Ekonomi
  • 17.9.2003 09:42

BANK EKSPRES BATIĞI ÇAYCININ ÜSTÜNE KALDI

Sahibi olduğu dönemde, Bank Ekspres'in içini boşaltmak için 'çete kurmak' suçlamasından delil yetersizliği gerekçesiyle, 'emniyeti suistimal' iddiasından da Şartla Salıverme Yasası ile kurtulan Korkmaz Yiğit, 108 trilyon liralık (o dönemdeki döviz kuruna göre 272 milyon dolar) alacak davasından da sorumlu tutulmadı. Mahkeme, zararın borçlu şirketlerden tahsil edilmesine karar verdi. Kendi şirketlerine aktardığı kredilerle bankasını zarara uğrattığı gerekçesiyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) 1999'da açtığı bu davayla ilgili mahkeme kararı Yargıtay'da onandığı takdirde, Yiğit ve yedi yönetici, açılmış diğer davalardan ve uygulanan hacizlerden kurtulabilecek. Mahkemenin bu kararı ile birlikte, Bank Ekspres batığının bütün yükü, adlarına paravan şirketler kurulan ve Korkmaz Yiğit'in yanında çalışan işçi, amele ve çaycılara kalmış oldu. Bilindiği gibi Korkmaz Yiğit, yanında çalışan amele, işçi ve çaycıları bile ortak ederek, yurtiçinde ve dışında Başarı İnşaat, Detay Mühendislik, Doğa Gayrimenkul, Panaroma İnşaat, Vadim İnşaat, Boyut İç ve Dış Ticaret, Radar Ticaret gibi isimlerle paravan şirket kurmuş, bunlara trilyonlarca liralık krediler açarak, bankanın içini boşaltmıştı. Dava iddianamesine de yansıyan murakıp raporlarında konuyla ilgili olarak şu tespitler yer almıştı: ''Kredi aktaramında kullanılan firmaların tümü (Maksan ve Dağlar dışında) paravan. Bunlar bu kişinin yanında çalışan çaycı, temizlikçi, ofisboy, işçi, sekreter, şoför, bahçıvan, mimar gibi kişilere kurdurulmuş. Aldıkları krediler Korkmaz Yiğit'e aktarılmıştır.'' Bilirkişi: Yiğit zarardan sorumlu TMSF, 'şahsi sorumluluk' gerekçesi ile Yiğit ile 7 banka yöneticisi hakkında 1999'da İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açmıştı. Bilirkişi raporunda da Yiğit'in bankanın yöneticisi olarak ''sorumluluğu bulunduğu'' belirtilmişti. Yargılama sonunda davanın reddine karar verildi. Oy çokluğu ile kabul edilen kararda, bankanın zararıyla birlikte Yiğit'ten 1 milyar lira karşılığında TMSF tarafından satın alındığı ve Tekfenbank'a satılmasıyla ortada borç kalmadığı öne sürüldü. Mahkeme Başkanı Ümmühan Aras ise karara 'muhalefet şerhi' koydu. Aras, zararın kapatılmadığını, bankanın mali yapısının zayıflamasına neden olan işlemlerin tek tek ortaya çıkartılarak, zarar miktarlarının belirlendiğini ifade etti. TMSF'nin talep hakkının bulunduğunu vurgulayan Aras, bankanın alınıp satılmasına rağmen halen Fon zararının kapatılmadığını vurguladı. 'Birkaç şirkette mal bulunabildi' TMSF yetkilileri, bu kararla yargılama sürecinin daha da uzayacağını söylediler. Kararın haciz ve diğer işlemlerin iptali için açılmış diğer davaları etkileyeceği ve emsal gösterileceğini savunan TMSF yetkilileri, ''Kredi borçlusu firmalara ilişkin takiplere yapılan itirazlar sonunda birçok dava açılmıştı. Davaların yüzde 60'ı sona erdi, mal varlıklarına yönelik birkaç şirketin mal varlığı tespit edilip haczedilebildi. Birçok şirketin taşınmazı bulunamadı'' dediler. Şahsi sorumluluk ortadan kalktı Kararın sanıklara getireceği avantaj şöyle yorumlandı: Prof Dr. Hayri Domaniç: Yargıtay kararı onaylarsa Yiğit lehine olur. Bankanın yöneticileri sorumlu tutulamaz. Ancak usulsüz kredilerden bir bakiye olursa, o bakiye için tekrar bir dava açılabilir. Avukat Dr. Mert Van: Yargıtayca onanırsa, bankada şahsi kefaletleri bulunan yöneticiler bu zarardan mesul tutulamaz. Şahsi sorumluğu ortadan kalkmıştır. (MİLLİYET) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:41

İLGİLİ HABERLER