Eğitim
  • 31.5.2004 15:30

BAKAN ÇELİK İLE MEV BAŞKANI ÇETİN BİRNBİRİNE GİRDİ!...

UĞUR ALICI ANKARA -Genel Kurul öncesinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, vakıfların kuruluş amaçlarını ve önemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Vakıfların servet sahibi, zengin işadamlarından toplanan bağışlarla gelirlerini elde etmesi gerektiğini ve bu gelirlerin müşkül ve yoksul insanlara verilmesinin gerektiğini belirten Çelik, Türkiye'de vakıflarla ilgili bu durumun tam tersine olduğunu söyledi. Hükümetinde bu çerçevede vakıflarla ilgili düzenlemeye gittiğini hatırlatan Çelik, söz konusu düzenlemeyi yerinde bulduğunu ifade etti. Vakıflarla ilgili değerlendirmesini Milli Eğitim Vakfı'na (MEV) getiren Çelik, MEV'in bu zamana kadarki elde ettiği gelirlerinin yüzde 36'sının okul kantini, yüzde 35'inin eğitimden, yüzde 17'sinin iktisadi işletmelerden (basılı evrak, karne), yüzde 11.1'nin faiz gelirlerinden ve yüzde 8'sinin ise kira gelirlerinden elde ettiği bildirdi. Yıllık 200 trilyon liralık bir gelire sahip olan MEV'in Milli Eğitimin imkanlarını kullanarak, gelir elde ettiğini söyleyerek, ''Vakıfların amacı bu değil. Zenginlerden buraya kaynak temin ederek oluşturulan vakıflara, vakıf denir'' ifadesini kullandı. Çelik, konuşmasında sözü MEV Yönetim Kurul Başkanı Cemil Çetin'in iddia ettiği 'örtülü ödenek' konusuna getirdi. Bu kelimenin eğitim camiası içerisinde hiç konuşulmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Çelik, iddiaları, ''Bugüne kadar 14 aylık Milli Eğitim Bakanlığım sırasında MEV'in kaynaklarını en az kullanan bakanım. Öğretmenevi yapımı, özürlüler ile ilgili okul inşaatı şeklindeki eğitime yönelik taleplerim olmuştur'' şeklinde cevapladı. Bağışın gönüllülük esasına dayandığına işaret eden Çelik, Türkiye'de bu konuda bağış adı altında toplanan ve sıkıntı oluşturan pasaport, nüfus kağıdı çıkartmak adı altında toplanan zorunlu bağışların vakıf ilkesiyle bağdaşmadığını belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) imkanları doğrultusunda MEV'in ciddi bir gayrimenkule sahip olduğunu vurgulayan Çelik, genel kurul sonrasında MEB ile uyum içerisinde çalışmayan bir vakfın bu gayrimenkullerin geleceğinin sıkıntıyla karşı karşıya kalacağını öne sürdü. Çelik, genel kurul sonrasında şu anki MEV Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çetin'in artık görevi bırakmasını ima ederek, ''Makam mevki gelip geçicidir. Eğer gelip geçici olmamış olsaydı eğer, bu bir Padişah'lık olur. Kimse bir yere gayri hayat şartıyla gelemez. Sırayı kendisinden sonrakilere bırakmaları lazım'' şeklinde konuştu. MEB, BAŞKANLIK DİVANINI ELE GEÇİRDİ 24. Olağan Genel Kurulu'nda başkanlık divanı için önergeler teklif edildi. Önergeleri kurul üyelerine oylatan Çelik, oylama sonrasında 55 oyla Prof.Dr. Mustafa Gül divan başkanı, Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Kerem Altun ve İşletmeler Daire Başkanı Recep Işık katip üyeliklerine seçildi. Bakanlığın önerdiği isimlerden oluşan Divan Başkanlığı, vakıf senedi konusunda 2 maddeyi değişiklik önergesi doğrultusunda oylamaya sundu. Ardından, MEV Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çetin, genel kurul üyelerine vakfın yıllık faaliyetleriyle ilgili çalışma raporunu sunmak üzerine bir konuşma yaptı. Çetin, konuşmasında daha çok çalışma raporu yerine 'örtülü ödenek' konusunda dün toplanan Temsilciler Kurulu'nda Mili Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yaptığı konuşmalara cevap niteliğinde bir konuşma yaptı. 'Kamu malını yiyen domuzun ta kendisidir' diyen Bakan Çelik'in bu sözlerine katıldığını ifade eden Çetin, ''Evet, kamu malını yiyen domuzdur. Bakan bey, çarpacaktır diyor, evet çarpacaktır. MEV olarak bugüne kadar ne para aldık, ne de vakfın bir nimetinden faydalandık'' dedi. Çetin, konuşmasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetimler sonucunda ve Bakan Çelik tarafından haklarında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, tüm bu davalardan beraat ettiklerini söyledi. Çetin, kendisinin hiç bir zaman belgeye dayanmadan konuşmadığını vurgulayarak, çalışma raporunda da yer verilen örtülü ödenek konusundaki iddialarıyla ilgili belgeleri açıkladı. Şanlıurfa'nın Suruç İlçesinde bir öğretmenevi inşaatıyla ilgili Bakan Çelik tarafından kendisine gönderilen yazıyı genel kurul üyelerine gösteren Çetin, ''Yazıda, vakıftan 100 milyar talep etmişlerdir. Bize gönderilen yazıda projelerinin tamamlandığı, sadece 100 milyar liraya ihtiyaç duyulduğunu belirtmişlerdir. Ben de gelen bu yazı üzerine arkadaşlarımı söz konusu ilçeye göndererek, araştırma yaptırdım. Ortaya şu sonuç çıktı: Orada ne arsa var, ne de proje. Hiçbir şey yok'' şeklinde konuştu. Çetin, açıkladığı diğer belgelerle birlikte bakanlık bürokratlarının Bakan Çelik'i yanılttıklarını öne sürdü. BAKAN ÇELİK'TEN ÇETİN'E CEVAP Çelik, hakkında örtülü ödenek konusunda iddialarda bulunan belgelerle ilgili olarak Çetin'e cevap vermek üzere Başkanlık Divanı'nda konuşma talebinde bulundu. Talebin kabul görülmesi üzerine tekrar kürsüye gelerek, hassasiyetinin doruk noktasında olduğu ifade ederek, ''Sirke içmeyenin midesinin ekşimesinden söz edemeyiz'' ifadesini kullanan Bakan Çelik, şunları kaydetti: ''Kendi evimin döşemesi için mi teklifte bulunmuşum? diye bu konu birilerinin aklına gelebilir. 44 öğretmenevi vakıf tarafından nasıl inşa ettirilmiş ise benden önceki bakanlar söz konusu konularda nasıl teklifte bulunmuşlarsa, bende vakıftan eğitim konularından böyle teklifte bulundum. Benim kendisine yazdığım Şanlıurfa Suruç Öğretmenevi ile ilgili gönderdiği yazıyı çarpıttı. Ben saf-falan değilim. Kendi bürokratlarım da beni yanıltmaz''. Çelik, Çetin'in genel kurula açıkladığı belgenin aynısını üyeler göstererek, okudu. Çelik, belgede Şanlıurfa Suruç Öğretmenevi ile ilgili olarak, projenin tamamlandığına ilişkin herhangi bir ibarenin olmadığını, Suruç'ta devlet'e ait bir sosyal tesis olmadığını ve öğretmenlerin sosyal mekanlarından yoksun olduklarının belirtildiğini, dolayısıyla bir öğretmenevinin yapılmasına ihtiyaç bulunduğu şeklinde ifadelerinin yer aldığı belirtti. Çelik, '''Projesi hazırlanmış' demek başka bir şey, 'herşey hazırdır' demek başka birşeydir'' diyen Çelik, yazısında 100 milyar lira tahsis edilmesini rica ettiğini vurgulayarak, hakkındaki bu iddiaların 'çok ayıp' olduğunu söyledi. Çelik, vakfı kendi politik amaçları doğrultusunda kullanmak gibi bir niyeti de olmadığını vurgulayarak, aksi durumda, bir milyon nüfusa sahip memleketi Van'da 2 yönetisi bulunan vakfa çok sayıda kişiyi yerleştirmesi gerektiğini söyledi. Bu konulardaki hassasiyetini vurgulamak üzere anne ve babasının bir nasihatini hatırlatan Çelik, ''Siyasete atılacağına karar verdiğinden bu konuyu anne ve babasına söylediğimde, anne ve babam bana, 'oğlum, biz sizleri zor şartlarda büyüttük. Haram lokma yedirmedik. Oğlum, eğer boğazından haram lokma geçerse, Allah sana milletvekilliğini nasip etmesin' nasihatında bulundular'' diye konuştu. ''Yarası olan gocunur. Böyle endişem yok. Vakıf malı kamunun malıdır. Tüyü bitmemişin malıdır'' diyen Çelik, hakkındaki iddiaları da 'hodri meydan' diyerek yanıtladı. Kurulun öğleden soraki oturumunda, vakfın çalışma raporu ile denetleme kurulu raporu üzerine görüşler dile getirilecek. Ardından sivil statüye kavuşacak olan MEV Yönetim Kurulu için 91 kişi oy kullanacak. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:18

İLGİLİ HABERLER