
Bahçeli : Türk yüzyılı için 2023'te başarmanın dışında bir seçenek tanımıyoruz
MHP Lideri Devlet Bahçeli: Başarmanın dışında, başka seçenek tanımıyoruz
Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. MHP Lideri Bahçeli konuşmasında, "2023'ün yol haritasını hazırlıyoruz. Türkiye Yüzyılı'nı kuşkusuz destekliyoruz. Başarmanın dışında, başka seçenek tanımıyoruz. Milletimize ömrümüzü adadık. Hz. Mevlana'nın dediği gibi 'Aşk nasip işidir, hesap işi değil'." dedi.
MHP Lider Devlet Bahçeli, TBMM'de kendi partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, Türkiye Yüyılı'na vurgu yaparak, "Milletin yeni bir zafer atılımıdır. Türkiye Yüzyılı'nı dünyaya yayma mücadelesine varız." dedi.
TOGG'u eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ise "Sayın Kılıçdaroğlu sana bir kötü haber vereyim. Togg'un seri üretimi 2023 yılında başlıyor; buna şimdiden hazır ol, siparişini vermek için de sıraya gir. Yapamazsınız diyenler ters köşededir, üretemezsiniz diyenler uçurumun dibindedir" ifadelerini kullandı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde;
"MHP olarak milletimize ömrümüzü adadık. Biz hiç kimseyi ötekileştirmiyoruz. Hz. Mevlana'nın dediği gibi 'Aşk nasip işidir, hesap işi değil.'
Nitekim milletimize aşkımız kuru laf değildir. Bu ilhamla Türkiye'mizin her yerindeyiz. Milletimizle görüşüyor, konuşuyoruz. Adım Adım 2023, İl il Anadolu dedik herkesle kucaklaştık.
Şimdi de Adım Adım 2023 Köyüm benim sohbet toplantılarıyla milletimizin efendilerinin ayağına gittik. Buna da kararlılıkla devam ediyoruz.
"2023'ÜN YOL HARİTASINI HAZIRLIYORUZ"
2023'ün yol haritasını hazırlıyoruz. Başarmanın dışında başka bir seçenek tanımıyoruz. 85 milyonun tamamına elimizi uzatıyoruz.
Köylerimizi tanıyoruz, elma yanaklı çocuklara, nasır tutmuş ellere, emektar gelinlere, fedakar analara, çileye kafa tutan babalara, dedelere nineler, bereketli topraklara, yeşil ovalara geleceğin Türkiye'sinin müjdesini taşıyoruz. 451 köyü ziyaret ettik.
Köyüm benim sohbet toplantılarıyla çiçeklendik bağımızla bahçemizle. Toprağın dilini bilen, köylünün hissiyatını tanıyan bir genel başkan olarak diyorum ki mahsulleri para edecek, besileri karın doyuracaktır. Türkiye'yi doyuran vatandaşlarımıza ne yapsak azdır. Arka ayağıyla kulağını kaşıyanlar köylülerimizi bilemez. Yaparsa MHP ve Cumhur İttifakı yapar.
Yorulmamızı bekleyenler, yılmamızı bekleyenler, yokuşlarda kalacağımızı hesap edenler hayal kırıklığına uğrayacak.
"TÜRKİYE YÜZYILINI KUŞKUSUZ DESTEKLİYORUZ"
Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden tıpkı bir Anka kuşu gibi Türkiye Cumhuriyeti doğdu ve tarih sahnesindeki yerini aldı. Tarihi mecburi rota değişikliğinden tecelli etmiştir. Anadolu topraklarında kurduğumuz 3. Türk milleti Türkiye Cumhuriyeti'dir. Osmanlı Devleti Türk'tür, Selçuklu Devleti Türk'tür. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar gökten zembille inmedi, Osmanlı Devleti'nde yetiştiler. 20. Yüzyıl Türk milletinin beka ve Türk milletinin de toparlanma yüzyılıdır. Cumhuriyetin ilk yılları tek parti dönemidir, 71 yıllık parlamenter sistem hayatı Cumhuriyetin ikinci dönemidir, üçüncü dönemi ise Cumhurbaşkanlığı sistemidir.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Türkiye Yüzyılı beyanı yepyeni bir ivme kazandırmıştır.
Biz Sayın Cumhurbaşkanının gelin Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturalım davetine icabet ediyor, çağrıya kulak veriyor ve buna da hazır olduğumuzu açık yüreklilikle dile getiriyoruz. 17 başlığın hepsini de destekliyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM Grup Toplantısında konuşması şöyle;
"Zaman su gibi akıp giderken, 2023 yılının aydınlık ufuk çizgisi gittikçe belirginleşmeye, günbegün netleşmeye başlamıştır.
Bizde diri umutlarımızla 2023’e hazırlanıyoruz.
Dengeli ve dirayetli siyasetimizle 2023’ün yol haritasını hazırlıyoruz.
İnançlı mücadelemizde hiçbir ihtimali göz ardı etmiyoruz.
Sürekli faal haldeyiz, siyasi faaliyetlerimizle devamlı arazide bulunuyoruz.
2023 yılında başarmanın dışında ikinci bir seçenek tanımıyoruz.
Çünkü başarıyı hak eden bir irademiz, başarıya müstahak bir itibarımız, başarımızla yükselecek bir ülkemiz olduğunu çok iyi biliyoruz.
85 milyon Türk vatandaşımızın tamamına elimizi uzatıyoruz.
Her insanımıza gönlümüzü açıyor, yüreğimizden bir yer ayırıyoruz.
Gönül vermedikçe gönül bulamayacağımızın farkındayız.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimize gönlümüzü verdik, ülkemize de ömrümüzü adadık.
Gönül bir bina ise mimarbaşı muhabbettir dedik.
“Muhabbetten Muhammed oldu hasıl,
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl?”
Muhammedi ahlakla, muhabbet ikliminde hep birlikte çok daha güçlü olacağımıza inanıyoruz.
Hiç kimseyi öteki görmüyoruz, ötekileştirmiyoruz.
Milletimizin tüm güzelliklerini sahipleniyoruz, sahici bir tutumla benimsiyoruz.
Hz. Mevlana’nın dediği gibi, “aşk nasip işidir, hesap işi değil; aşk adayıştır, arayış değil.”
Nitekim milletimize adanmışlığımız hesabi değil hasbidir, aşkımız ise kuru laf değil kalbi hakikattir.
Bu ilhamla Türkiye’mizin her yerindeyiz.
Milletimizle buluşuyor, konuşuyor, görüşüyor, dertleşiyor, vuslat sıcaklığında birlikte ısınıyoruz.
“Adım Adım 2023; İl İl Anadolu” dedik, herkesle kucaklaştık.
“Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma” dedik, her insanımızı samimiyetle kuşattık.
Şimdi de “Adım Adım 2023; Köyüm Benim Sohbet Toplantıları”yla milletimizin efendilerinin ayağına gittik, onların baş tacımız, ümit aşımız, sevda pınarımız, güç kaynağımız olduğunu gösterdik, buna da kararlılıkla devam ediyoruz.
Şu mısralarda şair ne güzel de anlatmış köylerimizi:
Kekik kokan yaylada dertli bir kaval sesi,
Kangallar gözlerini şimdi dört açacaklar.
Sessizliğe renk katan bir kuzu melemesi,
Ve rüzgarla ‘Huu’ çekip sema yapan başaklar…
Medeniyet ölse de, her zaman diridir köy,
Saftır, temizdir, dürüsttür, sözünün eridir köy,
Son kalan iyilerin barınma yeridir köy,
Hiç tanımasak bile bizlerden biridir köy.
Köylerimizi tanıyoruz, köylülerimizi biliyoruz.
Elma yanaklı çocuklara, nasır tutmuş ellere, emektar gelinlere, fedakar analara, alınlarında tomurcuk tomurcuk birikmiş terleriyle çileye kafa tutan babalara, görevini yapmış olmanın huzuruyla yaşayan ninelere, dedelere, bilcümle bereketli topraklara, çorak tepelere, yeşil ovalara Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in mesajlarını, hedeflerini, geleceğin büyük Türkiye’sinin müjdesini taşıyor, bunları anlatıyor, bunları paylaşıyoruz.
8 Ekim 2022 tarihinden bu tarafa 451 köyümüzü şevkle ziyaret ettik.
Bununla birlikte 4-5-6 Kasım 2022 tarihlerinde tam 81 köyümüzü de ziyaret etmiş olacağız.
Bu seferberlik hali, bu seri çalışma disiplini tavsamadan, aksamadan, ara vermeden menzile varıncaya kadar sürecektir.
20’inci yüzyılın ilk çeyreğinde bir İmparatorluk kaybettik, ancak tarihi süreklilik içinde yeni bir Türk devletini de kuvveden fiile geçirmeyi başardık.
Milletimizin vicdanında saklı duran mukavemet ve mücadele ruhuyla teslimiyet anaforuna düşmedik, tarihten silinmemizi hedefleyenlere asla boyun eğmedik.
Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden tıpkı bir Anka Kuşu gibi milli bir devlet formatında Türkiye Cumhuriyeti doğdu ve tarih sahnesindeki yerini aldı.
Bu yeni devlet mimarisi, bu yeni Türk devlet egemenliği mazinin bir reddi mirası olmayıp şartların zorluğundan, tarihin mecburi rota değişikliğinden ve bizatihi Türk milletinin kutlu iradesinden tecelli etmiştir.
Anadolu topraklarında kurduğumuz üçüncü Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Bu itibarla Selçuklu Devleti Türk’tür, Osmanlı Devleti Türk’tür, Türkiye Cumhuriyeti de Türklüğün muzafferlik beratıdır.
99’uncu yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet, evvela cumhurun kararı, ardından tarihi müktesebatımıza dayanan kurucu kahramanların Milli Mücadele’nin üzerine inşa edip kararlaştırdıkları millet egemenliği ve demokrasi anıtıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar gökten zembille inmemişlerdir.
Nitekim hepsi Osmanlı İmparatorluğu döneminde hayata gözlerini açmışlar, Osmanlı İmparatorluğu’na hizmet etmişler, başka bir alternatif kalmadığından Türkiye Cumhuriyeti’nin doğumunu sağlamışlardır.
20’inci yüzyıl hem ülkemiz hem de dünya bakımından sarsıcı ve sancılı hadiselerin yoğunluğuyla geçmiştir.
Bu yüzyılın ilk çeyreğinde tek dişi kalmış canavara rağmen milli devletimizi kurarak Cumhuriyet rejimini tesis ve temin başarısını gösterdik.
Şayet bir tarif ve tanım gerekirse, 20’inci yüzyıl Türk milletinin beka, Türkiye’nin de derlenme toparlanma yüzyılıdır.
Bize göre, Cumhuriyet’in ilk evresi doğrusuyla yanlışıyla, fazlasıyla eksiğiyle 1923-1946 arasında vücut bulan 23 yıllık tek parti dönemidir.
1946-2017 yılları arasında tecessüm ve tezahür eden 71 yıllık çok partili parlamenter sistem hayatı Cumhuriyet’in ikinci evresidir.
Cumhuriyet’in 2017’den geleceğe açılan üçüncü evresi ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle anılacak ve bu şekilde tanımlanıp anlam ve derinlik kazanacaktır.
Yeni hükümet sistemi esasen önümüzdeki yeni bir Türk asrının mukaddimesidir.
Cumhuriyet’in üçüncü evresinin ve ikinci yüzyılının ruh köküyle felsefi muhtevası “Türkiye Yüzyılı” ifadesiyle ortaya konulmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 28 Ekim 2022 tarihinde açıklanan “Türkiye Yüzyılı” beyanı devlet ve toplum hayatımıza yeni bir hedef, yeni bir moment, yeni bir nefes, yepyeni bir ivme kazandırmıştır.
“Türkiye Yüzyılı” çağrısı yeniden bir Kızılelma seferberliğinin tefekkür safhasından tezekkür, terakki, teklif ve tedarik sahasına geçişidir.
Kanaatimiz odur ki, Türk milletine hizmet azmi “Türkiye Yüzyılı” kavrayışıyla daha da zirveye çıkacak, nihai gayemiz olan İ’la-yi Kelimetullah’a biraz daha yaklaştıracaktır.
5 Kasım 2000 yılında gerçekleştirdiğimiz 6’ıncı Olağan Büyük Kurultayı'mızda “Yüzyılla Sözleşme” hedefimizi açıklamıştık.
Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, o günkü “Yüzyılla Sözleşme” beyanımızla bugünkü “Türkiye Yüzyılı” kararlılığı üst üste çakışmış, birbirini tamamlamış, Türkiye ve Türk milleti muazzam bir kalkışa ve uyanışa geçmiştir.
Biz, “Türkiye Yüzyılı”nın dünya geneline, insanlık gündemine tıpkı bir cemre gibi düşme mücadelesinde sonuna kadar varız ve buna da kararlıyız.
Biz, Sayın Cumhurbaşkanı’nın, “Gelin, Türkiye Yüzyılı, vizyonunu birlikte oluşturalım, birlikte inşa edelim. Gelin, Türkiye Yüzyılını, yeni bir millî mutabakat zemini hâline dönüştürelim.” davetine icabet ediyor, çağrıya kulak veriyor, buna da hazır olduğumuzu açık yüreklilikle dile getiriyoruz.
Türkiye Yüzyılı vizyonunun ruhunu ve özünü ifade eden 17 başlığın hepsini de yararlı ve yerinde buluyor, hiç kuşku yok ki destekliyoruz.
Türk milleti sinesinden çağ açıp çağ kapatan Fatihler yetiştirmiştir.
Türk milleti adalet, şefkat, iyi yönetim ve huzur açlığı çeken mazlumlara tarihin her devrinde hızır gibi yetişmiştir.
Zira Türk milleti beklenendir, özlenendir, sevilendir, yolu gözlenendir, merak edilendir, hoşgörü ve merhametin sancak gibi yükselen erdemidir.
İstiklal, istikbal, huzur ve şefkat yüzyılımızın kapısı aralanmıştır.
Dünyadan Türk’ü ve Türkiye’yi çekip çıkarın, geriye hiçbir şey de kalmayacaktır.
Tarihi yapan, tarihi yazan, tarihe kahramanlıklarıyla, ilmi ve irfanıyla istikamet çizen Türk milletine de Cumhuriyet’in yeni yüzyılına mühür vurmak yakışacaktır.
Türkiye Yüzyılı, örselenmek istenen hak ve hukukumuzun sembolüdür.
Türkiye Yüzyılı, görmezden gelinen hakikat mücadelemizin semeresidir.
Türkiye Yüzyılı, Türk yüzyılıdır, Türk tarihinin yüz akıdır.
Türkiye Yüzyılı, Türk milletinin yeni bir zafer atılımıdır.
Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dediği gibi;
İçim yine sevinçlerle dolup yanıyor,
Ruhum sanki deniz olmuş dalgalanıyor,
Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden,
Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden.
Zafer ümit kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer bir çok gönüllerin birleşmesidir.
Gönülleri birleşenler ölse de bir gün,
Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.
Gönülleri birleşenler, selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler, selam sizlere!
Ayrıntısına girmeyeceğim zecri ve zedeleyici sebeplerden dolayı Cumhuriyet’in birinci yüzyılında treni kaçırdık.
İkinci yüzyılında ise kaçırdığımız treni bu kez biz yapacağız, gecikmeye fırsat vermeyeceğiz ve Türkiye Yüzyılı doğrultusunda hep birlikte ilerleyeceğiz.
Allah’ın izniyle muvaffak olacağız, yüzyılın alnına Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü gururla yazacağız.
Zillet ittifakı Cumhurbaşkanı adayının arayışıyla uğraşırken Cumhur İttifakı eserleriyle, hizmetleriyle, haysiyetiyle ve vizyon projeleriyle konuşmakta ve göz doldurmaktadır.
Leyleğin ömrü nasıl laklakla geçiyorsa, bunlarınki de dedikoduyla heba ve heder olmaktadır.
Bu ittifakta buluşanların alayının aklını toplasınız bir incir kabuğunu doldurmayacaktır.
Bunlarda ufuk yoktur, umut yoktur, huzur yoktur, hayır yoktur, halktan yana irade yoktur.
Hep birlikte düşmüşler bir arka, yakında ya bir kuzgun kapacak ya da bir karga, durumları aynısıyla budur.
Zillet, millete galip gelemeyecektir.
Zillet, Türkiye Yüzyılının yakılan meşalesini söndüremeyecektir.
Zillet, Türkiye’nin önünü kesemeyecektir.
Siyaset yapıyorum diye çullarını yırtanlara, kumlu dereden geçip emeli çarpık olanlara Türk milletinin gönül kapıları sürgülüdür.
Bu vesileyle Türkiye Yüzyılı vizyonunun milletimize, ülkemize, Cumhur İttifakı’na, ülkemizi umut gören mazlum toplumlara hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımızı, hükümetini ve partisini tebrik ediyorum.
Siyasetimizin ilkesel çerçevesi, “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışıyla sınırlıdır.
Milletimizin ve ülkemizin çıkarlarının yanındayız, her zaman da yanında olacağız.
Türkiye’nin gelişmesi, güçlenmesi, zenginleşmesi, büyümesi, kalkınması, mutlu ve müreffeh hale gelmesi maksadıyla yapılan her girişimin, gösterilen her çabanın, yapılan her çalışmanın istisnasız destekçiyiz.
Bugün milli ve yerli silah sanayimiz imrenilecek bir seviyeye ulaşmıştır.
İhtiyacımızı karşılamanın yanında, İHA’lar, SİHA’lar, Akıncı’lar, kara araçları, deniz platformları, milli uçak ve helikopter projeleriyle birlikte yine milli silah ve füze imalatı milletimize haklı bir gurur yaşatmaktadır.
Türkiye 170 ülkeye savunma sanayii ürünleri ihraç eden bir konumuna gelmiştir.
İşte Tayfun füzesini görüyorsunuz, dosta güven, almasını bilen husumet yuvalarına da en iyi mesaj verilmiş, buna da devam edilmektedir.
Türkiye’nin hiç şakası yoktur.
Milli güvenliğimizin, milli varlığımızın, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğümüzün risk ve tehlikelere atılması diye bir şey söz konusu olamayacaktır.
Üzerimizde hesap yapan, punduna getirip ülkemize zarar vermeyi amaçlayan terör çeteleri ve muhasım ülkeler dikkat etsinler, akıllarını başlarına alsınlar, bizden söylemesi, dev artık uyanmakla kalmamış çok şükür muhteşem bir teknolojik atılımla ayağa kalkmıştır.
Büyük bir memnuniyetle müşahede ve mütalaa ediyoruz ki, Türkiye artık kendine has birikim, imkan ve kabiliyetiyle otomobilini yapacak bir aşamaya gelmiştir.
Bundan sadece Türkiye alerjisi olan odaklar rahatsız olacaklardır.
Hani Kılıçdaroğlu, “otomobil üretiyoruz dediler. Hani nerede? Milleti kandırıyorlar” diye konuşmuştu ya, sorduğu sorunun cevabını Allah’a çok şükür gözlerimizle 29 Ekim 2022 tarihinde Bursa Gemlik’te gördük ve şahit olduk.
Sayın Kılıçdaroğlu, sana kötü bir haber vereyim, TOGG’un seri üretimi 2023 yılında başlıyor, buna şimdiden hazır ol, siparişini vermek için de haydi şimdiden kuyruğa gir.
İlk yerli ve milli elektrikli otomobil olan TOGG’un banttan indirilme törenine katılarak ortak sevinci paylaştık, bundan da iftihar ettik.
Tek bir fabrika kurulmadı diyerek kuyruklu yalanlarına yenisini eklemekten utanmayan Kılıçdaroğlu’na diyorum ki, zaman bulursan, yolunu öğrenirsen, Gemlik’e gitmeni hassaten ve hakikaten tavsiye ediyorum.
Kılıçdaroğlu ABD’de ve bazı Avrupa ülkelerinde parlak beyin bulmak için gezip tozarken, bu beyinlerle Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını konuşacağım derken, pırıl pırıl zekalarıyla, gerçekten volkan ağzı gibi fışkıran akıl ve bilgi dolu beyinleriyle vatan evlatları Gemlik’te harikalar yaratmışlar, hayranlık uyandıran işler çıkarmışlar.
Sayın Kılıçdaroğlu parlak beyinleri uzaklarda, johnda, hansta, onda bunda değil, Ahmet’te ara, Mehmed’te ara, yabancısı olduğun Türk milletinde ara ve mutlaka bulacağını da kafandan çıkarma.
Akaryakıt koyulmadığından dolayı 100 metre sonra duran ve pek çok tartışmaya neden olan Devrim otomobilinden 61 yıl sonra Türkiye’de bir çığır açılmış, muhkem ve müstesna bir adım atılmıştır.
Hayaller sonunda gerçeğe dönüşmüştür.
TOGG Gemlik Kampüsü göz kamaştırmış, Türkiye Otomobil Girişim Grubu’nun ortakları ve paydaşları muazzam bir yatırıma imza atmışlardır.
Yapamazsınız diyenler ters köşededir.
Başaramazsınız diyenler şarampoldedir.
Üretemezsiniz diyenler uçurumun dibindedir.
Satamazsınız diyenler de yakında tel tel dağılacaklardır.
Yerli otomobil üretmek intihardır diyenler ise Türk milletinin özgüvenini hançerlemek isteyen mandacılardır, hepsi birden yabancı beslemeleridir.
İnandık ve dedik ki, bir Türk dünyaya bedeldir.
İnandık ve dedik ki, Türk milletinin karakteri yüksektir, Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır, Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini her zaman bilmiştir.
Hülasa muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda gizlidir.
Atak ve Gökbey helikopterlerini, Anadolu savaş gemisini, Hürkuş uçağını, Akıncı, Bayraktar, Anka insansız hava araçlarını, Tayfun füzesini yapmak için emek verip ter akıtan Türk milletidir.
Kim yapamazsınız, kimler başaramazsınız diyorsa, onlara dikkat ediniz, gerçekten hepsinin başkalarının nam ve hesabına çalışan etki ajanları olduklarını göreceksiniz.
Bunlara vursanız duymazlar, çalsanız oynamazlar, söyleseniz anlamazlar.
Yüzlerinin nuru gitmiş, gözlerinin narı sönmüş.
El var, alem var, inşallah daha neler neler var.
Türkiye Avrupa’nın bir numaralı ticari araç üreticisidir.
Üstelik dünya çapında ön sıralarda yer alan otomotiv üreticisi ülkelerden birisidir.
Tablo böyleyken milli ve yerli bir otomobil markasına sahip olamamak hepimizi rahatsız etmedi mi? Bundan dolayı içimiz acımadı mı? Günden güne özlemlerimiz kabarmadı mı?
Elbette bu iç muhasebe mahiyetli sorularım Kılıçdaroğlu ve diğerleri için geçerli değildir, zira onlar her yapılanı karalamakla, her yapılana kulp takmakla meşgul olmaktan gayri milli şekilde haz almaktadır.
Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre gibi hürmetle andığımız müteşebbislerimizin yaptıkları boşa gitmemiş, gitmeyecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, siz değerli milletvekili arkadaşlarımı hürmet ve muhabbetle selamlıyor, bilhassa Plan ve Bütçe Komisyonu’yla birlikte Genel Kurul çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun diyorum."
Güncellenme Tarihi : 1.11.2022 16:50