BAKAN TÜZMEN: GÜRBÜZ BİR ÇOCUĞU KUNDAKLANMIŞ ALDIK
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dış politika ile ilgili, hükümetin bazı sorunları kucağında bulduğunu belirterek, ''bunlar artık gürbüz çocuklar, eskiden kundakta bebek veriyorlardı hükümetlerin kucağına. Biz kocaman, yaşını başını almış gürbüz bir çocuğu, iyice kundaklanmış bir şekilde, sakalı bıyığı çıkmış bir halde aldık'' dedi.
Devlet Bakanı Tüzmen, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) aylık ''Ekonomik Denge Dergisi'nin son sayısında, dış politikadan ekonomik sorunlara ilişkin bir dizi değerlendirmelerde bulundu.
Türk ekonomisinin sorunları konusunda herkesin yanlış teşhisler koyduğunu belirten Tüzmen, Türkiye'nin sorununun şu anda mevcut kapasitelerini kullanamamasından kaynaklandığı söyledi. Fabrikaların fiili kapasitelerine ulaşabileceklerini, fiili kapasite bakımından şu anda Türkiye'nin yüzde 75'ler seviyesine ulaştığını belirten Tüzmen, kapasiteyi yüzde 75'lerden yüzde 90'lara çıkarmanın en azından yüzde 15'lik bir istihdamda ciddi bir kabulü gerektireceğini bildirdi. Tüzmen, ''Yüzdeler burada farklıdır ama yüzde 15'lik kapasite kullanım oranı Türkiye'de en azından bir buçuk milyon işsize iş demektir'' diye konuştu.
HORMONLU SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen dış politika ile ilgili görüşlerini de açıklarken Türkiye'nin bu sorunları ''de-fakto'' bir şekilde kucağında bulduğunu belirterek şunları söyledi:
''Bu hükümette bu sorunları kucağında buldu. Bunlar artık gürbüz çocuklar. Eskiden kundakta bebek veriyorlardı hükümetlerin kucağına. Biz kocaman, yaşını başını almış gürbüz bir çocuğu iyice kundaklanmış bir şekilde, sakalı bıyığı çıkmış aldık. (Bu da sizin bebeğiniz) dediler. (hoş geldin) dedik. (Diğer bebeğiniz AB) dediler, (diğer bebeğiniz de Irak).'' İktidara Türkiye'nin ''Hormonlu sorunlarını çözeceklerini'' söyleyerek geldiklerini belirten Tüzmen, bu yüzden söz konusu sorunları beklediklerini ve bu sorunları çözmeye talip olduklarını söyledi. Tüzmen, Irak'a müdahale konusunda da görüşlerini dile getirdi. Irakla ilgili ''Yanıbaşımızda bir emrivaki olursa o zaman milli menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa onu yaparız'' diyen Tüzmen, şunları kaydetti:
''Hep beraber yine karar veririz. Milli Menfaatlerimiz çerçevesinde üstlenilmesi lazım. Artık bizim milli menfaat gereği milli güvenliğimizdir. O da, biz de O'nu milli menfaatlerimiz doğrultusunda kendimize göre en iyi Türkiye'nin avantajı ne olacaksa ona göre değerlendireceğiz.
Ama benim kişisel dileğim, belki birçoklarının dileği böyle. Bazılarının dışında biz istemiyoruz böyle bir şey olmasını. Çünkü biz şuna inanıyoruz. Yönetim kademelerinin dışında halk önemli bizim için. Irak'ın gençleri, çocukları bence onlar da iyi yaşama hakkına sahipler ve ülkelerdeki kriz mali sıkıntıları tamamiyle en çok genç kesimi, çocuk kesimi etkiliyor. Bunun içinde biz Irak'ın da ayağa kalkmasını istiyoruz. İran'ın da, Suriye'nin de. Yunanistan zaten kendini kurtardı. Gürcistan'ın da Bulgaristan'ın da.'' Türkiye'nin AB'ye üye olmasının peşini bırakmayacaklarını da belirten Tüzmen, Türkiye'nin sonunda AB'ye üye olacağına inandığını vurguladı.
''AMACIM GÜVENLİK KUŞAĞI OLUŞTURMAK''
Önümüzdeki dönemde 50 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini, Türkiye'nin komşularıyla ise yüzde 30'a yakın bir ithalat-ihracat bağlantısı istediklerini belirten Tüzmen şöyle devam etti:
''Esas amacım açık söylemek gerekirse Türkiye'nin etrafındaki komşulardan bir güvenlik kuşağı oluşturmak. Yani Türkiye'nin etrafındaki komşularla kalıcı ticari ilişkiler sonucu kalıcı bir siyasi güvenlik çemberinin oluşması. Bunun sayesinde de bizim milli savunma olsun, araştırma geliştirme olsun, eğitime, sağlığa, araştırmaya daha dengeli bir dağılım verebilmek. Türkiye'nin önünü açabilmek. Nihai hedefimiz bu.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:59