KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA- Bankası Fon'a devredilen Çukurova grubunun patronu, Dünyanın en zengin 29. kişisi Mehmet Emin Karamehmet ilk kez özel yaşamını kamuoyuna açtı.
Akşam gazetesi, patronu hakkında şunları yazdı:"
TÜRKİYE'NİN NEFERİ
İş hayatına atıldığında henüz 22 yaşındaydı. Hiç durmadı, ülkesi ve milleti için çalıştı. 36 yıldır tatil yapmadı. Hayat felsefesini şöyle açıkladı: 'Ben geçiciyim. Bu ülkede hoş bir seda bırakalım..'
Mehmet Emin Karamehmet, 1 Nisan 1944 tarihinde Mersin'in Tarsus İlçesi'nde doğdu. Babası 1924 yılından beri Çukurova'nın en büyük yatırımcılarından ve Türkiye'nin ilk sanayicilerindendi. Mütevazı bir ortamda yetişti. İstanbul'da Robert College'i bitirdikten sonra, İngiltere'de Dover College'de ekonomi eğitimi aldı.
İlk şirketini 1966 yılında 22 yaşındayken 100 bin lira sermaye ile kuran Mehmet Emin Karamehmet, o yıl babasının uzun yıllar meclis başkanlığı yaptığı Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası'na da kayıt yaptırarak iş dünyasına katıldı. Aile, o yıllarda büyük tarım topraklarının yanı sıra Çukurova Tekstil Sanayii, Karam Yağ ve çırçır fabrikalarının sahibiydi. Tarım ve iş makineleri distribütörlüğü, kısa süre sonra iş makineleri, forklift ve biçerdöver üretimine dönüştü. Mehmet Emin Karamehmet aile işlerini tamamen devralınca, Çukurova Grubu'nun zirveye tırmanışı başladı.
DÜNYA ÇAPINDA BİR İSİM OLDU
1980'li yıllarda üç bankanın ve çok sayıda şirketin sahibi konumuna gelen Karamehmet, artık sadece Türkiye'de değil, dünya ölçeklerinde bir işadamıydı. Çelikten deterjana kadar her alanda üretim yapmaya başladı. 1980'li yıllarda dünyaya açılmaya ağırlık veren Çukurova Grubu, bu tarihlerde New York ve Cenevre'de ilk şirketlerini kurdu.
İLERİ TEKNOLOJİYİ TÜRKİYE'YE TANIŞTIRDI
İleri görüşlü bir işadamı olan Karamehmet, Turkcell yatırımı ile Türkiye'yi telekomünikasyonda dünya standartlarına taşıdı ve uluslararası borsalara açıldı. Sadece altı yıl gibi kısa bir sürede Turkcell, dünya devlerini geride bıraktı. Çukurova Grubu 21'inci yüzyıla Türkiye'nin gururu ve dünyanın sayılı şirketlerinden birisi olarak girdi. Mehmet Emin Karamehmet ise kendisini hep 'Türkiye'nin neferi' olarak hissetti, öyle yaşamayı ve öyle çalışmayı sürdürdü.
İnsan gelip geçici
Aldığı aile terbiyesinin de etkisiyle, yaşamı boyunca mütevazılığı ve çok çalışmayı ilke edindi. 36 yıldan beri bir gün bile tatil yapmadı. Ailesine zaman ayıramamak pahasına, günde 15 saat çalıştı.
Binlerce dönüm arazisini, tüm taşınmazını, büyük servetini Türkiye'nin ve insanların yararına kullandı.
Bırakın eğlence yerlerini, hiç kimse Mehmet Emin Karamehmet'i lüks bir lokantada yemek yerken göremedi. Kendi deyimiyle, 'Lüzumsuz işler yapmak ve lüzumsuz yerlerde görülmekten' hoşlanmadı.
Makam şoförü olmadı. Otomobilini hep kendisi kullandı. Sade giyindi. Son beş yıldan beri kendisine yeni elbise almadı.
Annesi ve babası, Göztepe'de, 160 metrekarelik mütevazi bir evde oturdu. Annesini de geçen yıl o evde kaybetti.
Dostlarının, 'Kendisine de biraz zaman ayırması, hayatın tadını çıkartması' önerilerine sıcak bakmadı, çalışma temposunu düşürmedi. Ve amacını şöyle açıkladı:
'Ben gelip geçiciyim. Bu ülkede hoş bir seda bırakalım..'
(Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:15
