koyun gütmesini bilmiyoruz ama güdülmeyi de ahlaksızlık, ihanet kabul ediyoruz. O zaman ne cevap vereceksiniz. Okyanus ötesinden gelen her direktifi yerine getirme gafleti içinde olacaksın, döneceksin hepsi Türkiye'nin milli kuruluşu olan partilerin liderlerine 10 koyun güdemiyor diye küçümser hale geleceksin."


Bu tavrın bir Başbakan'a yakışmadığını anlatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"İşte onun için söylüyor. Yine bir yerde çıkıp diyor ki, Devlet Bahçeli ile Deniz Baykal ruh ikizi, ne demekse. Hadi diyelim ki ruh ikizi olduk, ruh ikizi olarak sen öyle anlıyorsun. Bende diyorum ben bu ülkenin insanıyım ve bu ülkenin insanlarının kurduğu her partinin lideriyle her partiye oy verenle ruh ikizi olmakla şeref duyarım. Ama Bush'un ortak ikizi olarak da Ortadoğu'da gezmeyi bu millete yakıştıramam. Bunun için Başbakan konuşmalarına dikkat et. Başbakan'ın söylediklerini ciddiye almama kanaatindeyim artık."

Bahçeli, konuşmasında "Ortadoğu'nun eş başkanı oldun, Davos'un fatihi oldun, çıka çıka en sonunda 1. Recep Tayip Erdoğan padişah oldun" ifadelerini kullandı.

GİDİŞAT İYİ DEĞİL


Böyle bir yaklaşımla Türkiye'yi bir yere getirmenin mümkün olmadığını anlatan Devlet Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Onun için bugünkü iktidara uyarıda bulunmak lazım. AK Partililere de burada büyük iş düşüyor. Bu gidişatın sonu hayırlı gözükmüyor. Bu ülkede çok şey yaşandı. Bu ülkede sosyal, ekonomik krizler toplumsal patlamalar oldu. Bunları tekrar görmek ve bunları bir arada değerlendirmek çok dÿoğru değil. Başbakan kalkıyor bazı mitinglerde diyor ki Türkiye'de 36 etnik var. Bu insanları 36'ya bölmeye ne gerek var. Be mübarek adam Türkiye'yi 36'ya bölersen ne olur. Eğer bu halk arasında kök salarsa dalga dalga yayılır. Türkiye'de bunlar hassas konulardır. Bunlar siyaset malzemesi yapılamaz. Etnik kökenlere dayanılarak siyaset malzemesi yapılamaz. Bu ateşle oynamaktır. Bu önce Recep Tayip Erdoğan'ı, ardından AK Parti'yi sonra da Türkiye Cumhuriyeti'ni yakar. Bunun için dikkatli olmak lazım."


İşsizliğin arttığını söyleyen Bahçeli, "Sosyal devlette topluluğun, aç olan insanların devlet tarafından korunması demektir. Ama oy avcıları, kapan avcıları gibi siyasi rant sağlamak için vatandaşların evinde paket dağıtıyor" dedi. Su yok, elektrik yok çamaşır makinesi dağıtıldığını anlatan Bahçeli sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben buradan size sesleniyorum, paket dağıtmak ile sosyal yardım almak ile kimseye borçlu değilsiniz. Gelen paketler sizin hakkınızdır. Gelen paketler, sizlerin oy verme zorunluluğunuz değildir. Bu ülkede yoksulluk var ise, sizlere bakması zorunludur. Şu an geliyorsa ve önümüzdeki seçim gününe kadar gelen bütün paketleri alın. Paketi alın ama vurun tokadı."

MHP Karabük Belediye Başkan adayı Rafet Vergili'ye oy verilmesini isteyen Bahçeli, "MHP kadroları belediyeciliği bilir ve söz verdiği hizmeti yapar. Bizde mazeret yok, hizmet var" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 00:01

İLGİLİ HABERLER