Asayiş
  • 28.1.2005 03:24

'BAHÇEŞEHİR CİNAYETİ'NDE ÖLDÜRÜLEN TALİHSİZ GENCİN BABASI KONUŞTU...

Oğlu öldürülen Mehmet Açıkgöz adalete güveniyor. Baba "Kin tutmak, intikam almak gibi bir niyetimiz yoktur"diyor.

Yaşamının baharında sebepsiz yere öldürülen talihsiz genç Evren'in babası Mehmet Açıkgöz günlerdir sürdürdüğü suskunluğu bozdu. Dün kendisiyle konuştuğumuz kederli baba büyük acısını dile getirirken şunları söyledi. "Biz kendi acımızla baş başayız Savaş Bey. Hiçbir şekilde tanıyıp etmediğimiz o şahıs bizim ailemizden korktuğunu can güvenliği isteyip sizin elçiliğinizle emniyet ve jandarmadan sıkı koruma talep ettiğini belirtmiş. Bizim kin tutmak, intikam almak, kan davası sürdürmek diye bir düşüncemiz yok."

ACIMIZI ANLAYIN...
Acılı baba şöyle devam etti: Adaletin tecelli edeceğine ilk günden beri inanıyoruz. Oğlumuzu katleden o şahsın size yaptığı konuşmalar ilk anda bizi üzdü. Çünkü olayı kanlı bir cinayet olmaktan çıkarıp, aşk hikayesine ve kıskançlık cinnetine getirmek isteyen tavırları vardı. Ama daha sonra detaylıolarak yazdıklarınızda evladımızın nasıl bir hiç uğruna, sebepsiz, suçsuz günahsız yere katledildiği meydana çıktı. Herkes benimle, eşimle konuşmak istiyor. Ben sadece sizinle konuşuyorum. Acımızı anlayacağınızı biliyorum. Aile avukatımız birkaç gün içinde bir basın toplantısı yapacak ve duygularımızı, düşüncelerimizi meslektaşlarınıza açıklayacak. Tekrar ediyorum ki yüce adaletin en adil şekilde tecelli edeceğinden yana en ufak bir kuşkumuz yoktur.

ANNE PERİŞAN HALDE
Evren'in annesi ise feryat edip ağlamaktan kısılmış sesiyle "Evladının nasıl bir pırlanta olduğunu. Onu tanıyan herkesin sevgi saygı duyduğunu. Bir karıncayı dahi incitmeyen barışçı bir delikanlı olduğunu söylüyordu. "Allah kimseye böyle bir acı vermesin. Oğlumun canına kast edenlerin adaletin elinde olması ve en adil biçimde yargılanacağını bilmek biraz olsun rahatlatıyor bizi" diyordu.
Mustafa Baran'ın cinayet işledikten sonra sığındığı dayısı Yavuz anlatıyor: Teslim etmeye götürürken benzincide kaçtılar.

Yeğeni Mustafa Baran ve Selin'i kaçırıp saklamakla suçlanan dayı Yavuz Baran'la dün Başakşehir'deki evinde görüştük. Hakkında söylenenlerin doğru olmadığını anlatan Yavuz Baran da şunları anlattı: "O gece beni telefonla arayıp 'kız kaçırdım dayı. Bana yardım et. Yanına geliyorum' diyerek işyerime geleceğini söyledi. Bana Baretta tabancayı uzatıp, 'Bunu al babama ver. Ben birini vurdum galiba' dedi. Hemen kızın annesini aradım. 'Sana onu getiririm merak etme. Ama bir gidip bak galiba kavga olmuş. Çocuk yaralanmışsa kan ihtiyacı falan vardır yardımcı olalım. Benim telefonumu kaydet ara' dedim.

YEĞENİMİ DÖVDÜM
Haber geldi ki o delikanlı vefat etmiş. Beynimden vurulmuşa döndüm ve yeğenimi dövmeye başladım. 'Al bu tabancayı da kızı da doğru jandarmaya git teslim ol' dedim. Baktım ki kendinde değil. Şaşkın şaşkın konuşuyor. O zaman 'seni ben teslim edeceğim' deyip jandarmayı aradım. Yolda benzinciye uğradığımızda ben markete girdim. Geri geldiğimde baktım ki kaçmışlar. Az sonra aradılar telefonumdan. Bana bağırıp çağırıp hakaret ediyordu. 'Ben sana sığındım sen beni teslim ediyorsun' diyordu.

YÜZLERCE ŞAHİT VAR
'Babamın oğlu da olsan cezanı çekeceksin. Kaçsan ne olur ki. Sen kodese gireceksin o kız da elin evine gelin gidecek. Hem kendini yaktın hem masum bir genci' dedim. Bu arada vefat eden delikanlının ailesinin çok öfkeli olduğunu öğrendim çevreden. Ertesi gün sabah giderim diye düşündüm. Gazeteleri gördüm ki ben bunları saklamışım, kaçırmışım, yurtdışına götürecekmişim falan. İyice korktum. 4 çocuk babasıyım ben. Günlerdir orada burada sığıntı gibi yaşıyorum. Ama yüzlerce şahit var ben bunları o olay gecesinden beri ne gördüm ne nerede olduklarını bildim. Yakalanıp benim bir dahlim olmadığını anlatsınlar diye bekledim. Yarın gidip ifademi vereceğim. Bir uyuz keçi tüm sürüye kıran getirir derler ya bu çocuk da öyle. Bir günahsız canı aldı cezasını en ağır biçimde çekecek elbette."

Evren Açıkgöz'ü öldüren Mustafa Baran ile uğruna kan dökülen Zehra Selin Işkın, mektuplarla af dilediler. Kaçak oldukları günlerde ayrı ayrı kaleme aldıkları mektupları, teslim olduktan sonra Baran Ailesi'ne verdiler. Mustafa Baran, annesi, babası ve ablasına hitaben yazdığı mektubunda, cinayeti bilinçli şekilde işlemediğini anlatarak, ailesinden Selin'e sahip çıkmalarını istedi. Kendi yüzünden sevdiği kızın ailesini kaybettiğini ifade eden Mustafa, mektubunda cezaevinde ve çıktıktan sonra hayatının tehlikede olduğunu artık bitmiş biri olduğunu kaydetti. Zehra da Mustafa'nın ailesine yazdığı mektupta, sevdiği adamla birlikte kendi hayatının bittiğini, suçsuz günahsız bir kişinin öldüğünü anlatarak, onu ömrünün sonuna kadar bekleyeceğini belirtti.

Savaş Ay / Sabah

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 10:58

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa