Gündem
  • 9.3.2006 10:25

BAKAN ŞENER'DEN İDDİANAME KRİZİ YORUMU: ASKER BU İŞTEN HÜKÜMETİ SORUMLU TUTUYORSA KÖTÜ

Olayın daha fazla tırmanmadan sona ermesini beklediğini kaydeden Bakan Şener, “Eğer askerler arasında ‘bu iş, bir savcının kendi değerlendirmeleri değil de hükümetin yönlendirmesi olduğu izlenimi varsa, bu kötüdür” diyerek endişesini dile getirdi. Şener, “Yargı, kendi mekanizması içinde olayı çözerse iyi” temennisinde bulunurken, bir soru üzerine, olayın ne kadar karmaşık hale geldiğini, “Bundan sonra ne olacağını kestiremiyorum” sözleriyle ortaya koydu.

Son zamanlardaki çıkışları nedeniyle çizdiği renkli portreyle ön plana çıkan Abdüllatif Şener, Doğu ve Güneydoğu milletvekilleriyle birlikte, 6 gazeteciyi de Urfalıların geleneksel ‘sıra gecesi’ne davet etti. GAP İdaresi’nin Ankara manzaralı binasındaki gecede, Şener’le hem içli köfte, lahmacun, çiğ köfte, Urfa kebap ve künefe yedik hem de sohbet ettik.

SONUNU KESTİREMİYORUM

Şener sohbetimizde, Şemdinli İddianamesi’yle ilgili tartışmalarla ilgili olarak, “bir savcının kendi değerlendirmeleri” çerçevesinde kalması temennisinde bulunurken, endişesini ise şöyle dile getirdi:

“Eğer askerler arasında ‘bu iş, bir savcının kendi değerlendirmeleri değil de hükümetin yönlendirmesi olduğu izlenimi varsa, bu kötüdür.”

Şener’e, “Bundan sonrasını nasıl görüyorsunuz?” diye sordum. Yanıtı çarpıcıydı:

“Nasıl kapanacağını kestiremiyorum. Yargı, kendi mekanizması içinde çözerse iyi.”

Biz gazeteciler olarak, iddianameyi okuduğumuzu ve tuhaf bulduğumuzu anlattık. Şener, bunun üzerine, “Medyadaki havaya bakılırsa, iddianame sakat. Van iddianamesi için de çoğunluk öyle düşünüyor” dedi.

Şener, gazetelerin bunu nasıl vereceğini merak ediyordu. Bir de Başbakan’ın Meclis grup konuşmasını nasıl bulduğumuzu sordu. Kendisi beğenmiş çünkü.




< b="">

CHP’Lİ milletvekilleri de sıra gecesine davetliydi. Bir ara CHP’li Mahmut Yıldız, hışımla bizim masamıza geldi ve Şener’e, “Sayın Bakanım, siz çok hoşgörülü ve demokrat bir kişisiniz. Ama bir duble rakı istedim, ‘burada yasak’ dediler, vermediler. Ben gidiyorum” dedi. Şener şaşırdı ama Yıldız’ı kalmaya ikna edemedi.

Gece biterken, kahvelerimizi yudumluyoruz. Söz Demirel’e geliyor. Şener, şaşırtıcı bir değerlendirme yapıyor: “Demirel’in, ‘Dün dündür, bugün bugün’ sözü son derece önemli ve doğru bir sözdür. Reel bir sözdür, karşılığı vardır. Politikada önemlidir. Yine, ‘politikada 24 saat çok uzundur’ sözü de öyle.” Son olarak Şener’in yakın dönem politik tahminlerini aktaralım:

“Erken seçim kesinlikle olmaz. Seçimler, 2007 sonbaharında, normal tarihinde yapılır. Cumhurbaşkanı’nı da bu parlamento seçer.”

YAŞAR PAŞA DEMOKRAT BİR KİŞİLİK

Saatler ilerliyor, ağır yemeklerden herkese ağırlık çökmeye başlıyor. Ben, o arada Başbakan Yardımcısı Şener’e “Adalet ve Kalkınma Partisi’nden kimi milletvekilleri arasında, Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanı olmasının sivil-asker ilişkilerini gereceği düşüncesi var” diyerek, düşüncelerini soruyorum. Yanıtı önemli:

“Bunlar, nereden kaynaklanıyor anlamıyorum. Yaşar Paşa, son derece demokrat bir kişilik. Karşılaştığımızda da Fenerbahçe’den, futboldan bahsediyoruz. Espriler yapıyoruz.”

28 ŞUBAT’IN DAVETİ

Bakan Şener, sadece bu dönemde değil, siyaset hayatı boyunca ilginç bir profil sergilemiş bir kişi. Sıra gecesindeki sohbetimizde Şener, sözü 28 Şubat sürecine getiriyor ve TGRT Ankara Temsilcisi Nuri Elibol’dan ortak bir anılarını anlatmaları istiyor.

“28 Şubat yeni yapılmış. Bir korgeneral, çocuğunun düğününe Şener’i davet etmiş. Şener’le ilgilenmesi için de o dönemde subay olan Elibol’u görevlendirmiş. Elibol, ‘Komutanım böyle bir dönemde niye Abdüllatif Şener’i davet ettiniz? Sizi emekliye ayırırlar’ demiş. Komutan gülmüş. ‘Olsun oğlum, o Çerkes, Çerkes’ demiş.

(İsmail KÜÇÜKKAYA/AKŞAM)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:51

İLGİLİ HABERLER