Baldızı ve bacanağını kanlı pusuda öldürmüştü! Cezası belli oldu

Erzurum'da baldızı Hülya Özmen ile bacanağı Fatih Özmen'i pusu kurarak öldüren Mükremin Turan'ın cezası belli oldu. Turan, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Turan, mahkemedeki ifadesindeki soğukkanlı tavrı ve sözleri ile tüyler ürpertmişti.

Erzurum'da baldızı Hülya Özmen (29) ile bacanağı Fatih Özmen'i (27), evlerinin önünde pusu kurup, tabancayla vurarak öldüren ve yargılandığı davanın ilk duruşmasındaki ifadesinde "Attığım adam sağ kalmaz" diyen eski uzman çavuş Mükremin Turan(41), 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 'Ruhsatsız silah taşımak' suçundan da 2 yıl 2 ay hapis cezası verilen Turan, kararı duyunca "Vatan sağolsun" dedi.

Olay, 9 Mayıs akşamı saat 22.00 sıralarında, Palandöken ilçesi Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi'nde meydana geldi. Taciz suçlamasıyla yargılandığı davada ceza alması üzerine meslekten ihraç edilen uzman çavuş Mükremin Turan, bacanağı Fatih Özmen'i öldürmek için pusu kurdu.Turan, eşi Hülya Özmen ile evden çıkıp, 25 LE 192 plakalı otomobiline binen Fatih Özmen'i tabancayla vurarak öldürdü. Ardından da baldızı Hülya Özmen'e ateş etti. Ağır yaralanan Hülya Özmen de kaldırıldığı hastaneye yaşamını yitirdi. Gözaltına alınan Mükremin Turan, sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bir yıllık evli olan Hülya-Fatih Özmen çifti ise yan yana toprağa verildi.

'ATTIĞIM ADAM SAĞ KALMAZ'
2 çocuk babası Mükremin Turan hakkında 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak öldürme' suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 'ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma' suçundan da 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Tutuklu sanık Turan, ilk duruşmada verdiği ifadesinde, çifte cinayeti şöyle anlattı:

"Ben devlet tarafından yetiştirilmiş eski bir özel harekâtçıyım. İstesem onun bütün ailesini bir şekilde öldürürdüm. Hatta çıplak elle de öldürebilirdim. Silahımın iki yedek şarjörü vardı. Olay günü Fatih'i aradım, hal hatır sordum. Bana nerede olduğumu sordu. Normalde sabah eylemi gerçekleştirecektim, ancak kendisi bana 'Neredesin, gelip seni alayım?' deyince ben de işimi sabaha bırakmadım. Hülya bana zor dönemlerimde maddi destek vermişti. Ona zarar vermek istemedim. Arabayı görecek şekilde 20-30 metre mesafede bulunuyordum. Fatih'i arabanın içinde görünce eşim Fatma'yı ardım, canlı olarak olayı duymasını istedim.