Gündem
  • 10.5.2022 21:25

Bahçeli Özdağ'a ayar verdi!.. Teröristlerle savaşan Bakan Soylu'ya edepsizlik yapma

Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:

Muhterem milletvekilleri, öz, kabuk tarafından esir alınırsa maneviyat yerini maddiyat alırsa, dürüstlük, dalavere ile aşağı alınırsa hayatın ve siyasetin olağan akışı tıkanmak ile kalmayacak insan ve toplum huzuru tamamen sarsılacaktır.

Yeri gelince emeğini, malını, canını feda etmekten kaçmayan fedakarlık simgeleri geleceğimize ışık tutmuşlardır. Feragat timsalleri tarihe nam ve iz bırakmışlardır.

Zübükzadelerin kaynakları maalesef hala kurumamıştır. Bu vatana, bu millete canımız bin defa helali hediyedir.

Bozuk ve bulanık zihniyet sahiplerininbizim tarzımızı, tavrımızı anlaması eşyanın tabiatına aykırıdır.

Tanzimat devrinde Batı'yı taklit etmek sureti ile gerilemenin ortadan kalkacağını öne süren kaymak tabaka Osmanlı'nın yıkılışına bilerek ya da bilmeyerek hizmet etmişlerdir.

Bugün ülkemizde asıl sorunlarından birisi değişmeyen kafa yapısıdır. Türkiye'nin egemen devlet vasfına, tarihsel çıkarlarına yabancı devletlerin prizmasından bakanlar düştükleri zilleti göremeyecek kadar körleşmiş ve kaskatı kesilmişlerdir.

"SEÇİMİ AÇIK ARA FARKLA CUMHURBAŞKANIMIZ KAZANACAKTIR"

Zillet kimi aday çıkarırsa çıkarsın, 2023'te sandıktan volkan ağzı gibi fışkıracak irade Cumhur İttifakı'dır. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan da yeniden ve açık ara farkla seçilecektir. Seçimler 2023 haziran ayında yapılacaktır. Seçimlerin erkene alınması diye bir şey söz konusu olamayacaktır. 2023'te Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü cumhurun muazzam başarısı ile süsleyeceğiz. MHP'nin milletvekili sayısı itibarıyla güçlü temsili için ışık hızıyla çalışacağız.

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, MHP grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli 'Bazıları çıkmış sığınmacı sayısını 8 milyon bazıları da 10 milyon olarak iddia ediyor. Bunların hepsi palavradır. Devletin kayıtları da ortada. Hiçbir sığınmacı, hiçbir masumu elinde hançerle besleyen cellatlara teslim edemeyiz. Böylesi bir vahşete ortak olamayız' ifadelerini kullandı.

Bahçeli, sığınmacılar üzerinden yapılan provokasyona dikkat çekti, tuzağa düşülmemesi uyarısında bulundu. Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a da sert sözlerle yüklendi.

"SOSYAL DOKU, KÜLTÜREL MÜKTESEBAT KORUNMALIDIR"

Huzurumuzu kaçırmak için faal halde olan odaklar, bayramda iyice su üstüne çıkmıştır. Türkiye'deki yabancılarla ilgili kirli malumatlar, gerçek dışı iddialar özellikle sosyal medya kanalıyla yoğun olarak servis edilmiştir. Sığınmacı meselesi ülkemizin yumuşak karnı, istismara müsait zaafı haline gelmiştir. Sağduyulu kavrayış, ihmal edilemez zorunluluktur. Önü arkası hesaplanmadan, sonuçları öngörülmeden atılacak her adım, toplumun sinir uçlarını tahrip edilecek her yaklaşım doğruca uçuruma açılacaktır. Elbette Türkiye yol geçen hanı, sığınmacı kampı değildir. Sosyal doku, kültürel müktesebat korunmalıdır.

"SIĞINMACILARI CELLADA TESLİM ETMEYİZ"

Sığınmacı sorunu, Türkiye'nin uzun yıllar taşıyabileceği bir sorun olmaktan tamamen çıkmıştır ancak bu çarpıcı gerçek, ülkemizde misafir halde bulunan sığınmacılara cephe açmak anlamına gelmemelidir. Suriyeli sığınmacılar bugün misafirimizse yarın komşumuz olacaktır. Komşu komşunun külüne de muhtaçtır. Birkaç münferit asayişsizliği teşhir için pusuda bekleyen hastalıklı zihniyetlerin yaygınlaştığı malumlarınızdır. Devletin kayıtları ortadadır, bizi bağlayan da bu verilerdir. Türkiye genelinde sığınmacı sayısı 4 milyon 82 bin 693'tür. Geçici koruma statülü Suriyeli sayısı da 3 milyon 762 bin 686'dır. Düzensiz göçe kesinlikle müsaade edilmemeli, yakalananlar hemen ülkelerine gönderilmelidir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden kopuşlarına neden olan iç çatışma ortamı geçer geçmez, ülkelerine dönüşleri el birliğiyle, insan haklarına muvaffık şekilde, hepsinin rızasıyla hayata geçirilmelidir. Suriye Devlet Başkanı'nın ilan ettiği genel af kararı mühim ve geri dönüşleri kolaylaştırıcı bir gelişmedir. Hükümetin uygulayacağı her politikayı destekleyeceğimiz bilinmelidir. Hiçbir masumu elinde hançerle bekleyen cellatlara teslim edemeyiz, böylesi vahşete ortak olamayız. Bize göre briket evlerin yapımı değerli bir adımdır.

ÜMİT ÖZDAĞ'A TEPKİ: İÇİŞLERİ BAKANIMIZA SALDIRMAK EDEPSİZLİKTİR

Terörle mücadelenin en kilit bakanlıklarından birisi İçişleri Bakanlığı’dır. İçişleri Bakanımız bayramı Hakkari Şemdinli’de kahraman Mehmetlerimizle ve yöre insanımızla karşılamıştır.

Bugüne kadar İçişleri Bakanlığı’nın önünde eylem yapmak, olay çıkarmak sadece ve sadece teröristlerin gayesi olmuş, çok şükür buna da şu ana kadar muvaffak olamamışlardır. Geçtiğimiz hafta nefret ve öfkesine hakim olamayan marjinalleşmiş siyasetçiler tarafından İçişleri Bakanımızın hedef alınması, bunların mezkur bakanlığın önüne yığınak yapmaları milletimizde haklı bir tepkiye yol açmıştır.

Terörle mücadelede büyük başarısı olan bir bakanı ve onun şahsında hükümeti parmak sallayarak tehdit etmek utanç verici bir alçalma halidir. İçişleri Bakanlığı’nın önüne gelenler Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerdir, terörün ömrünü uzatmak için çırpınan zavallılardır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli komutanlarına, kahraman askerlerimize, İçişleri Bakanımızla Milli Savunma Bakanımıza bühtan içinde olanların, sanki komut almışçasına saldırı düzeneğine geçenlerin, bir senaryo dahilinde yıpratmaya kalkışanların tam karşısında Milliyetçi Hareket Partisi vardır ve taviz vermesi imkansızdır. Teröristlerin dahi cesaret edemediği protestolarla İçişleri Bakanı’mıza saldırmak, itibarsızlaştırmaya çabalamak su katılmamış edepsizliktir, hainlere yol açan, yol gösteren densizlik ve terbiyesizliktir. Buna da hiç kimsenin hakkı olamayacaktır.

Kimin bir meselesi varsa, kimin bir hesabı bulunuyorsa hukuk yolu açıktır. İçişleri Bakanlığı’nın önünde toplanıp tehditler savurmak, sayın bakana ismiyle ve kaba bir şekilde hitap etmek devlet umurunu, devlet vakarını saygısızca ayaklar altına almak demektir. Hiçbir bakanlığımız gelişigüzel nümayiş yeri değildir. Hiçbir bakanlığımız siyasi rant devşirmenin alanı değildir.

Devletin itibarını lekelemeye çalışanlar önce kendi itibarsızlıklarına, kendi izansızlıklarına kafa yormalıdır. İçişleri Bakanı’mıza ismiyle hitap edip erkeklik hatırlatması yapan ve aklınca meydan okumaya kadar işi götürenler öncelikle hangi melanetin ümidi, hangi kumpasın figüranı olduklarını düşünmelidir. Bir kez daha dile getiriyorum, terörle mücadeleyi muazzam bir irade ve inanmışlıkla icra eden devlet ve siyaset adamlarımıza dil uzatanları sonuna kadar kınıyor, akıllarını da başlarına almalarını hassaten tavsiye ediyorum. Meydan boş değildir. Kuru gürültüye pabuç asla bırakılmayacaktır.

Zillet ittifakının terörist Demirtaş ile Soroscu Osman Kavala hayranlıkları, bu Türkiye düşmanlarına methiyeler düzmeleri akılla, mantıkla izah edilemeyecektir. Osman Kavala hakkında verilen mahkumiyet kararından sonra CHP’sinden İP’ine kadar zillet partilerinin hepsi zıvanadan çıkmışlar, hop oturup hop kalkmışlar, maksat ve meşreplerini tamamıyla deşifre etmişlerdir.

Bu şer cephesi hangi milli meselede bu kadar ortalığa dökülmüşlerdir?

Bu Osman Kavala’nın sırrı nedir?

CHP’deki ağırlığı, diğer zillet partilerindeki sempati halkası, hayran kitlesi nasıl yorumlanmalıdır?

Güncellenme Tarihi : 10.5.2022 20:36

İLGİLİ HABERLER